AVRUPA SEVDALILARINA BOŞNAK ANNELER’DEN TOKAT GİBİ AÇIKLAMA…
Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER), Dünya Kadınlar Günü’nde Srebrenitsalı anneleri unutmadı. ESDER, Bosna soykırımı sırasında Srebrenitsa’da eşlerini ve çocuklarını kaybeden Boşnak kadınları, Dünya Kadınlar Günü münasebeti ile Ankara’ya getirdi. İki gün boyunca acılı anneleri Ankara’da ağırlayan ESDER, dün de ÇASGEM Sosyal Tesisleri’nde anneler ile birlikte basın toplantısı düzenle
AB’YE GİRMEK İSTEMİYORUZ
Srebrenitsalı Anneler Derneği Başkanı Munira Subaşiç, yaptığı konuşmasında Türkiye’de olmaktan mutlu olduğunu dile getirdi. Bütün dünyaya Srebrenitsa’da ne olduğunu anlatmak istediklerini belirten Subaşiç, “Bizi intikam almak için öldürdüklerini söylüyorlar. Avrupa bize çok haksızlık yaptı. Biz Avrupa Birliği’ne girmek istemiyoruz. Biz Türkiye ile birlikte olmak istiyoruz. Her 11 Temmuz’da Avrupa Parlamentosu önünde protesto gösterileri düzenliyoruz. Bizi ‘Türk’ diyerek öldürdüler, ‘Müslüman’ diyerek öldürdüler. Biz burada politika yapmıyoruz. Açık konuşuyoruz. Onları utandırmak istiyoruz. Türkiye daha güçlü olsun ve beraber olalım. Erkeklerimizi öldürdüler ve biz tekrar dünyaya getirdik. Şimdi Sırplar bizlere ‘Bir daha savaşırsak erkekleri değil, artık kadınları öldüreceğiz’ diyor. Savaştan sonra oğlumun iki kemiğini, eşimin ise vücudunu bulabildik” dedi.
MÜSLÜMAN OLDUĞUMUZ İÇİN ÖLDÜRDÜLER
Esnaf ve Sanatkarlar Derneği ( ESDER ) Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Bosnalı savaş mağduru Srebrenitsalı anneleri Ankara’da ağırladı. Yaşadıkları zulümlerle ilgili açıklamalarda bulunan, eşlerini ve çocuklarını katliamda kaybeden Boşnak Anneler, “Erkeklerimizi öldürdüler ve biz tekrar dünyaya getirdik. Şimdi Sırplar bizlere ‘Bir daha savaşırsak erkekleri değil, artık kadınları öldüreceğiz’ diyor. Bizim ne çektiğimizi bir tek Allah biliyor. Avrupa ne zaman ‘ölecekler’ diye bizleri bekliyordu. Bizler hayattayız ve mücadelemize devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.
ÇOCUKLARIMIZIN ÜZERLERİNE YAPRAKLAR KOYUYORDUK
Srebrenitsa katliamında eşini, çocuklarını ve kardeşlerini kaybeden Kada Hotiç ise yaşadığı o günleri şu şekilde anlattı:
“Srebrenitsa katliamında 50 yaşındaydım. Oğlumu, iki kardeşimi ve eşimi öldürdüler. Akrabalarımdan da 56 kişiyi öldürdüler. Bizim komşularımız silahla evlerimize girdiler bunu hiç beklemiyorduk. İlk günlerde ormanlara kaçıyorduk. Birinci günde yakalananları hemen öldürdüler. Başlangıçta çevremden 28 kişi yakaladılar ve hemen öldürdüler. Hiç unutmuyorum; sekiz engelli Boşnak’ı bir evde buldular ve orada yaktılar. Bunu duyan kişiler hemen ormana koştular. Bütün değerli eşyalarımızı ve arabalarımızı aldılar ardından bütün Müslüman evleri yaktılar. Ben bir grup ile beraberdim. Yaklaşık 50 kişiydik. Nisan ayıydı ve kar yağıyordu. On bir gece ormanda geçirdik. Kardan sonra yağmur yağdı ve bütün vücudumuz ıslandı. Herkes eve dönmekten korkuyordu. Ben geceleri evimize gizli bir şekilde giriyor ekmek yapıyordum. Çocuklarımızı saklamak için üzerlerine yapraklar koyuyorduk. O kadar korkuyorduk ki açlığı ve soğuğu hissetmiyorduk. Küçük bir köpeğimiz vardı; o bile ses çıkarmıyordu. Bizim erkeklerimiz eğitim almadan askerlik yaptı. Silahlarında kurşun bile yoktu. Sırplarda çok güçlü silahlar vardı. Savaştan üç yıl önce bu silahları temin etmişler. Bazı köylerde ise kaçmak imkânsızdı. Bizim ne çektiğimizi bir tek Allah biliyor. Avrupa ne zaman ölecekler diye bizleri bekliyordu. Bizler hayattayız ve mücadelemize devam ediyoruz. Haklarımız için mücadele ediyoruz.”
Bir yanıt yazın