12 Haziran seçimleri yaklaşırken sürekli partiler ve adaylarla ilgili yorumlar yaptık. Peki ya seçmen.
Aslında her ne kadar Türkiye’nin kaderini; geneli lokalleştirirsek Erzurum’un kaderini genel başkanlar belirliyor olsa da aslında kararı veren, sandık başına gidip oy kullanan kuşkusuz vatandaş olarak bizleriz. Adaylara yada partilere yüklendiğimiz ve eleştirdiğimiz kadar kendimizi de eleştirmek durumundayız.
12 Haziran seçimleri yaklaşıyor. Hangi partiye, hangi adaya ne tür kıstaslarla oy vereceğiz. Eğer Türkiye’nin gelişmiş illeri arasında yer almak istiyorsak, daha fazla hizmet almak istiyorsak yapacağımız iş aslında doğru partiye, doğru adaya oy vermekten geçiyor.
Körü körüne takım tutar gibi oy kullanmaktan bir adım öteye geçerek; Hangi parti genel başkanı ne söylüyor? Erzurum özelinde şimdiye kadar hangi parti ne tür hizmetler vermiş? Adayların hem Erzurum özelinde hem de ülke genelindeki meselelere yaklaşımları nasıl? Bütün soruların cevaplarını aldıktan sonra oy vermek gelişmiş toplumların yaptığı iştir.
“Ben babamdan gördüğüm partiye oy veririm başka parti bilmem. 40 yıllık partimi nasıl değiştireyim, ne yanlış yapmış olurlarsa olsunlar. Falanca adayın bende hatırı büyük ben hatırını kıramam götürüp ona oy vereceğim.
Bizim köyde ağam ne derse o olur, o kimi işaret ederse oyumuzu veririz. ” Söylemleri ve bu düşünce ekseninde verilen oylar Erzurum’a hizmet olarak geri dönmüyor. Siyasi Parti Liderlerinin konuşmaları üzerinden ülke meseleleri ve adayların sohbetlerinden de Erzurum meselelerine yaklaşımları çok iyi irdelemek şart.
Sinan Özçaylak
Bir yanıt yazın