Sadece ülkemizi değil, dünyayı yasa boğan Soma faciası sonrasında yaşananlar en az kaybettiğimiz 301 can kadar üzüntü vericiydi…

Siyaset denilen lanet şeyin, insanların aklını nasıl rehin aldığını, gözlerini nasıl kör ettiğini gördük…

AK Parti’lisi, MHP’lisi, CHP’lisi, HDP’lisi ve diğerleri…

Al birini, vur ötekine…

Yok birinin, birbirinden farkı…

Daha şehitlerimizin cenazeleri madenden çıkarılmadan başladılar siyasete…

Muhalefet, “gün bu gündür” diyerek, iktidarın üstüne çullandı…

İktidar, “gün siyaset yapma günü değil” diyerek kendini savundu…

Soma’da Başbakan’ın özel kalem müdür yardımcısı olan kişi, yerde yatan birini tekmeledi…

Mahalefet yine bunu fırsata çevirip yüklendi…

İktidar cephesi de o tekmeyi haklı gören açıklamalar yaptı…

Başbakan’ın Somalı bir vatandaşı tokatladığı iddia edilen görüntüleri izledik…

Sonrasında, “Başbakan’a yuh çekersen, tokadı yersin” diyen Başbakan’ın bizzat kendi konuşmasını dinledik…

Henüz şehitlerimizin cenazeleri maden ocağından çıkarılmamıştı…

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın NTV canlı yayınında maden ocağını ve işletmeyi öven açıklamalarına şahit olduk…

Manisa’nın MHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı’nın facianın ilk gecesinde “Ölü sayısı 17 değil, 157” açıklamasını dinledik…

Sonrasında da Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın, “Ölü sayımız 151” deyip, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı’na sert bir üslupla cevap verişini izledik…

Evet daha henüz şehitlerimizin cenazeleri maden ocağından çıkarılmamıştı…

Muhalefet yükleniyor, iktidar “acı üzerinden siyaset yapmayın” mesajı veriyordu…

Aynı iktidar…

İki gündür bir kahraman yaratmaya çalışarak, kendisiyle çelişmeye başladı…

SOMA KAHRAMANI TANER YILDIZ!

İşte insanın içini parçalayan, 301 canın acısı kadar içimi acıtan da tam da bu siyaset işte…

Henüz cenazeler madenden çıkarılmamışken, o canlardan birinci derecede sorumlu olan Enerji Bakanı Taner Yıldız, yok ceketini madenci yakınına vermiş, yok çorbasını paylaşmış, yok 5 gündür uyumamış, denilerek kahramanlaştırılıyor…

Yani günlerdir, “acıdan siyaset yapmayın” diyerek, iktidarlarını savunanlar, şimdi acıdan kahraman üretmenin, oy artırmanın derdine düşmüş.

Oysa Soma’dan en son çıkacak kahraman Taner Yıldız’dır…

Zira madenlerin tüm sorumluluğu bizzat kendisindedir…

O madenler güvenli değilse, böylesine büyük bir kaza yaşanıyorsa, bizzat sorumlusudur O kahraman dediğiniz insan…

İşine gelmediği zaman “acıdan siyaset olmaz”, işine geldiği zaman “acıdan siyaset olur” mantığıyla hareket eden bir kafa var karşımızda…

Vicdanlı adam olarak bildiğimiz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu kahramanlaştırma çabasından rahatsız olduğunu umut ediyorum.

Evet, siyaset, iktidarıyla, muhalefetiyle maalesef Türk toplumunu esir almış durumda…

Hiçbirimiz sağlıklı düşünemiyoruz…

Ne kaybettiğimiz 301 can umurumuzda…

Ne de geride kalan yetimler, eşler, analar, babalar, kardeşler…

Düşündüğümüz şey;

PARTİMİZE NASIL OY KAZANDIRIRIZ?

ya da…

PARTİ YÖNETİCİLERİNE NASIL YARANIRIM?

Bu dediğim gibi sadece AK Parti için değil, tüm partiler için geçerli…

Onun için de diyorum ki, lanet olsun sizin siyasetinize!!!

301 can ve geride bıraktıkları, sizin iktidarınızdan da, alacağınız oydan da, yarattığınız kahramanlardan da daha değerlidir…

SİYASETİN RİSKİ DE ELEŞTİRİLMEKTİR!

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada paylaştım…

Başbakan Erdoğan’ın faciayla ilgili olarak “kader” ve “fıtrat” değerlendirmesine, Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik de, “Bir uçağa düşme riskini bilerek biniyorsunuz, gemiyle seyahet ettiğinizde, o geminin batma, fırtınaya yakalanma riskini biliyorsunuz. Madencilik de böyledir” mealindeki açıklamasını dinledim.

Çok doğru tespitler…

U��ağın düşme riskini de, geminin batma olasılığını da biliyor herkes…

Tıpkı, iktidar olanların, ülkesinde olan her olumsuzlukta eleştirilmesi gerektiğini bilecek kadar…

Demem o ki, bir siyasetçi de hele hele iktidar mensubuysa, eleştiriyi peşinen kabullenecek…

Böylesine büyük bir olayda, istifaya da davet edilecek, yuhalanacak…

Çünkü siyasetin böyle de bir riski var…

Hep, “Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganlarını duyacak değilsiniz?

Madem siyasetin doğasında bu var…

O halde, sizi yuhaladı diye vatandaşı tokatlamayacak, yerde yatanı tekmelemeyecek, eleştirdi diye işten attırmayacaksınız…

Siyasetin böyle bir riski var deyip, çekip gideceksiniz…

Ama bu işinize gelmiyor değil mi?

Türkiye’deki tüm partilerin böylesi siyaset anlayışı, hepimizi insanlıktan çıkaran, insanlığımızı unutturan boyuta geldi…

Yazık, hem de çok…