MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » TÜRK MİLLETİNİN ÖMRÜ “BEKLEMEKLE” GEÇER…
A. Berhan Yılmaz
TÜRK MİLLETİNİN ÖMRÜ “BEKLEMEKLE” GEÇER…


Türk Milletinin ömrü bir bebeğin annesinin kendisini emzirmesini ağlayarak, çaresizce ve hiçbir şey yapamadan beklediği gibi;

Çocukken; büyüdüğü, büyüyünce de çok para kazanıp refah, huzur ve keyif içinde yaşayacağı günlerin gelmesini beklemekle,

Gençken; gerçeklerle yavaş yavaş tanıştığı için bir üniversite kazanıp, mezun olunca, mesleğini icra edip hayatını kurtaracağı günleri beklemekle,

Orta yaşlarda; artık ülkesinin böyle gelmiş, böyle gideceğinin ve kendisinden de pek bir şey olamayacağının idrakine vardığından ülkesine ve kendisine dair mucize beklemekle,

İleri yaşlarda; ülkesine ve kendisine dair umudunu iyice yitirdiği için kendisi gibi aciz kullardan, Allah’a şirk koşma pahasına, ülkesini, dünyasını, ahiretini kurtaracak kerameti ve kahramanlığı beklemekle,

Yaşlılığında; geçmişte olduğu gibi, gelecekte de değişen bir şey olmayacağını gördüğü için bari hastane köşelerine, yataklara düşmeden, kimseye muhtaç olmadan öleyim diye dua etmekle ve ölümü beklemekle geçer.

Türk Milletinin ömrü; başını kaldıramadan, neler oluyor, neden böyle oluyor diye sorgulayamadan, birilerinin belirlediği gündeme göre değişen düşmanların, dış güçlerin, hainlerin ülkesine, milletine yapacağı kötülükleri beklemekle, ülkesinin başına bir iş gelmesin, ülkesi daha kötüye gitmesin diye toplu dua ve beddua etmekle, halinin daha kötü olmadığı için Allah’a şükretmekle geçer.

Türk Milleti; kendisine dayatılan korkularla, şüphelerle, mutluluk, refah yüzü görmeden, huzurlu ve müreffeh bir ülkede yaşamak nasip olmadan, dünyasını da, ahiretini de, ülkesini de, milletini de kurtaramadan, sıkıntılar içinde, yarın daha iyi olacak sanrılarıyla ölür gider.

Bilmez ki; Allah’ın her kulu eşittir, Allah’ın her kulu değerlidir, Allah huzurunda ve İslâm’a göre insanlar makam, mevki, para, güçle değer ve önem kazanmaz.

Bilmez ki; Allah her kulunun refahını, mutluluğunu, özgürlüğünü ister. Allah hiç kimseyi sıkıntı yaşasın, başkalarının altında ezilsin, birilerin keyfi, rahatı için acı, sıkıntı, yokluk, açlık çeksin ve bu duruma sabretsin, şükretsin diye göndermemiştir.

Bilmez ki; kendisine gereken güç, iman, cesaret, kabiliyet damarlarında dolaşan asil kanda mevcuttur ve bilmez ki kullara bel bağlamaz, kullardan yardım beklemez ve sadece Allah’a el açarsa Allah kulunu asla yalnız bırakmaz.

Bizler Allah’a olan güvenimizi yitirdiğimiz, kullara iman ettiğimiz, sahip olduğumuz hasletleri unutup bizlerden farkı olmayan aciz kullara sığındığımız ve onları kurtarıcı gibi görüp kahramanlaştırdığımız sürece de bu gidişat değişmeyecek;

Evvelsi gün dedelerimiz, dün babalarımız ne yaşadılarsa, bugün bizler ne yaşıyorsak, yarın evlatlarımız, öbür gün torunlarımız da ülkemiz daha iyi olacak sanrılarıyla, birilerinin hırslarının, menfaatlerinin, kinlerinin oyuncağı olarak, onlar daha iyi yaşasın diye, onların yoluna, beklentilerine kurban olur gidecekler.

Bizler kendimizin, gücümüzün, cesaretimizin, kabiliyetimizin, inancımızın, bizi değerli kılan hasletlerin farkına vardığımız, Allah’tan başkasına muhtaç olmadığımızı, vatanını, milletini, ailesini seven ve işini doğru yapan her insanın kahraman ve kurtarıcı olduğunu anladığımız an ülkemiz düze çıkacak ve bizler bu cendereden kurtulacağız.

Hal böyle olunca da; siyaset, hamaset, dedikodu, iftira, düşmanlık yerine iş üreteceğiz, bilim üreteceğiz, sevgi dolu, saygı dolu, müreffeh, mutlu bir ülkede hiç kimseden, hiçbir şeyden korkmadan barış içinde, özgürce ve huzurla yaşayacağız, yaşatacağız.

📆 14 Mayıs 2025 Çarşamba 09:42   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR