Su şiirleri şöleni yapıldı duydunuz mu? Bence şiir şölenine Nuhi Demircioğlu davet edilmeliydi. Hem de baş konuk olarak. Hocanın şiir yazma gibi bir kabiliyeti var mı yok mu onun bilemem ama,
Hocanın mesleğinde uzman olduğunu iyi bilirim.
O ki “Dünya su günü”
Hem de 1. Su şiirleri şöleni,
Hoca olmayacak ta kim olacak?
Çünkü suyun inciğini, cıncığını hoca herkesten daha iyi bilir.

x

“Ne alakası var” diyenleri duyar gibiyim.
Dünya su günü başka, Erzurum’un su sorunu başka…
Ben bağlantıyı “Su” dan kuruyorum.
Su günü yani.
Bir alaka da var demek ki.
Neden dünya su günü demişler.
Yok mu bir esprisi
Var vallahi…
Bu günü icat edenler, ağzı sütten yanmış, yoğurdu üfleyerek yiyen milletler
sanırım.

x

Adamcağızlar hatırlatıyor “Su temiz ve içilebilir olmalı” diye.
Onun içinde yılda bir günü “Dünya su günü” koymuşlar.
Neden?
İnsanlar hatırlasın,
Bilsin ki,
Su temiz ve içilebilir olmalı.

x

İnsanlar o gün gelince oturup bir düşünsün,
“Vatandaşa temiz su içiriyor muyuz” diye.
Onun için var bu özel günler.

x

Ama bizde iş tam tersine işliyor.
Suyun pis,
Renksiz değil,
Bir de kokulu.
Yani dünya su gününe hiçbir şekilde uymuyor.
Ama sen diyorsan ki
Uysa da bu, uymasa da….
Ben yaparım şölenimi,
Bir de milletin gözünün içine baka baka 1. Su şiirleri adını da koyarım.
Çağırırım şairleri, yazarları,
Yaparım gecemi,
Bakarım keyfime….

x

Bu birazcık bencillik olmuyor mu?
Hiç olmazsa Nuh Hocayı davet etseydiniz de,
Suyun temiz ve kokusuz olmadığını inceden inceye vatandaşa anlatmış
olurdunuz.
Düpedüz,
Suyu temiz,
Suyu içilebilir bir şebekeye sahipler gibi suya şiir şöleni yapmak,
Hem vatandaşa karşı,
Hem Nuh hocaya karşı,
Hem hocayı aklayan mahkemeye karşı,
Ve hem de,
Suyla ilgili davet edilen şaire, yazara karşı ayıp etmiş olmuyor musunuz?

Sizin bu yaptığınızı halk şöyle ifade ediyor:
“Bu ne perhiz bu ne lahana”

Esat BİNDESEN