Kış Oyunları sona ereli bir ay bile olmadı ama, o koca, o anlı, o şanlı oyunlar çabuk unutuldu, bazı yolsuzluk iddialarının dışında artık 2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın esamisi bile okunmaz oldu.
Şimdilerde reytingi tamamen dibe vuran bir Bekir Korkmaz geliyor arada bir gündeme, tabi bir de yolsuzluk iddiaları ve “akıbeti meçhul hale gelen” trilyonluk tesisler, işte o kadar.
***
Oysa hepimiz, kadını – erkeği, büyüğü – küçüğü ile ne hayaller kurmuş, ne rüyalar görmüştük!
Güya oyunlarla birlikte Erzurum’un çehresi değişecek, esnafın yüzü gülecek,şehir yatırıma boğulacak, kısacası memlekette sorun namına pek de bir şey kalmayacaktı!
***
Hatırlayın o günleri…
2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nı almak amacıyla İtalya’nın Torino Kenti’ne gidenleri,şehrin valisini, belediye başkanını, üniversite rektörü ve bilumum yetkiliyi, geri dönüşlerinde zafer kazanmış komutan edasıyla karşılamış, hatta turist olarak gidenlerin bile ayaklarının altına kırmızı halılar sermiş, davul zurna çalarak omuzlara almamış mıydık?
Zafer sarhoşuyduk.
En büyük vali bizim vali, en büyük başkan bizim başkandı.
Teşekkürün bini bi paraydı!
Herkes “teşekkür kuyruğu”na girmişti. Torino Fatihleri’ne methiyeler diziliyor, gazetelerde boy boy ilanlar yayınlanıyordu.
***
Zaman su gibi akıp geçiyor, geçti bile.
Bırakın 2007, 2008, 2009’u ve hatta 10’u, 2011’in bile iki ayı geride kaldı.
2007’nin ocak ayında, FISU’nun “2011 yılında oyunlar Erzurum’da yapılacaktır” kararı ile sevinçten havalara zıplamıştık, şimdi “kıçımızın üstüne düşmüş olmanın” şaşkınlığını yaşıyoruz.
***
Bunları yazarken, yapılan bazı işleri ve yatırımları görmezden gelmenin de alemi yok.
Allah taş keser sonra.
Kiremitlik Tepe’deki Atlama Kuleleri az şey midir mesela!
Cemal Gürsel Stadı’nın değişen çehresi, biribirinden farklı salonlar, spor tesisleri ve tabi ki, Konaklı Yaylası…
Bunların hepsi “takdir” edilecek yatırımlardır.
***
Ancak, sormak gerekirse eğer; “Bu kadar yatırım, kopartılan patırtı, gürültü sadece bir oyun için miydi?”
Yani biz biribirimizi 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için mi yedik? Afrayı, tafrayı sırf bir oyun için mi yaptık, bunun için mi havalara girdik, bunun için mi “burnumuzdan kıl aldırmaz tutum takındık?”
Var mıdır bu sorulara cevap verecek bir “cesur yürek!”
Kendisini “uzman”veya “otorite” olarak gören kim varsa, ya da spordan, organizasyondan anlayanların “en yetkilisi” kim ise, o “en yetkiliden”bir cevap bekliyorum…
Ya da bekliyoruz!
Ahali olarak hem de.
***
“Biz bu kadar yatırımı niye yaptık, neden yaptık, neydi hedefimiz?”
Kimse kayağın uzmanı, sporun en en en yetkilisi, uzmanı, hocası, profesörü, otoritesi.
Versin cevap da göreyim
Verebilirler mi o cevabı?
Veremezler, billahi hem de.
Bakın iddia falan etmiyor, yuvarlak laflar kullanmıyor, çok net yazıyorum, ve-re-mez-ler!
***
Niye biliyor musunuz?
Kendisini sporda, kayakta, atlamada, zıplamada otorite, uzman, alim ve ulema gibi görenlerin dünyadan haberi yok da ondan.
Ne demek istediğimi anlatabilmem için, birkaç hafta öncesini hatırlamak gerekiyor.
FISU’nun Amerikalı Başkanı George Killian ne demişti giderayak: “İsterseniz 2019 Oyunları’nı da size verebiliriz!”
Kadir Sabuncuoğlu yazdı bunu…
***
2011’i alma uğruna olmadık yollara başvuran, takla üstüne takla atan, kulislerde FISU üyeleri ile köşe kapmaca oynayan bir şehrin yöneticileri ne cevap verdi bu teklife?
Hiç!
Değil cevap vermek, böylesi önemli öneriyi kimse duymadı bile
Ya da duymak istemedi.
Bu “sağırlığın” sebebini Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintımar iki hafta önce düzenlediği basın toplantısında açıkladı, “Biz 2018 Kış Olimpiyatları’na talip olmayı düşünüyoruz. Olimpiyatları alırsak, 2019’un hiç de önemi kalmıyor” dedi.
Biz de inandık yani!
İnsanın kulağına “Kış Olimpiyatları” gerçekten çok hoş geliyor. Öyle ya, kış olimpiyatları dururken, kim döner de dünya üniversiteler kış oyunlarına bakar?
***
Yalnız burada “ufak bir eksiklik ve aksaklık” çarpıyor göze.
2018 Kış Olimpiyatları için başvuru süresi 2009’un ekiminde bitmiş. Önümüzdeki temmuz ayında 2018’in “şanslı şehri” açıklanacakmış.
İhtimaldir ki, bu gelişmeden “şehrin spor müdürü”nün haberi bile yok.
***
Hani şimdi akla “2018 gitmiş, ama sırada 2022 var” düşüncesi gelebilir.
Ne yazık ki, 2022 için de sırada Kazakistan varmış ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) sıraya bu dost ve kardeş ülkeyi çoktan almış bile.
Anlayacağınız biz Erzurum olarak bugünden harekete geçsek bile, en erken 2026 Kış Olimpiyatları’na talip olabileceğiz. Bir ülkenin “ha” deyince talip olduğu bir olimpiyatı alamadığı göz önünde tutulur ise, en akla yatkın tarih 2030 gözüküyor. Yani tam 19 yıl sonrası!
Ne derler böylesi için?
“Ölme eşeğim ölme, yaz gelsin de yonca biçek!”
***
Şimdi anladınız mı, niye cesaretle “cevap veremezler” dediğimi.
Bugün spor adına işin başında bulunanların, bırakın sporu, kendilerinden haberi yok.
Yazık. Gerçekten üzülüyor insan. Kalkacak ülke olarak kıt kaynaklarınızı “yatırım” adı altında dağa, bayıra, çayıra gömecek, ama işin başına “iş bileni” değil de “işini bileni” getireceksiniz.
O işini bilen de, kalkıp size “bir peri masalı” anlatacak ve “Siz boşverin 2019 Üniversite Kış Oyunları’nı, çünkü biz 2018 Kış Olimpiyatları’na talip olacağız” diyecek.
Oysa 2018 gitmiş, 2022 gitmek üzere, 2026 da bizden uzakta. Geride bi 2030 var, o da 19 yıl ötede.
***
Şimdi anladınız mı “Biz bu kadar gayreti bir oyun için mi gösterdik?” diye sormamı.
Yakın gelecekte kış oyunu yok, olimpiyat yok, belki dünya şampiyonası yok.
Ne var peki?
Dersimspor ile maç!
Layıktır, mübarek ola!
Öztürk Akkök
ERZURUM'DA HAVA
Bir yanıt yazın