MENÜ ☰
ATA-AÖF’te Sınavsız İkinci Üniversite Ön Kayıtları Devam Ediyor
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » İLKESİZ VE İNANÇSIZ CAHİLİYE TOPLUMU…
A. Berhan Yılmaz
İLKESİZ VE İNANÇSIZ CAHİLİYE TOPLUMU…


“Cahiliye Dönemi” olarak nitelenen İslam öncesi dönem; insanların genel olarak ilkesiz yaşadıkları, adaletin, hukukun üstünlüğünün geçerli olmadığı, gücün, güçlünün sözünün geçtiği, hukukun belli kişilerin, belli sınıfların lehine işlediği bir süreçtir.

İlkesiz yaşamdan kasıt; kişiyi bağlayan bir değerler sisteminin, inanç sisteminin olmaması veya inanç sistemi olsa bile günlük hayatta, toplumsal ilişkilerde hükmünün olmaması, insan davranışlarını, yaşantısını etkilememesidir.

İlkesi, inancı olmayan veya inancı hayatına yön vermeyen insanlar; sorumlu davranmazlar, sözünde durmazlar, adil davranmazlar, merhametsizdirler, diğerkâmlık yapmazlar, bencil, zalim, vicdansızdırlar ve kendisinden veya yakın çevresinden başka kişileri düşünmez, değer vermezler.

Bu insanlar; yalan söyler, iftira atar, haksızlık, hırsızlık, yolsuzluk yapar, adaletsizlikten, hukuksuzluktan çekinmezler.

Bu insanlar; içgüdüsel yaşarlar, bencil, çıkarcı, acımasız davranırlar. Bütün davranışları ve bağnazlıkları kişisel çıkarları, ihtiyaçları ve korkuları üzerinedir.

Cahiliye Döneminde hukukun üstün olmamasının sebebi ise bir hukuk sistemi olsa bile, bu sistemin, ancak belli sınıfın çıkarlarını korumak için işletilmesidir.

Belli sınıfla kastedilen; güçlü ve makam sahibi kişiler, bu kişilere yakın eş, dost, hısım akraba, tanıdıklar ve belli ideoloji sahipleridir.

Hâlbuki Yüce Allah; gönderdiği elçiler aracılığıyla ilke ve inanç sahibi olmanın, Kitaplar ile de “hukuk sisteminin”  önemini, gerekliliğini göstermiştir.

Hukuk sisteminin, adaletin, ilkenin ve inancın olmasının gereği; insanın olduğu her yerde hukuki, sosyal sorunların ve anlaşmazlıkların olabileceği gerçeğidir.

Bütün bu sorunlar ilkeli ve hukukun egemen olduğu toplumlarda hukuk çerçevesince aşılmaya çalışılır ve hemen herkes bu ihtilafın nasıl çözüleceğini ve kimsenin kayrılmayacağını bilir ve kendini güvende hisseder.

İhtilaflar veya diğer ifadeyle ilkesel sorunlar insanların ve toplumların barış içinde yaşayabilmesi için çok önemlidir. Bunları belli bir kesimin çıkarları doğrultusunda çözmeye kalkışırsanız haksızlık ve zulüm meydana gelir ve Allah’ın gönderdiği dinin asıl amacı olan “hak ve adalet ilkesi” çiğnenmiş olur.

Son olarak belirtmek gerekir ki;

İnsanların fıtratında sorumluluk, ahlâk, vicdan, sevgi, saygı, hak, hukuk, adalet duygusu, yardımseverlik, dürüstlük gibi güzellikler, doğruluklar, iyilikler vardır.

İnsanlar aklını kullanmayıp, başkalarının çıkarlarının hizmetine ve başkalarının boyunduruğu altına girerse ki, cahiliyede en yaygın sorun budur, fıtratından gelen bu özellikleri koruyamazlar ve özgüvensiz, korkak, güvensiz, bencil, çıkarcı, inatçı, kibirli, riyakâr, kıskanç, fitne, fesat, vicdansız ve zalim olurlar.

Dipnot; “İslâm öncesi, Allah’ın varlığını, birliğini kabul ettiği halde puta tapan müşriklerin yaşadığı, “Cahiliye Dönemini” anlatmaya çalıştığım bu yazı günümüz dünyasını, günümüz toplumunu ilgilendirmemektedir!”

📆 26 Ağustos 2025 Salı 11:50   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR