Haluk Kırcı’nın kıymetli eşi Vesile Kırcı hakkında “Bir Adamın Ardında Bir Dağ Gibi Durmak” cümlesini kaleme aldığı kelimelerle farklı bir anlamlandıran damadı Musa Günaydın’ın kaleminden…
Oğlum, damadım Musa Günaydın’ın kaleminden…
Gönlüne, kalemine sağlık, ömrüne bereket ay Oğul!..
“Adı Az Geçer Ama Yükü Ağırdır: Vesile Kırcı”
“Bir adam mücadele ederken, bir kadın sabırla devlet olur.”
Tarihe sadece kahramanlar geçmez.
Bazen onların arkasında dimdik duran, gölgede kalan, adı duyulmasa da sırtında devrin yükünü taşıyan kadınlar da vardır.
İşte Vesile Kırcı, o kadınlardan biridir.
O bir eş, bir anne, bir dava neferi değil sadece…
O bir direniş biçimidir.
“Bir Adamın Ardında Bir Dağ Gibi Durmak”
Haluk Kırcı’nın adı çokça anıldı.
Zindanlardan, mahkeme salonlarından, meydanlardan geçti.
Ama o yürürken, arkasında bir çift göz hep onu izliyordu.
Bir çift el, sabah ezanıyla dua ediyor;
Bir kalp, karanlıkta bile ümitle atıyordu.
O kalp Vesile Kırcı’nın kalbiydi.
O, kocasının adını söylemekten değil, onun davasına sadık kalmaktan gurur duyan bir kadındı.
Ve bunu hiçbir kürsüden, hiçbir meclisten beklemeden, evinin mutfağında, çocuklarının başında, mahkeme koridorlarında yaptı.
“Görünmeyen Bir Kahramanlık”
Hiçbir televizyon onun gözyaşını göstermedi.
Hiçbir haber onun sabrından söz etmedi.
Ama o, bir adamın mücadelesinde en sağlam cepheydi.
Haluk Kırcı içerideyken,
bir ülkeye değil, bir adama değil;
bütün bir davaya ana oldu.
O, hiçbir zaman “Ben ne çektim?” demedi.
Çünkü o bilir:
Dava yolunda erkekler dövüşür, ama kadınlar taşır.
“Omzuna Devletin Ağrısı Konmuş Kadın”
Vesile Kırcı sadece bir eş olmadı.
Suskun bir sabır, dik bir vakar, sadakatin vücut bulmuş haliydi.
Kocasına değil sadece,
davasına da siper oldu.
Kimi zaman mektuplarla yaşattı umudu,
Kimi zaman çocuklara babalarını unutturmadan büyüttü.
Ve o asla “git” demedi,
her seferinde “yolun açık olsun” dedi.
Çünkü o bir kadın değil,
bir cepheydi.
“Gölgedeki Devlet”
Millet, meydanlarda nutuk atanı tanır.
Ama mücadeleye dua ile omuz veren kadını unutabilir.
Oysa Haluk Kırcı yürüyorsa,
Vesile Kırcı sessizce ona yol açıyordu.
Yol göstermedi belki,
Ama yolda düşmesin diye arkasında dimdik durdu.
Ve Son Söz
Vesile Kırcı’nın hayatı ne belgesel oldu,
Ne kitap kapağı süsledi.
Ama her satırda onun izi vardır.
Her mahkeme zaptında, her mücadelenin içinde onun duası saklıdır.
Bugün o hâlâ susuyor belki…
Ama onun susuşu,
bir milletin öz annesi gibi vakar dolu, ağır ve kutsaldır.
Yazan: Musa Günaydın
Bir yanıt yazın