Yıllardır olmayan bir olayı olmuş gibi Türkiye’ye aba altında sopa göstererek en ufak bir durumda, Türkiye’yi soy kırımla suçlama gibi aslı astarı olmayan suçlamalarla çamur atadurdular.
Türkiye’nin izlemekte olduğu yumuşak başlıklı dış politika ardan da cesaret alarak adeta tarihten gelen kin nefret dürtülerinin hezeyanıyla başta Amerika olmak üzere hemen hemen batı ülkelerinin tümü aynı söylem teranelerine kendilerini kaptırmış bulundular.
Hiçbir milletin edebi dilinde olmayacak kadar geniş bir kültür hazinesine sahip olan Türk Milletinin Atasözleri ve Deyimlerin den biri ve birkaçı şöyle der.
‘’Tencere dibin kara, Seninki benden kara.’’
‘’Dinime küfreden Müslüman olsa bari.’’
Soy kırım iddialarında bulunan sözüm ona şanlı olmayan meclislerinden ön yargıyla geçirmeye çalıştıkları veya geçirdikleri sözde olmayan soy kırımı kendi soyları tarafından alenen yapıldığını Tarih yazmaktadır.
Sözde Soy kırım tasarısını dillerinden düşürmeyenlere bakın.
Almanya’mı?
Fransa’mı?
İngiltere’mi?
Yunanistan mı?
İspanya’mı?
Avusturya’mı?
Ermenistan’ın yakın tarihinde Karabağ’da giriştikleri soy kırım katliamlarını ve Avrupa’nın göbeğinde Sırpların Müslümanlara karşı giriştikleri soy kırım katliamlarına ses çıkaramayanlar, kalkmış bugün ne yüzle Türkiye’yi soy kırımla suçlayıcı kararlar almaya çalışmaktadırlar.
‘’Gün ola, harman ola’’
‘’Keser döner sap döner. Gün gelir devran döner.’’
Tarih yazan, mazlum Milletlerin hamisi olan bu aziz Türk Milletini soy kırımla suçlayacak kadar küçülen devletler, iyi bilsin ki Türkiye ve Türk Milleti Tarihinde Dünyaya medeniyeti, sevgiyi, merhameti, gönülden gönle taşımıştır. Taşıyacaktır. En son örneği, barış pınarı harekatıdır.
Adeta Anadolu’da bir güneş olmuş gönülleri ısıtmıştır, bir mehtap olmuş, karanlıkları aydınlatmıştır.
Beyler Türk Tarihinde soy kırım denen bir kelimenin cümlesi olamaz.
Soy kırım olsaydı Selçuklu dadaolurdu.
Soy kırım olsaydı, altı yüz sene kıtalara hükmeden Osmanlı İmparatorluğunda yaşayan farklı etnik kökene sahip insanların bugün esamisi okunmazdı.Kimliklerine bakılmaksızın resmî kurumlarda görev almış ve Türk milletinin hoş görüsüyle dostça yaşamışlardır.
Bir Mevlana’sı, bir Yunus’u olan bir Millet nasıl soy kırım yapabilir.
Soy kırım olsaydı bugün huzur içinde yaşayan her etnik kökenden vatandaşlar, Cumhuriyet’te, Din, Dil, İnanç hürriyetine sahip olamazlardı.
Tarihinde her dönem zulme uğramış olan Türk Milleti Dünyaya haykırıyor, her Devlet arşivlerini açsın, Bilim adamlarından ortak komisyon kurulsun, kararı bilim versin.
Neşat YALÇIN
Bir yanıt yazın