MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » Vali Bulut aradı ve “izindeyim” dedi…
Mehmet Şener
Vali Bulut aradı ve “izindeyim” dedi…


Palandöken, önceki gün ve dün verdiği haberlerle bir kez daha “farklı” olduğunu gösterdi. Palandöken’i diğer refiklerinden farklı kılan haberlerden biri İl Genel Sekreterliği’ne, yani eski adıyla özel idare müdürlüğüne aitti. Haberde, idare tarafından parası ödenmesine karşın Erzurum’a ulaşmayan, fark edilmeseydi şayet buhar olup gideceğinden kuşku olmayan ve maddi değeri 820 bin TL olan “kayıp asfalt”ın hikayesi anlatılıyordu.
İl Genel Sekreteri Selami Altınok’un da doğruladığı bu haber, sadece akıbeti meçhul bir asfalt hikayesinden ibaret değildi elbette. Olayın meydana geliş şekli itibariyle bu haber, dikkatli yöneticilerin olmaması halinde, idarenin nasıl talan edileceği gerçeğini göstermektedir.
Bereket, Genel Sekreter Selami Altınok vaktinde durumu fark ediyor da, ilgililer hakkında hem adli, hem de idari soruşturma talebinde bulunuyor. Şu anda gerek ilgili firma gerekse bu olayda ihmalleri bulunduğu düşünülen kamu yöneticileri hakkında soruşturmalar yürütülmektedir.
Olayın artık yargı boyutu da olduğu için, “kayıp asfalt”ın nasıl buharlaştığına dair yorumlar yapmıyoruz. Ancak Selami Altınok’u da, dikkati ve basiretli tutumundan ötürü yürekten kutluyoruz.
Palandöken, başka haberlerde olduğu gibi bu haberde de önce olayı duyurdu, ardından gelişmeleri verdi ve son olarak da meselenin yargıya intikal ettiğini bildirerek, önce habercilik görevini, ardından da gazetecilikte olmazsa olmaz olan fikri takip görevini yapmış oldu. Bundan sonrası artık idarenin ve yargının vereceği karara kaldı.
Son üç güne damgasını vuran önemli haberlerden biri de hiç kuşku yok ki Vali Sami Bulut’la ilgili olandı. Aslında bu, haberden çok bir yorum veya iddiaydı. Bu şehirde olup bitenlere bigane kalmayan ve her zaman meslektaşlarından birkaç adım önde olan Palandöken, bu konuda da, kamuoyunda kulaktan kulağa dolaşan spekülasyonlara cevap aradı.
“Vali Bey gitti mi, gitmedi mi?”
Öyle ya kaç günden beri, şehir bu haberle çalkalanıp durmaktaydı. Kimi görseniz aynı şeyi sorup duruyordu:
“Vali Bey’i görevinden aldıkları doğru mu?”
Doğru veya yanlış; bilmiyoruz…
Hatta dün akşam saatlerine kadar da bilmiyorduk. Ne zamanki Vali Sami Bulut aradı ve “Hayır, yok böyle bir şey; ben şu anda sadece yıllık izindeyim o kadar” dediyse, anladık ki bu konuda kulaktan kulağa dolaşan haber asılsızmış…
Birinci elden ve ilk kaynaktan cevap gelmiş oldu: Bundan sonra artık “Vali gitti mi, kaldı mı?” şeklinde bir soru anlamlı olmaz. Vali Bey, “Görevdeyim alınmadım, yalnızca izindeyim” diyor.
Neyse ki Vali Bey bu açıklamayı yaptı da, hiç olmazsa spekülasyonlar artık son bulur.
Valiler bir şehre atandığı gibi, o şehirden de alınabilir. Bazıları erken alınır, bazıları gereğinden fazla kalır. İdarenin takdiridir bu… Dedikodulardan hareketle buradaki durum, bu rutin uygulamadan çok farklı görünüyordu. Bu sebeple de herkes aynı şeyi konuşup durdu:
“Vali Bey alındı mı, alınmadı mı?”
Böylelikle öğrenmiş olduk, hem de ilk ağızdan: Vali Sami Bulut görevinden alınmadı, yıllık iznini kullanmaktadır.
İşin doğrusu bu şehri de anlamak mümkün değil…
Bu kadar meselesi, bu kadar yapılacak işi varken “vali gitti mi, gitmedi mi?” sorusunun peşine takılıp, günlerce kafa yorulmasına bir anlam veremiyoruz.
Gerçi Erzurum halkının huyudur, oldum olası valiler hep ilgi odağı olmuştur.
Misal; devri Osmanlı’da Erzurum’dan bir heyet İstanbul’a giderek, o dönemin valisini şikayet etmiş, ancak iddiaları asılsız çıktığı için, Bab-ı Ali’nin hışmına uğramıştı. Cumhuriyet döneminde de sık aralıklarla valiler hep Ankara’ya şikayet edilmiştir.
Bu sefer böyle bir durum var mı, yok mu bilmiyoruz…

Her canlı ölümü tadacaktır!

Abdulmelik Fırat……
Her ikisi de bu toprakların çocuğuydu…
Biri Türk, diğeri Kürt’tü…


Abdulmelik Fırat, mensup olduğu ailenin şöhreti yüzünden, çok genç yaşlarda siyasete atılmış ve bir dönemin önemli siyasi aktörleri arasında adından sıkça söz ettirmişti.

Merkez sağ siyasetini benimsemesine, hatta uzun yıllar bu çizgisini korumasına karşın, son yıllarda DTP anlayışında bir politik kimliğe bürünmüştü.
Duruşu, ilkeleri ve tarzı olan bir Kürt aydınıydı……


Bir süreden buyana rahatsızdı; dün her canlının er ya da geç tadacağı gibi O da ölümü tattı…
Allah rahmet eylesin…

Hayati Urluoğlu…
Hayati Urluoğlu’nun ölümünü gecikmeli duydum. Sık görüştüğüm kişilerden değildi; ama hem Erzurum’da yaşarken, hem de yolu Erzurum’a düştüğünde, vefa örneği gösterip ziyaretimize gelirdi.


Çalışkan, dürüst, cesur ve yürekli bir Erzurum çocuğuydu.
Memleketime daha çok hizmet edeyim diyerek otel bile yapmıştı. Ne var ki turizm asli işi olmadığı için bu alanda kendi işinde olduğu kadar başarılı olamadı. Ama kimseye de boyun eğmedi. Zarar edip, olup bitenleri sinesine çekti.
Renkli bir kişiydi…
Erzurum adı O’nda sadece doğduğu bir şehir değildi.
Allah rahmet eylesin Hayati Urluoğlu da bu fani dünyadan kopup gitti; Hakk’a yürüdü.
Vaktiyle bir büyüğüm, “Ölmüş olan tanıdıklarım, yaşayan tanıdıklarımdan daha çok” demişti.
Demek ki yaşlanmak böyle bir şey…
Saymaya kalksak belki de biz de aynı tespiti yapacağız…
Allah cümle geçmişlerimize ve geçmişlerine rahmet eylesin; inşallah merhametiyle yargılasın…

📆 01 Ekim 2009 Perşembe 01:55   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR