Güzel olan yatırımları görmeden gelmek, insanın vicdanına sığmaz. Gelişimin temel taşlarını oluşturan, medeniyetin gönül bağını birbirine bağlayan Türkiye karayollarının bugünkü geldiği düzeyi takdir ederken emeği geçenler içinde şükran ve minnettarlığımızı dile getirmenin sorumluluğunu hissetmemiz gerektiğinin düşüncesindeyim.
Avrupa yollarına düne kadar imrenirdik. Oysa şimdi Avrupalı dostlarımız Türkiye yollarına imrenmektedir.
Anadolu’yu dört bir yanını kara yolu ağlarıyla birbirine bağlamak, hem ülke ekonomisinin gelişimini sağlarken, hem de kalkınmanın temelinin vazgeçilmez göstergesinin ilk sıralarını oluşturmaktadır.
İstanbul’dan kalkıp Erzurum’a gitmek eskiden 24 saatten fazla bir zamanı alırken, şimdilerde, Erzurum’a gitmek iyi bir araçla 16 saatten daha kısa bir zaman diliminde varabiliyorsunuz.
Tek taraflı gidiş geliş yollarını, iki yönlü bölünmüş çift yollarıyla yurdun her bölgesine rahatlıkla güven içinde ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.
Her gelişimin, her yatırımın şüphesiz ki bedeli vardır.
Bu bedelleri Ecdadımız savaşlarla öderken, şimdiki nesil ise ekonomik zorluklara rağmen, israflıktan imtina göstererek katlanmak zorunda olduğunun bilincinde olması ve Türkiye için bir taş üstüne taş koyanları ise minnetle, şükranla anması gerektiğinin sağduyusunu taşımak zorunda olduğunun vicdani muhasebesi içinde olmalıdır.
Yol demek medeniyet demektir. Uygarlığın göstergesidir.
Ülkenin Ekonomik kalkınmasıdır.
Ülke vatandaşlarını, bölgesel farklılıklarını, kültürel farklılıklarını kaynaştırarak, ayrışmaları yok etmektir.
Son yıllarda hızla kabuk değiştiren Türkiye, yapmış olduğu uzun vadeli kalıcı yatırımlarla, emperyalimi rahatsız etmektedir. her yatırımın mali yönden bir külfeti olduğundan, ekonomik olarak zora giren vatandaşlar, önce ülkenin kalkınması milli düşüncesinden kendilerini sıyırarak, önce mutfağım feryadı içerisine girince yapılan güzel yatırımları gözleri görmediği gibi vefasızlık örneğinide sergilemekten geri kalmamaktadır.
Vatandaşın mutfak yangınını kendilerine siyasi getirim çıkarmaya çalışan bazı siyasi güçler, ülkede mevcut yönetim istikrarının, istikrarsızlığa düşmesi umudundan medet ummaktadırlar.
Bugünkü kuşağın çektiği zorlukları gelecek kuşak çekmeyecektir.
Yolların gelişimi Anadolu’daki göçü bir nebze azaltmıştır. İstediği an Şehre ulaşmakta zorluk çekmeyen vatandaşlar, doğup büyüdükleri toprağı kolay kolay terk etmemektedirler.
Her yapılan güzel yatırımlara muhalefet yapmak, hiçbir kimseye kazanç sağlayamayacaktır.
Sağlıklı ve güvenli yolların varlığı son yıllarda Doğu Anadolu’yu cazip bölge durumuna getirmiştir.
Yollara yapılan yatırımlar , Doğu Anadolu’nun ekonomik kalkınmasının bel kemiği haline gelmiştir.
Bütün dış güçlerin olumsuz propagandalarına rağmen, Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmekle isabetli ve kararlı adım atmıştır.Milli birlik ve beraberlik duygusuyla yapılan her güzel yatırımlar için toplumsal sağduyu ile sahip çıkmalıyız.
Şu gerçeği unutmamalıyız, yatırımların siyaseti olmaz.
Neşat YALÇIN
nesatyalcin@gmail.com
Bir yanıt yazın