Seçim öncesi vaadleri, seçim sonrası vatandaşımıza zam, vergi, yüksek enflasyon ve fiyat artışı olarak aksettirmek kolay ve basit bir ekonomi yönetimi olup lakin ne  hoş ne şıktır. Adil ise hiç değildir!

Ülkenin Milli gelirdeki payının %59’nu % 5’lik zenginler şükarası alırken, % 95’ine %41 gelir payı düşer ise o ülkede fakirlik , yoksulluk kaçınılmazdır.!

Zenginin iyice zenginleştiği, düşük ve dar gelirlinin ise iyice yokluğa sürüklendiği ekonomik düzen bir sistem değil küreselcilerin sömürü darağacıdır.!

Tasarruf etmesi gereken , dar ve düşük gelirli vatandaş değil, kamuda , bürokratik, idari , ticari , siyasi yönetici ve yürütücülerdir.!

Makam araçları safahatına, kurumsal kiralık araç savurganlığa , işe gitmeden maaş alma soygununa, kamunun kendi iş ve personel gücü ile yapabileceği işlerde özel taşeron kullanma rantına,kurumlarda şişirilmiş gereksiz personel alımına , birden fazla aynı işten maaş, yönetim kuruluğu , döner sermaye payı vb gibi ücret alımlarına son verilmeli vatandaşın tasarrufuna öncülük edilmelidir.

Gelirde ki Adaletsizliğin,  sebeplerinden bir diğeri ise vergi toplamada ki dengesizlik ve yetersizliktir.! Kamuda çalışanın vergisinin eksiksiz toplanırken, tüketiciden peşin tüketim vergileri alınırken ,

İş veren ve üreticinin vergi kaçağının önlenmemesi, ödemesi gereken vergileri ve cezalarına sürekli af getirilmesi vergi soygununa ve adaletsizliğine davetiye olup , vatandaşa ek vergiler getirildiği gibi geçmişe dair kaçırılan ve affedilen vergiler toplanmalıdır.

Gelir dengesizliğinin ve yüksek fiyat artışlarının sebeplerinden biri ise , serbest piyasa ekonomisinin, serbest soygun düzenine dönüşmesidir, kontrol etmesi ve denetlemesi gerekenler ise bu soyguna dur dememektedir.

Üretici ve tüketici endeksine göre, bütün ürünlerde fiyat değişikliği olmalı, Devlet barkod sistemini kendi sağlayarak kontrol etmeli fiyat artışları tek merkezden koordine edilmeli ve aylık ve yıllık bazda TÜİK’in belirlediği enflasyon oranlarının üzerine fiyat artışları asla çıkmamalıdır.

Düşük ve dar gelirlilerin maaşları aylık enflasyon oranında eşel mobil sistemle artırılmalı, asgari geçim güçlüğü çekenlerin maaşları vergilendirilmemelidir.

Kitler ve Devlet kontrolünde bulunan işletmeler ve yine üretime ve istihdama açılacak Devlete ait araziler halka arzedilmeli, vatandaşın yastık altı döviz ve altınları, hisse değerleri karşılığında kendi vatandaşımıza satılmalı, vatandaşın birikimleri piyasaya aktarılmalıdır.

Tarım Kredi Kooperatif Marketleri , ulusal ve uluslararası marketler zincirine hızla dönüştürülmeli , vatandaş bu marketlere ortak edilerek, direk üreticiden- tüketiciye aracısız- tefecisiz ürünler bu marketlerde satılmalı vatandaşın yastık altı birikimleri kooperatifleşme sistemi ile kendi market ve işletmesinden ürün elde ederek ülkenin ve vatandaşın üretim ekonomisine kazandırılması sağlanmalıdır.

İthal etmek zorunda kaldığımız ürünlerin üretimine yönelik seferberlik başlatılmalı, vatandaşın birikimlerini bu nitelikteki ürünleri üretecek işletmelerin kurulmasına teşvik edilmeli, Öncelikli yatırımlar bu alana kaydırılmalı, Devlet tarafından bu ürünlerin alım garantisi sağlanmalıdır.

Devlet , kendi vatandaşının temel ihtiyaçlarını üretebilen, üreteni kontrol edebilen ve ürün , gelir fazlasını adil olarak kendi vatandaşına dağıtabilen, az insan, az para ve az zamanda çok iş üretebilen sistematik mekanizmadır. Yöneticilik ise  bu sistematiği kurup adaletle yönetebilmek ve dağıtabilmektir

selam saygı dua
Ahmet Gökhan Yazıcı