MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » Bir kurtuluş destanı
Cahit Hınıslıoglu
Bir kurtuluş destanı


Her Erzurumlu gibi bende Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluş destanını okulda, mahallede, köy kahvehanelerinde, evlerde anlatılanlarla büyüdüm. Her Erzurumlu gibi benim ailemde de bu mücadeleden izler taşıyanlar var.  Kimin yok ki, o kara günlerde eziyet çekmemiş, hunharca katledilmemiş, esir düşmemiş kimsesi ölmemiş veya işkencelere  maruz kalmamış kimler var ki?…

Allah bir daha bu millete böyle acılar tattırmasın..

Esaret Günleriydi…..Çarlık Rus ordusunun ilk hedefi üzerindeydi Erzurum. Bu işgal Rusların  tarihte son işgaliydi. 16 Şubat 1916 . 1917 yılında Rusya’da çarlık rejimi yıkılıp Bolşevikler ülkede duruma el koyunca Rusya’da işgal ettikleri Doğu Anadolu Bölgesini boşaltarak ülkelerine dönmeye başladılar.  Doğu Anadolu’da Ermenistan hayalini yaşayan Ermeniler, devlet kurma hayallerinde  ekmek yedikleri tekneyi devirme girişimleriydi o yapılan hainlik. Bugün dahi hazmedemediğimiz, kendimize yediremediğimiz insana insan gibi davranma üslubumuz nasıl bu şekilde ihanete uğrar dediğimiz bir hainliktir. O günlerde, süratle silahlanarak Erzurum ve çevresinde soykırıma giriştiler o eli kanlı soysuz Ermeniler. Hem de çoluk çocuk, komşu, yaşlı ihtiyar, kadın erkek demeden, Erzurum’un üzerine kıpkırmızı bir kar oldu yağdılar yetmedi ateşlerle kan kustular. Twerdo Khlebov  bu ismi kime sorsanız Erzurum’da yüzünün şeklinden anlarsınız. İşte o günlerde Erzurum Rus II. Topçu Kale Komutanı, Twerdo Khlebov, Ermenilerin bu kanlı hareketlerini sadece seyretti.  Sonra da gitti anılarını yazdı….  O gün Erzurum’a giren Türk birlikleri şehir içinde 2127 şehit defnetti. Kazım Karabekir Paşa, 12 Mart sabahını şöyle dile getiriyordu: “Erzurum’da halk gözyaşları içinde kimi babasını, kimi kardeşini yakılmış ya da süngülenmiş buluyor, saçlarını yoluyordu, sokaklarda canlılıktan bir iz bile kalmamıştı. Yerlerde çocuk, kadın ve yaşlılar kanlar içinde yatıyordu.” Ermenilerin yalnız son gece (11–12 Mart 1918) 3000 Müslüman Türk’ü öldürdüler.  Tahtacılar semtinde Osman Ağa ve Mürsel Paşa konaklarında doldurulup yakılan ve katledilen Erzurumlular kanları donduruyordu. Erzurum’da resmi belgelere göre 9563 yerli Türk ahali Taşnak Ermeni çeteleri tarafından şehit edilmiş. Bugün her mahallesinde, her sokak taşında bu izleri taşırda bu şehir. Yine de vakur duruşunu bozmaz düşmana karşı…
Dün bu topraklar bir mücadele vardı. Namus, şeref, bayrak, millet ve toprak uğruna… 

Bugün  mücadele edilecek bir emaneti sırtında taşıyan Erzurum…. bu emanete, sizler bizler ne kadar sahip çıkıyoruz. Dün şehirde olan o birliktelik bu gün kopukluğun timsali oldu. Komşu komşuyu tanımaz, kimin derdi var diye sorulmaz, komşusunun açlığından haberi olmaz, eşyanın tabiatına inat zenginlik ve bencillik ihtiraslarıyla dolu bir şehir olmadık mı? Kimin umurunda bu mücadeler, hangimizin çocuğu düne sahip oluyor… Hangi bürokrat veya hangi siyasetçi bu şehir için en iyisini istiyor. Hangi işçi, hangi memur, hangi öğrenci ve hangi gazeteci…Dün destanları Dumlupınarda, Çanakkale, Allahuekber dağlarında, Erzurum Tabyalarında  yazan ecdat o gün neydi onu bu kadar ayakta tutan ve sonra uğruna kanıyla ve canıyla veren gerçek…

Bugün şöyle sınırlarımızda akan kanlara baktığımızda hala anlayamıyorsak biz  hürriyet kelimesini.Bize de yuh olsun…. Dün  bu şehri kurtaran ecdadın bugünleri görmemesine ne kadar çok seviniyoruz. Dünkü uğruna öldükleri değerlerin aslında bugün pek önemsenmemesi ve görmezlikten gelinmesi onları bir kez daha öldürürdü herhalde….

📆 14 Mart 2013 Perşembe 10:49   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR