Mısır’da yapılanın darbe mi, değil mi tartışmasının yapıldığı saatlerde marketlerin önünde gördüğüm manzara, çıkması muhtemel bir savaş için ülkemde hazırlıkların yapıldığı izlenimini edindim. Öyle ya, yüzlerce karı koca, yanlarında çocukları olduğu halde marketlere akın etmiş, ne kadar makarna, pirinç, bulgur, fasulye ve nohut diye kuru gıda adına ne varsa yüklenmiş, evlerinin yolunu tutuyorlardı! Hele hele Lalapaşa’nın karşısındaki TEMA’nın önünde ki kalabalıklar bana bir kıtlık dönemini de anımsattı. Yaşımdam dolayı 40’lı yıllardaki kıtlıkları ben görmedim ama herhalde kıtlık böyle bir şey diye, düşünmedim değil! Kıtlık böyle bir şey olmalı ki ne kadar aklı başında adam varsa Ramazan’ın birinci gününe yüzlerce kolilik alışveriş yapıyorlardı! Aynı şeyi eski Hapishane’nin yanında bulunan TEKAY’da da görmek mümkündü. Bir koli yumurta alması gereken insanlar, koli koli yumurta alıyorlardı! Bu insanları koli koli yumurta almaya iten etken, olsa olsa bir savaşın çıkacağı haberleridir. Yoksa yumurtanın, fasulyenin, makarnaını, pirincin sonu mu gelecekti?
***
Sizi bilmiyorum ama bana bu Ramazan’ın ilk günü için yapılan alışveriş, ‘komik’ geldi! Sanıyorum şimdi bu yazıyı okuyanların çoğu da ‘Vay be! O komikliği ben de yapmışım!’ demiştir! Çünkü bu sanki de bir gelenek olmuştur. Her sahur mahallelerde davul çalmak gibi çok güzel bir gelenek kaybolurken, böylesine absürt ve komik gelenekler peydah oluyor. Niyedir, nedendir, biri bana anlatsa hiç fena olmayacak. Ben çünkü sürekli olarak bu Ramazan’ın ilk günü için yapılan koli kolili alışverişleri hep hotulayacağım! Hiç bir mantıklı gerekçenin olduğunu sanmadığım bu alışverişlerin yapılmasının faydasını birisi anlatsa ve beni ikna etse, bilhassa memnun olacağım!
****
Mübarek Ramazan ayına girmeye hazırlandığımız ve ilk teravih namazının kılındığı Pazartesi günü akşamında Yakutiye Parkı’nda Ramazan şenlikleri de start aldı. Rus gösteri ekiplerinin de boy gösterdiği bu açılış töreninde Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut’un konuşması benim dikkatimi çekti. Adı anons edildiğinde sahneye çıkan ve gösterileri izlemek üzere parkta toplanan yüzlerce Erzurumluya hitap eden Ali Korkut’un irticalen konuşamadığını farkettim. Gerçekten hitabet ayrı bir güzellik ve o güzellik, herkese nasip olmuyor. Başkanın konuşmasında cümlelerin büyük bir bölümü bütünlükten uzaktı! Buradan anlıyoruz ki devrik olmayan cümleler kurmak kolay değil. O ayrı bir sanat! Belki meramını oradaki kalabalığa anlattı ama bir bütün halinde ele aldığımda ‘yıkım ustası’ sevgili Ali başkanın konuşmakta usta olmadığını farkettim. Sadece Ali bey mi? Elbette hayır! Değme kuruamirleri dahi öyle irticalen konuşmada sınııfta kalır.
—
Turkiye’de bir yerde kalabalik varsa ya kaza olmustur, ki izlemeye bayilirlar. Ya unlu biri gorulmustur:) yada en buyuk ihtimal, muhtemelen ucuzluk vardir ve bundan dolayi halk toplanmistir:) amann savas olmasin sakin! Savas karsitiyiz BARIS’tir oz’umuz! O kitligi dilerim ne biz nede çocuklarimiz hiçbir zaman yasamasin..!
Ramazan davulcusu ölmeye yüz tutan bir gelenekti belki ama bir sembôldu, ramazan ayı’nda ki hoş ayrıntılardan biriydi. Bu gelenegi geri kafalilik olarak goren o kisiler simdi çagdas mi oldular diye sormak isterdim..!
Ayrica; her makam mevki sahibi insana o koltuga oturmadan once konusmayi, hitabet sanatini ogrenecek diye bir kural konulmuyor ki!!!
“Konuşabilmek” ile “konuşmayı bilmek” arasında büyük bir fark vardır. Meselâ çoğu insan ikincisini bilmez… ( Cemal Süreya )
Konusmak sadece duz bir iletisim araci degil, duygu ve dusuncelerin etkili biçimiyle disa vurumudur. Bazan konusmalarimiz o kadar etkilidir ki, bulundugumuz her yerde insanlarin ilgisini çekip, onlarin etrafimizda pervane olmasina sebep olur. Bu sevgi ve ilgi çemberinin o çevre uzerinde kiskanilacak etkilerinin de olustuguna sahit oluruz…
” Düşüncelerini tam ve yerinde kelimelerle ifade edemeyen insan, yanlış tartılarla tam iş görmeye çalışan satıcıya benzer..” der J.W. Goethe
Benim en çok da merak ettigim, Ramazan ayi bir eglence ayi’midir ki eglenceler duzenleniyor ve coskuyla egleniyorlar? hemde Rus gostericiler tarafindan!!! Geçen yil bu konu beni çok sasirtmisti..!
Ramazan ibadet ayi’dir, eglence ayi degil!
Bu konu uzerinde degerli hemsehrimiz Berhan Bey çok duruyor hakli olarak ve kendisine katilmamak mumkun degil. Yine o’nun 23 Temmuz 2012 tarihli “Eğlence, yeme ve içme ayı: Ramazan” baslikli yazisina (Herkesin okumasini onemle tavsiye ederek) 1 yil once yaptigim o yorumun bir bolumunu paylasmak istiyorum izninizle…
Gosteris!
Elbette degisim suresiz ve sinirsizdir. Herkes hersey degisiyor ama bu degisim ramazan’i kendi o ozel yapisindan, oz’unden siyirmamali saptirmamalidir…
Avrupa’nin her sehrindeki kliselerde sukûnet korunur, ibadet sazli sozlu olmaz. Herkes ses çikarmamaya kimse kimseyi rahatsiz etmemeye ozen gosterir. (Ama kermeslerde, bayramlarda ve tum ozel gunlerde Avrupa’li yemesini de bilir eglenmesini de ve tabi ki onlara oz’gu sekliyle) çunku kimse mecburiyetten degil, istedigi için kliseye gider. Gosteris yapmak için degil. (Gosteriste bizim Ulke’miz uzerine ulke yoktur) Ramazan ayi’nin ruhuna yakisir hayir hasenat yapilmasi gerekirken boyle bos ve gereksiz harcamalarin dinimizle bir alâkasi olmadigi gibi, gosterise ne kadar çok deger verildiginin de birer kanitidir.. Bilhassa belediyelerin o kadar ihtiyaç sahibi insanimiz varken, paralari gereksiz ve ramazan ile alâkasiz gosterilere harcamasini normal karsilamiyorum. Zira bu paralar yine o vatandasin cebinden çikiyor. yazik! Ramazan ay’i musluman’lara ozgu, muslumanlarin kendini deneyecegi, aç’larin durumunu bilecegi, hissedecegi, yoksullugu giderecegi bir ay’dir. Bu mubarek ay’da gosterise, lux’e saasaya yer yoktur…
Duzenlenen bu eglenceler ne Erzurum’a nede Erzurum’luya yakisiyor. Bizim bilhassa bu hususlarda farkimiz olmalidir. Mubarek sehirdir Erzurum. Hersey degisiyor hayatta ama bazi seyler vardir ki degismemelidir. Hersey aslina uygun kutlanmalidir. Aç insanlarin, issiz insanlarin bu kadar fazla oldugu ulkemizde hele hele bu mubarek gunlerde bu tarz eglencelere yer verilmemelidir. Kadehler havada iftar açilirsa birgun, bende sasirmayacagim bu duruma herhalde. Rab’bim beterinden korusun…
Hulâsa insanlar din’i açidan bilinçli, bilgili ve donanimli olmadigi muddetçe, din’ci gorunen yobaz’lar tarafindan her zaman aldatilacaktir, oy alabilme ugruna goz boyayacaklardir..!
Hayirli Ramazan’lar…
Serap Durmazpinar Kuruhasanoglu / France