MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » Sierra’nın öldürülmesi bir tesadüf mü?
Cahit Hınıslıoglu
Sierra’nın öldürülmesi bir tesadüf mü?


Biz gazeteciler,  özellikle haberin içeriğinden çok başlığına takılırız. Atacağımız başlık o haberin değerini bir o kadar daha yükseltmiş olur. Çünkü haber okunmak için yazılır. Okutmanın kurallarından birisi de okuyucuyu bu haberde tutabilme sanatıdır. Bu köşe yazıları içinde geçerli bir kuraldır.

Bugün bende yazıma attığım başlıkla sizleri bu yazıya çekmek istedim. Yazıya başlarken hemen okumak için can attığınızı biliyorum. Çünkü ‘Tesadüf mü’ kelimesi bu yazıda önemli ip uçları var dedirtecek kadar merak  konusu benim için…

Bazen okuduğumuz yazıyı çok başarılı buluruz, bazen de okuduktan sonra hayal kırıklığı ile  çöpe atarız. Bugünkü yazım da tam bu arada…Bazılarınızı bu konuda düşündürecek….  Bazılarınızı da hayal kırıklığına uğratacak cinsten…

Takdir sizlerin …..

Yaşadığımız hayat, bazı olayların gelişmesi, altında yatan nedenlerden başladığını biliriz. Bu nedenleri tahmin ederken de çoğu zaman ‘vay be’ bu da mı böyle?,  ‘Sen baksana bu işe’, ‘ bu kadar da  tahmin etmemiştim’, İnanamıyorum’ gibi şaşkınlıklarla karşılaşırız.

Benim yazım tamamen gerçek hayattan uzakta bir empatiyle olayı inceleme  halidir.

Buyrun beyler, bayanlar….

Türkiye’yi son bir aydan beri meşgul eden Sierra cinayetinde her şey bitmişken, bu kez ben dosyayı açtım. Çünkü cinayet daha sonuçlanmadı benim açımdan. Kaç günden beri arayıp, tarayıp kitap, kitap karıştırıp  duruyorum. Yanımdaki sağımda ki solumda ki dini bilgili kişilere de soruyorum. Şu Sierra’nın ölümünü sonuca bağlamak istiyorum.

Sierra’nın durumu ne olacak? Cennete mi, cehenneme mi, Araf’a mı gitti?

Birinci varsayım;

Öldüren Hıristiyan ölen Müslüman olsa idi Sierra kesinlikle Cennete gidecek ti…. Ya şimdi nereye gidecek?

Öldüren bir Müslüman ve ölen bir Hıristiyan …. İslamiyet öldürmeyeceksin diyor. Allah’ın verdiği canı ancak Allah alır…. Öldüren savaş dışında (savaşta dahi bazı kıstaslarla belirtilmiştir)  öbür dünyasını yakmış olur…..  Laz Ziya  öbür dünyasını bitirdi benim inancıma göre…. Peki Sierra’nın öbür dünyasında neler olacak?   Yine Ayetlerle kesinleşmiş, “İnanmayan hiç kimse cennete giremeyecek”

Buraya kadar herşey tamam. Şimdi asıl mesele şu….

Zulme uğramış bir kişi…. Belki inancı bizimki gibi değil. Ama o da bütün dinlerde olduğu gibi  Allah’a inanıyor. O kulunun mağduriyeti nasıl giderilecek? Bir zulme uğradı ve hunharca öldürüldü….

İkinci varsayım;

İslam dininde birçok menkıbelerde  rastladığımız olay gerçek olur mu?

Yani tüm ömrünü Allah’ı inkar ederek yaşarken son nefesinde var olan bazı olaylarla İslamiyeti ve Allah’ı seçenlerin Cennetle müjdelenmesi gibi bir durum olur mu?

Yani Mutlak Adalet sahibi Yüce Allah’ın hoşuna giden bir hal icap etmiş midir ?  Belki de ölüm şekli   bir tesadüf mü veya  onun  için bir mükafat olmuş olabilir mi?

 Son bir dip not……

Sana ne be diyenleriniz de olacak… Belki sen kafayı mı yedin diyenler olabilir.

Evet bugün kafayı yemedim ama bu gibi birçok cinayetin veya birçok faili meçhul olayların mağduriyetiyle sonuçlanmış binlerce olaylarda bu gibi empatiler hep kurulmaz mı?

Her insan zaman zaman  bu tür olaylarda bir insan olarak üzülmüyor mu? Veya konuyu enine boyuna masaya yatırmıyor mu?

Bugün bende böyle bir empati yaptım kendimce……

📆 24 Mart 2013 Pazar 01:14   ·   💬 1 yorum   ·   ⎙ Yazdır

“Sierra’nın öldürülmesi bir tesadüf mü?” için bir yanıt

  1. ahmet akkurt dedi ki:

    Âlemlerin Rabbi’nin “Sen olmasaydın, kâinatı yaratmazdım” dediği, insanlığın onuru, Âdemoğlunun yüz akı, peygamberlerin sonuncusu ve efendisi Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.)’nın doğumunun 1442. yılı yine coşkuyla, imanla ve hasretle kutlanıyor. Her yıl Müslümanların iman, kardeşlik, cihat ve vefa aşkıyla bir araya geldiği “Kutlu Doğum Haftası”nda İslâm ümmeti yine O’nun nuruyla aydınlanıyor. Kan ve gözyaşıyla yoğrulan mazlum İslam coğrafyası da her geçen gün ümmetin tam anlamıyla O’nun (S.A.V.) izinde birleşmesini bekliyor dedi.

    ‘Seviniyoruz. Çünkü, O’na Ümmet olma şerefini kazanmışız. Umutluyuz. İnsanlık, içinde çırpındığı bunalımlardan ancak O’nun kılavuzluğu ile kurtulabilir.’ dedi.

    Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından bu yıl tema olarak “Hz. Peygamber (s.a.v.) ve insan Onuru ,” konusunun seçilmiş olmasını takdirle karşılıyoruz.

    MÜSLÜMAN KAYBETTİĞİ ONUR’U PEYGAMBERİNİN YOLUNDA ARAMALIDIR.

    İnsanlık Kaybettiği değerleri , Müslümanlar kaybettikleri Onurlarını Sadece Rahmet peygamberinin getirdiği İlahi mesajlara bağlı olarak yaşayınca kazanabileceğinin altını çiziyorum .

    Bu Gün İslam Coğrafyası Kan ve Gözyaşı içerisinde kalmış İnsanlık ve Müslümanlık onuru ayaklar altına alınmıştır. Bu zilletten İzzete ulaşmak için Alemlere Rahmet olarak gönderilmiş Peygamberin Nebevi metodunu Bütün Müslümanlar sahiplenmeli ve uygulanması için çalışmaları gerekir dedi.

    Yaşadığımız Asırda Cahiliye döneminde yaşananların birçok özelliğinin devam ettiğini kaydeden , “Peygamberimiz dünyaya gelmeden önce kız çocuklarını toprağa diri diri gömme, içki ve kötü gelenekler vardı. O toplumun içinden Hz. Alileri, Hz. Ömerleri, Hz. Ebubekirleri çıkarttı. Aynı sıkıntılar şimdi yok mu. Aynıları var. İçki her yerde var. Faiz ne yazık ki meşrulaştı. Maalesef bazı Hocalarımız asli ihtiyaçlar diye başlayan cümleler ile fetva vermeye başladı. O zaman fal okları şimdi spor lotolar ve spor totolar var,mantar gibi yaygınlaşan idda bayileri var O dönemin sıkıntılarının hepsi şimdi de var. Nasıl ki efendimiz bunları kaldırdı, bizde bunlarla mücadele etmeliyiz , İfsada giden toplumu Islah için Çalışan efendimiz gibi bizimde yaşadığımız her yerde birer Islah neferi olmalıyız dedi.

    İNSAN SEVDİĞİYLE HAŞR OLUR

    İnsanın sevdiği ile haşr olacaktır, “
    Cenab-ı Hak hepimizi Peygamber Efendimiz ile haşretsin, cennette ona komşu yapsın inşallah.

    O “Kendisi için istediğini mü’min kardeşi için de istemeyi” temel esas olarak belirledi.
    Peygamber efendimiz, elbette bütün tarihin en büyük insanıdır. En önemli dönüm noktasıdır. Ve biliyoruz ki, din fıtri bir hakikat ve ihtiyaçtır. Saadet için insanların dine koşmaları şarttır. Onun için bütün insanlığın saadetinin öncüsü, Peygamber Efendimiz Aleyhisselamı çok iyi tanımak ve tabii olmak şarttır. Bu duygu ve düşünceler içerisinde Kutlu Doğum Haftasının bütün Müslümanların gönlünde kardeşlik duygusunun ve kardeşlik coşkusunun yeniden filizlenip yeşermesini, Ayaklar altında kalan insanlık Onurunun tekrar Filizlenmesini, bütün davranışlarımızda kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukukunun yaşanmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyor; başta ülkemiz ve gönül coğrafyamız olmak üzere bütün İslâm dünyasının Kutlu Doğum Haftasını kutluyorum dedi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR