10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Gazetecilik önemli bir toplum görevi…
Diğer meslek guruplarına göre daha çok özveri ve fedakârlık isteyen bir meslek gazetecilik.
Üstelik haksız rekabet konusunda sektörde bu işi hakkıyla yapanlar için önemli bir dezavantaj olmaya devam ediyor.
Bu açıdan Gazetecilik Meslek Yasası’nın bir an önce çıkarılması gerekiyor.
Herkesin gazeteciyim, yazarım diye geçindiği bir ortamda bu işi hakkıyla yapanlara susmak düşüyor.
Meslek onurunu ayaklar altında.
Üstelik herkes kendini eleştirmeden büyük gazeteci olduğunu iddia ediyor.
Ne eğitim, ne emek, ne özveri ne de meslek etiği hiç birisi yok.
Ancak herkes bir başkasına çamur atmanın derdinde.
Durum gerçekten traji komik seviyede.
Hiç kimse mangalda köz bırakmıyor…
Sapla saman birbirine karışmış durumda…
Her türlü olumsuzluğa alet olan sözde gazeteciler, mesleğin imajına önemli darbeler vuruyor.
Parayla haber yapanlar, abone yapmakla gazeteciliği birbirine karıştıranlar, iki cümleyi bir arada konuşamayanlar, meslek adına insanlar arasında fesatlık yapıp, ara bozanlar. Para için onurunu ayaklar altına alanlar…
Bütün olumsuzlukları ekleyebilirsiniz bu tabloya…
İnanın böyle bir tablodan utanç duyuyorum…
Yerel basın bugüne kadar yaygın basının okulu olma görevini üstlenmiştir.
Ancak elaman niteliğindeki kalite sektöre darbe vuruyor…
Ucuz iş gücü uğruna meslek feda ediliyor…
Oysa yerel basında kendini ispatlayan bir çok gazeteci yaygın basın kurumlarında önemli görevler almıştır.
Gazetecilik eğitimi alanlar yerel basını okul olarak görerek pratik eğitim almaya devam etmektedir.
Meslek kalitesi açısından sorunlar yaşayan meslek mensupları…doğuda daha zor şartlar altında görev yapmaktadır ki buda işin ayrı boyutu…
Erzurum gibi eksi 30 larda fotoğraf makinenizle sahada çalışarak halkın sorunlarına çözüm ararsınız.
Birçok meslek mensubu sosyal güvenceden yoksundur ve asgari ücret düzeyinde maaşlar alır.
Önemli olan yılmadan mücadele etmek, fedakârlıkla görevini yürütebilmek ve sessiz çığlıkların sesi olmaktır.
Mesleği gerçek manada yapan tüm gazetecilerin ‘’Gazeteciler Günü’’nü kutluyorum….
Gamze İspirli
Haklısınız.Gamze hanım bu meslek gerçekten çok özveri isteyen bir meslek.Ama gel gör ki meslek bazen başka şekilde de yorumlanıyor.Ben bu mesleğe ve özveri ile çalışanlara gerçekten minnettarım.Ben bu ortamda bir noktayım ama , siz ve sizin gibi ustaların yanında çok şeyler öğrenmek benim için gurur dur.İyi ki varsınız.Haklı olan ve hakkıyla görev yapan gazeteci arkadaşlarımı tebrik ederim.
Sn.Ispirli, Turkiye’de gazetecilik geri kalmış ülkelerdeki mesleksizlerin mesleğidir. Erzurum’da bu durum daha fazla on plana çikiyor. Zira, sokaktan geçeni gazeteci diye ise alir, okuma yazma bilen her adama kalem verirseniz olacagi budur.Yazim kurallarina dikkat etmez, imlâdan bihaber, Turkçe’si bozuk, birakin gazetecilik egitimini sadece okur yazar olmasi yeterli gorulen bir anlayis hâsil olmus. Hos eskiden de oyleydi ya tuhaf olan giderek daha da vahim bir hal almasi. Gazeteciler ve yazarlar oncelikle dil bilgisi kurallarına hakim, guzel Turkçe’siyle ifade gucu yuksek, kivrak zekâsi , dil ve uslûp zenginligi olmali zira, yazmasini bilmeyen almasin kalemi eline. Iyi gözlem yapabilen, yaratici, zekâsiyla bilgisini birlestirip, yansiz kalemiyle egilip bukulup, el ayak opmeden, kalemini satmadan okuyucusuyla bulusturabilmelidir. Arastiran, sorgulayan, olumlu yada olumsuz tum elestrilere açik olandir. Sadece Ulke ve memleket degil, dunya gundeminden de haberdar olmali, kalemini haktan haklidan yana, korkusuz, mertçe yureklice kullanabilmelidir. Oyle ki, gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insandir gazeteci. Turkiye’de gazeteciler ne zaman ki olmeden once deger gorurler, ne zaman ki hayatlarini kolaylastiran yasalar çikar, kuru bir maasla birakilmazlar, ne zaman ki cinayete kurban gitmezler, kalemlerini satmadan satilmadan tarafsiz bir gazetecilik anlayisiyla gorevlerini yaparlar, ne zaman ki gazetecilerimiz tipki demokratik ülkelerdeki meslektaşları gibi tehditlere maruz kalmadan, baski yapilmadan, ozgurce gorevlerini yerine getirebilirler, iste o zaman gazeteciler gunu ilân edilmelidir. Basin sehitlerimiz degerli hemsehrim rahmetli Sn. Sebahattin Yilmaz ve Cem Emir basta olmak uzere, bu meslegi dogru durust yapan tum gazetecilerin gununu kutluyor, bu çok mesakkatli ve nankor ama bir o kadar da insani heyecana sevk eden, aradan yillar geçmesine ragmen o aski içiniz de hissettiginiz gazeteciligin siz gazetecilerin hayatlarinizi daha kolaylastirmalarini ve sizler hayattayken kiymetinizin bilinmesini temenni ederek, gazeteciler gununuzu kutluyor, basarilar diliyorum…
Serap Durmazpinar Kuruhasanoglu / France
Sayın İspirli, tek tek ağaçlara bakmak değil, bütün olarak ormana bakmak lazım,diye düşünenlerdenim.Sanal alemin,sanal kalemleri olur.Düşünce dünyasının fikir fukarası kırıntılarının barındığı yerdir sanal alem.Okuyan kültürünü artıran şımarıklardan değil,olgunlaşanlardan olmak,sanal dünyadan koparır gerceğe döndürür.İkiparmak arası duygusal ilişkileri olan insan müsvettelerine de rastlamak her meslekte olduğu gibi,gazeteciler arasında olabilir.Bunların değer ölçüleri zaten sıfırdır.İki itin pislemesiyle okyanus kirlenir mi.Aslının bulunduğu yerde fotokopinin hükmü yok sayılır.Mesele bir eli tutmak değil, mesele tuttuğun eli bir ömür boyu bırakmamaktadır.Bu gerçekler ışığında,çalışan gerçek gazetecilerin gününü kutlar,kalbi duygularımla selam ve saygılarımla,Ülkü İle Kalınız.