MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Eğitim, Etkinlikler, Genel, Manşet, Sağlık, Sivil Toplum, Toplum » TÜBA “Biyoçeşitlilik, Tarım ve Gıda” Sempozyumu Devam Ediyor
TÜBA “Biyoçeşitlilik, Tarım ve Gıda” Sempozyumu Devam Ediyor


TÜBA; Akademi bünyesinde oluşturulan Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu ile Gıda ve Beslenme Çalışma Grubunun iş birliğiyle Atatürk Üniversitesi ev sahipliğindeki “Biyoçeşitlilik, Tarım ve Gıda Sempozyumu” bugün başladı. Sempozyum 23 Eylülde sona erecek.

İlgili bakanlıklardan temsilcilerin, devlet ve vakıf üniversitelerinden öğretim üyelerinin, çeşitli mesleki derneklerden ayrıca özel sektörden alanında araştırıcı, uzman ve yöneticiler katıldığı sempozyumda; tarımda yapılan hatalı uygulamalar ve son yıllarda etkisini daha fazla hissettiren iklim değişikliği nedeniyle tarımda ortaya çıkan biyoçeşitlilik kaybı ve olası etkileri tartışılıyor. Konuyla ilgili güncel gelişmeler, sorunlar ve çözüm önerileri uzmanlarınca ele alınıyor. Sempozyumun hemen ardından çalışma grubu başkanları Prof. Dr. Kazim Şahin ve Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın önderliğinde ivedilikle hazırlanacak olan raporun kamuoyuyla da paylaşılması planlanıyor.

Programın açılışını TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Fevzi Polat, Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın ile Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Kazim Şahin yaptı.

Yaşanabilir bir gelecek için işbirliği şart
Biyoçeşitlilik kaybının ve iklim değişikliğinin, tarım sektörünü ve tüm canlıları olumsuz etkilediğini ifade ederek sözlerine başlayan Başkan Şeker, hatalı tarım uygulamaları, aşırı kimyasal kullanımı ve monokültür tarım gibi insan kaynaklı etkenler de bu tehditleri katbekat artırıyor dedi ve “Elbette, tarım ve çevre sorunlarını ele alırken, birçok disiplinin bir araya gelmesi şarttır; ancak akademik araştırmaların sahada uygulanabilirliği de esas alınmalıdır. Teorik modellemeler ve laboratuvar çalışmaları kuşkusuz önemlidir, fakat bunların yerel ekosistemlerde, reel ekonomide ve sosyal yapıda nasıl bir etki oluşturacağı da dikkate alınmalıdır. Yani, multidisipliner bir yaklaşımın ötesinde, “transdisipliner” bir yaklaşımın kıymeti paha biçilemez. Bu bağlamda, sempozyumdaki çalışmaların ve çözüm önerilerinin, sahadaki uygulamalarla uyumlu olacak şekilde yön göstereceğine inanıyorum. İklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybı gibi küresel sorunlar, yerel uygulamalarla sınırlı kalamayacak kadar geniş bir yankı oluşturuyor. Bu yüzden uluslararası iş birliği ve bilgi paylaşımı da kaçınılmazdır.” dedi.

Akademik çalışmaların küresel ölçekte harmonize edilmesi, farklı coğrafyalar ve ekosistemler için adapte edilmesinin, en iyi uygulama örneklerinin bir araya getirilmesinin sürecin ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyen Şeker “Teknolojik gelişmelerin de bu alandaki sorunları çözmekte nasıl bir rol oynayabileceğini göz ardı etmemeliyiz. Dijital tarım, yapay zekâ, biyoteknoloji gibi ilerlemeler, sürdürülebilir tarım uygulamalarına önemli katkılar sağlayabilir. Ancak teknolojik çözümler, etik ve sosyal etkileri dikkate alınarak, dikkatli bir şekilde entegre edilmelidir. Teknolojinin sağladığı avantajlar, sadece belli bir kesim tarafından değil, toplumun tüm katmanları tarafından adil bir şekilde faydalanılabilir hale getirilmelidir. Bu noktada, sadece tarım ve çevre bilimcileri değil, politika yapıcılar, sosyal bilimciler, ekonomistler ve diğer disiplinlerden uzmanlar bir araya gelerek çok boyutlu bir değerlendirme yapmalı, pratik ve uygulanabilir çözümler üretmelidir. Şüphesiz ki, bilgi ve tecrübelerin paylaşılacağı bu sempozyum, bu amaç doğrultusunda atılacak kritik bir adımdır. Sempozyumun sonunda hazırlanacak olan rapor, umarım, bu konuda yapılacak politika ve uygulamalar için yol gösterici olacaktır. Bizler, bu toplantının; bilim, politika ve toplum arasında verimli bir diyalog oluşturmasını ve ortak bir hareket planı oluşturulmasına yardımcı olmasını umuyoruz. Hep birlikte ülkemiz ve dünya için daha sürdürülebilir, daha adil ve daha yaşanabilir bir geleceğin temellerini atabiliriz.” dedi.

Yaptığı konuşmada Atatürk Üniversitesi’nin son 7 yıldır akademik değerlerini, eğitim metodolojilerini ve toplumsal rolünü nasıl yapılandıracağını ciddi bir şekilde gözden geçirdiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı Atatürk Üniversitesi, evrensel bilimin ön saflarında yer alan, sorun odaklı çalışan, toplumsal sorunlara bilimsel çözümler geliştiren, toplumsal taleplere duyarlı olmanın yanında toplumsal taleplere yön veren bir üniversite olarak tanınmayı hedeflemektedir dedi.

Yanlış arazi kullanımı önlenmeli
Atatürk Üniversitesi’nin Araştırma Üniversitesi olduğunun altını çizen Rektör Çomaklı şöyle devam etti: “Değişim ve dönüşüm çalışmaları ışığında Atatürk Üniversitesi ve TÜBA tarafından ortaklaşa düzenlenen “Biyoçeşitlilik, Tarım ve Gıda” toplantısına üniversite yönetimi olarak yüksek bir değer veriyoruz. Zira Üniversitemiz 2018 yılında Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezini kurmuş ve hazırlıklarında sona gelinen Biyoçeşitlilik Müzesinin yakın zamanda açılışını sabırsızlıkla beklemektedir. Mevcut durumda söz konusu müzede 3500 adet bitki olmak üzere toplam 10 bin tür ve 250 bin birey bulunmaktadır. Hâlihazırda ziyaretçi kabul eden Biyoçeşitlilik Müzesi’nin ziyaret edilmesinin faydalı olacağını değerlendirmekteyim.”

Biyoçeşitlilik, tarım ve gıda başlıklarının son yıllarda küresel gündemin üst sıralarında yer aldığını ifade eden Çomaklı, biyoçeşitlilik, yeryüzünde bulunabilen tüm bitki, mantar ve hayvan türleri ile mikroorganizmaları kapsayan bir terim olduğunu vurguladı ve “Biyoçeşitliliğin azalması sürdürülebilirliğin en büyük tehditlerinden biri. Kentleşme, ormansızlaşma gibi arazi kullanım değişiklikleri, avlanma ve balık tutma gibi girişimlerle türlerin tehdit edilmesi, iklim değişikliği, küresel ısınma, kirlilik, istilacı yabancı türler biyoçeşitlilik kaybının ana nedenleri. Biyoçeşitliliğin korunmasında öncelikle yanlış arazi kullanımını iyileştirmek, dolaylı olarak tarım, hayvancılık gibi konularda da düzenlemeler yapmak gerektiği açık bir gerçek.” dedi.

Açılışın ardından Çağrılı KonuşmacıTarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı Dr. Şerafettin Çakal “Biyoçeşitlilikte Bakanlık Çalışmaları” hakkında detaylı bilgi verdi. Sempozyum öğleden sonraTarımsal Biyoçeşitliliğin Önem başlıklı ilk oturumla öğleden sonra devam edecek.

📆 23 Eylül 2023 Cumartesi 09:35   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR