Dünkü maça gelmeden önce Play Off’un ilk maçına dönelim ve neden 4-2 kaybettiğimizi sorgulayalım…
Zira rövanş öncesinde bu konulara hiç girmedik…
Peşin söyleyeyim, ilk maç tamamen yerlisiyl yabancısıyla futbolcuların “para aşkı”na kurban gitti.
Oyuncuların 3.5 ay ile 2.5 ay arasında değişen oranlarda maaş alacaklarının Play Off maçları öncesinde ödeneceği sözü verilmiş.
Yönetim de bu sözünü ancak maç sabahı tutabilmiş…
Vay efendim, niye maç sabahı ödenmiş, niye 1 maaş içeride kalmış diye maçı düşünmesi gereken beyler, maç günü “para kavgası”na tutuşmuş…
Maça giderken bile takım otobüsünde kavga devam etmiş…
“Rövanşa gitmem” diye tehdit etmeler falan…
Bu psikolojide çıkılan maçın sonucunun 4-2 olması kadar doğal birşey yok…
Maçtan sonra da “sakatım” diyen 6-7 futbolcu, yönetimin toplamda 14 milyonu bulan ödeme yapıp, alacakları sıfırlamasıyla birlikte sakatlıklarını atlatması gibi gelişmeler…
Öncelikle 1 maaş için 34 maçlık kendi emeklerini heba eden, bir şehrin duygularıyla oynayan bir oyuncu grubunu Allah’a havale ediyorum…
Dünyanın bile çok zor dönemlerden geçtiği ekonomik sorunlar içerisinde bugüne kadar geç de olsa tüm ödemelerini yapan ve bu konuda iyi niyetlerini ortaya koyan yöneticileri şampiyonluk maçı öncesinde köşeye sıkıştırmalarını da kabul edemiyorum…
Neyse dünkü maça dönelim…
ilk maçta alınan 4-2’lik skora ve oyuncuların maç öncesinde iyi niyetten uzak davranışlarına rağmen müthiş bir inançla gitmiştik İstanbul’a…
Çünkü, paradan gözleri kararmış bu oyuncu grubunun aslında İstanbulspor’u çok rahat yenebilecek hatta bize gerekli olan 3 farklı skoru bile bulabilecek çapta olduğunu biliyorduk…
İstediklerinde bu rahatlıkla yapabileceklerine inandığımız için “umudumuzun” peşine gittik…
Yönetimi köşeye sıkıştırıp, 6 milyon TL’yi de ceplerine koyduklarına göre, oynamamaları için bir nedenleri yoktu zira…
Ama arkadaşların oynamaları için 70 dakika beklemek zorunda kaldık…
Maçın son 20 dakikasında tüm riskleri alıp, rakip kaleye yüklenmeye başladıkça tehlikeler oluşturduk ama golü ancak 87’nci dakikada penaltıdan “isyancıbaşı” Novikovas ile ile bulduk.
Maçın sonu eklenen 8 dakika ile birlikte 11 dakikada maçı uzatmaya götürecek 2’nci golü aradık ama maalesef bulamadık…
Özetle para için şampiyonluk maçını ilk raundunu ciddiyetsiz oynayanların, ikinci maçta son çırpınışları fayda etmedi…
İnşallah milyonlarca Erzurumlu’nun duygularıyla oynayarak kazandıkları para helaldir…
Ama bilsinler ki, Erzurumlu’nun onlara hakkı helal değildir!
NOT: Penaltı kazanmamız ile birlikte stadyum karıştı. İstanbulspor yönetimine yakın kişiler önce basın tribününü bastı, başta şahsım olmak üzere Erzurumlu medya mensuplarına saldırdı. Penaltının gol olmasının ardından alkışla destek veren AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’e İstanbulspor Kulüp Başkanı Ecmel Sarıailoğlu tepki gösterdi. Tüm bunlar yaşanırken, olayları tüm çıplaklığıyla gören AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok ise hiçbirşey olmamış gibi maçtan çıktı ve gitti. Arkasına bile dönüp bakmadan üstelik. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü yapmış birisinin hem partisinin milletvekiline hem şehrinin gazetecilerine hem de kulüp yöneticilerine saldırıldığı, hayati tehlikelerinin bile olduğu bir ortamdan gitmesini, onları cehennemin içerisinde bırakmasını kendisine yakıştıramadım.
Bir yanıt yazın