MENÜ ☰
ATA-AÖF’te Sınavsız İkinci Üniversite Ön Kayıtları Devam Ediyor
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » Erzurum Valisinin Haberi Var mı?
Esat BİNDESEN
Erzurum Valisinin Haberi Var mı?


Tarihi eserler, tarihe mal olmuş yapılar bir şehrin kimliğidir.

 
O eserlere bakarak yaşadığın şehrin geçmişini de öğrenmiş ve görmüş olur insan.

 
Tarihçi değilim,

 
Sanat tarihçisi de değilim.

 
Ama tarihi eserlerin korunması konusunda her insan gibi bende büyük bir hassasiyet taşıyorum.

 
 
*

 
Bu hassasiyet içerisinde Erzurum’a şöyle bir göz atıyorum.

 
Gördüğüm manzara hiçte iç açıcı görünmüyor.

 
Tarihi eserlerimiz ya pislik içerisinde,

 
Ya da yıkılma ile karşı karşıya kalmışlar.

 
Bence tarihi eserlere karşı bu vurdumduymazlık o şehrin sahipsizliğinin de göstergesidir.

 
Ama doğruyu söyleyecek olursak,

 
Erzurum tarihi eserlere bakma, bakım ve onarımı konusunda geçer not alamıyor maalesef.

 
 
*

 
Geçen gün yolumuz Köşk Aile Bahçesine düştü.

 
Gerçi her zaman gidip gördüğümüz bir mekan.

 
Ama bu sefer Çay bahçesinin işletmecisi,  Erzurum’un sevilen yüzü Hayrettin Kotangil, namı diğer Heyro Babanın o güzel sohbetini , farklı cephelerden olaylara bakışını dinlemek için değil, bahçe içerisinde bulunan Atatürk Köşkü’nü merak ettiğimiz için gitmiştik.

 
Hani derler ya ‘Gitmez olsaydık’

 
O tarihi binayı görünce inanın içimiz sızladı.

 
Atatürk Köşkü yıkılma ile yüz yüze kalmış.

 
Tarihe ev sahipliği yapan bu bina ne yazık ki bir kenara iteklenmiş.

 
Ne arayanı var,

 
Ne de soranı…

 
Yetkilisi kimdir?

 
Buranın restorasyonunu kim yapar?

 
Hangi kurum veya kuruluş bu işten sorumludur?

 
Bunları bilemiyorum ama, Atatürk Köşk’üne el atılmazsa çok yakın bir zaman içerisinde o binayı yerinde görmek mümkün olmayabilir.

 
Tarihi eserler bir çocuk gibidir.

 
Her daim bakım lazım,

 
İlgi lazım…

 
Öyle bir kenara bırakıp, görmemezlikten gelmek,

 
Tek başına bırakmak,

 
Haberdar olmamak bir anne ve babanın evladına yaptığı ihanetin aynısıdır.

 
 
*

 
Köşk Aile Bahçesini şehrin huzur mekanı haline getiren,

 
Gözde bir mesire yerine dönüştüren Heyro Baba’nın da bu işten müşteki olduğundan hiçbir şüphe duymuyorum.

 
Hayrettin Bey,

 
Tarih bilinci olan birisi.

 
Köşk’e sadece ticarethane olarak bakmıyor,

 
Tarihi bölümlerine de göz bebeği gibi bakıyor.

 
Tarihi dokuyu korumak için elinden geleni yapıyor.

 
Ama onun özeni, dikkati elbette yetmez.

 
İşe ilgili kurumların el atması gerekiyor.

 
Ama kimin umurunda köşk?

 
Kimin umurunda tarih?

 
Kimin umurunda tarihi eser?…

 
Şu an o aile çay bahçesi gözde bir mekan olmuşsa,

 
Aileler kışın ağır ve çetin geçtiği Erzurum’da üç ay gibi kısa süren bir yaz sezonunda hava almak için o mekanda güvenli bir şekilde oturabiliyorlarsa,

 
Şehre gelen bakana, bürokrata, siyasetçi ye bu mekanı insanlar göğüslerini gere gere gösterebiliyorsa inanın bunun altında yatan tek sebebin bahçenin işletmesini yapan Heyro Baba’nın ciddiyetidir.

 
Burada çok açıkça şunu söyle biliriz.

 
‘Yiğidi öldür ama hakkını yeme’

 
 
*

 
Bizde bir söz daha vardır,

 
‘Kız kocayınca dayısının başına kalır’ diye.

 
Yıllardır Atatürk Köşkü’nün hal ve hatırını soran kimse olmamış,

 
Ne durumda?

 
Onarım gerekiyor mu? diyen bir yetkilisi çıkmamış.

 
Yani kız kocamış,

 
Bu işi kime demek lazım?

 
Bu konuda kimi rahatsız etmek gerek?

 
Bence ilin valisini.

 
 
*

 
Çalışmalarıyla,

 
Şehre bir şeyler katmanın gayret ve çabası içerisinde olan Erzurum’un değerli Valisi Sebahattin Öztürk’ün bu konuda dikkatini çekmek istiyorum.

 
Ve şundan da eminim ki,

 
Sayın Valinin bu konuda haberi olsa gereğini hiç vakit geçirmeden yapardı.

 
İhmal çizgisine gelmiş olan yetkilisi kimse onu defalarca uyarır,

 
İşi ciddi bir şekilde takip ederdi.

 
Neyse,

 
Sözü fazla uzatmaya gerek yok.

 
Sayı Valimizde böylece durumdan haberdar oldu…

 

📆 08 Nisan 2013 Pazartesi 09:45   ·   💬 1 yorum   ·   ⎙ Yazdır

“Erzurum Valisinin Haberi Var mı?” için bir yanıt

  1. ahmet akkurt dedi ki:

    Âlemlerin Rabbi’nin “Sen olmasaydın, kâinatı yaratmazdım” dediği, insanlığın onuru, Âdemoğlunun yüz akı, peygamberlerin sonuncusu ve efendisi Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.)’nın doğumunun 1442. yılı yine coşkuyla, imanla ve hasretle kutlanıyor. Her yıl Müslümanların iman, kardeşlik, cihat ve vefa aşkıyla bir araya geldiği “Kutlu Doğum Haftası”nda İslâm ümmeti yine O’nun nuruyla aydınlanıyor. Kan ve gözyaşıyla yoğrulan mazlum İslam coğrafyası da her geçen gün ümmetin tam anlamıyla O’nun (S.A.V.) izinde birleşmesini bekliyor dedi.

    ‘Seviniyoruz. Çünkü, O’na Ümmet olma şerefini kazanmışız. Umutluyuz. İnsanlık, içinde çırpındığı bunalımlardan ancak O’nun kılavuzluğu ile kurtulabilir.’ dedi.

    Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından bu yıl tema olarak “Hz. Peygamber (s.a.v.) ve insan Onuru ,” konusunun seçilmiş olmasını takdirle karşılıyoruz.

    MÜSLÜMAN KAYBETTİĞİ ONUR’U PEYGAMBERİNİN YOLUNDA ARAMALIDIR.

    İnsanlık Kaybettiği değerleri , Müslümanlar kaybettikleri Onurlarını Sadece Rahmet peygamberinin getirdiği İlahi mesajlara bağlı olarak yaşayınca kazanabileceğinin altını çiziyorum .

    Bu Gün İslam Coğrafyası Kan ve Gözyaşı içerisinde kalmış İnsanlık ve Müslümanlık onuru ayaklar altına alınmıştır. Bu zilletten İzzete ulaşmak için Alemlere Rahmet olarak gönderilmiş Peygamberin Nebevi metodunu Bütün Müslümanlar sahiplenmeli ve uygulanması için çalışmaları gerekir dedi.

    Yaşadığımız Asırda Cahiliye döneminde yaşananların birçok özelliğinin devam ettiğini kaydeden , “Peygamberimiz dünyaya gelmeden önce kız çocuklarını toprağa diri diri gömme, içki ve kötü gelenekler vardı. O toplumun içinden Hz. Alileri, Hz. Ömerleri, Hz. Ebubekirleri çıkarttı. Aynı sıkıntılar şimdi yok mu. Aynıları var. İçki her yerde var. Faiz ne yazık ki meşrulaştı. Maalesef bazı Hocalarımız asli ihtiyaçlar diye başlayan cümleler ile fetva vermeye başladı. O zaman fal okları şimdi spor lotolar ve spor totolar var,mantar gibi yaygınlaşan idda bayileri var O dönemin sıkıntılarının hepsi şimdi de var. Nasıl ki efendimiz bunları kaldırdı, bizde bunlarla mücadele etmeliyiz , İfsada giden toplumu Islah için Çalışan efendimiz gibi bizimde yaşadığımız her yerde birer Islah neferi olmalıyız dedi.

    İNSAN SEVDİĞİYLE HAŞR OLUR

    İnsanın sevdiği ile haşr olacaktır, “
    Cenab-ı Hak hepimizi Peygamber Efendimiz ile haşretsin, cennette ona komşu yapsın inşallah.

    O “Kendisi için istediğini mü’min kardeşi için de istemeyi” temel esas olarak belirledi.
    Peygamber efendimiz, elbette bütün tarihin en büyük insanıdır. En önemli dönüm noktasıdır. Ve biliyoruz ki, din fıtri bir hakikat ve ihtiyaçtır. Saadet için insanların dine koşmaları şarttır. Onun için bütün insanlığın saadetinin öncüsü, Peygamber Efendimiz Aleyhisselamı çok iyi tanımak ve tabii olmak şarttır. Bu duygu ve düşünceler içerisinde Kutlu Doğum Haftasının bütün Müslümanların gönlünde kardeşlik duygusunun ve kardeşlik coşkusunun yeniden filizlenip yeşermesini, Ayaklar altında kalan insanlık Onurunun tekrar Filizlenmesini, bütün davranışlarımızda kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukukunun yaşanmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyor; başta ülkemiz ve gönül coğrafyamız olmak üzere bütün İslâm dünyasının Kutlu Doğum Haftasını kutluyorum dedi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR