Var olmak ne büyük bir bağış. Hatta insan olmak ne güzel! Düşünsenize elinizde birde kâğıt kalem var; tadından yenmez… Bu tatlar ne kadar acı olsa da bütün sıkıntılara rağmen var oluşumuzun ve gayemizin hizmetkârları bugün ki cesur kalemlerin ellerinden olacaktır.
Bazen yazarak güzelleşir Dünya. Ona dokunmak istersiniz. Hatta gücünüz yeterse neler yapabileceğinizi hayal edersiniz.
Var olmak önemli!
İnsanlık için bir kıtaya dokunabilir misiniz? Yoksa bir damla PETROL için bir parça LİTYUM için Orta doğuyu kana mı bularsınız? Var olduğumuzu zannediyoruz yanı başımızda çocukların organlarını Dünya’ya pazarlıyorlar oysaki çocuklar Dünyayı böyle gezmek istememişlerdi.
Tecavüz edilen kadınları düşünelim; ya yollarda hayat kadını olanlar?
Bir damla petrol için enerji için ırzına geçilen bir coğrafyanın çocuklarıyız.
Hz. Ali ‘’Devletin dini adalettir’’ demiş. Biz o devletin dinini arıyoruz.
İnsanların gayesiz olması ve var olduğunu zannetmesi ise hüsran hüsran…
Bu kadar zulümden sonra COVİD19 virüsünün neden çıktığını neden yayıldığını anlamamak hatta ve hatta Çin’in Wuhan kentini suçlamak insanlık onuruna ve gururuna büyük hakarettir.
Dünya genelinde 7 milyar insan var. Kıt kaynakları tüketen ve bu kıt kaynaklara sahip olmak isteyen canavarlar var. Bugün 13 milyon Yahudi 7 milyar olan insanlık nüfusuna hükmediyorsa; neden var olduklarını, gayelerini çok iyi biliyor ve uyguluyorlar demektir.
Dünya insanlığı gayesini unutmuş ve bizler uyuyan toplumun içinde koca bir ordunun yaralı kalmış tek neferi gibi can çekişiyoruz… İş siyasete gelince siyasetten yüzümüz gülmüyor dikişte tutmuyor zaten. Büyük şair usta ne diyordu;
‘’ Siyaset içer yer doyarız
En iyi parti bizimkisi der doyarız
Ne parti bizimdir ne siyasetçi
Aç karnına tokları besler doyarız’’
Biz Anadolu ruhluyuz. Türk’üz Türkiye topraklarında yaşamak ve topraklar üstünde yaşarken gayesiz olmak boşa yaşamaktan ibarettir.
Önce gayemizi belirlemeliyiz.
Bizim kimsenin topraklarında gözümüzün olmadığını bildirmeliyiz.
Bu topraklara göz dikenlerinde; 250.000 Dolar’a toprak- tapu – daire vatandaşlık değil! Hadlerini bildirmeliyiz. Bunların hepsine şahit oluyoruz çocuklar ölmeden, kadınlara tecavüz edilmeden, organ mafyalarına fırsat vermeden engel olmalıyız.
Artık aklımızı başımıza almalı. Çin mallarından vazgeçmeli kendi ürünümüzü kendimiz üretmeliyiz. ’’VATAN’’ mercimek, pirinç, nohut markası olmamalıdır. Eğer bir şeye Vatan olarak isim verilecekse buralar ‘’Musul – Kerkük – Erbil – Telafer’’ olmalıdır.
Milli eğitime giydirilen imanlı nesiller projesi başarısız olmuş; imam hatip liseleri deistler ile dolmuştur. Milli eğitime artık ilim-bilim hedef alınmalı. Türk topraklarında nefes alan doğan büyüyen ölen her varlık yaratıcının varlığını tanıyacaktır. Çünkü Türk toplumlarında sınıf kavramı olmamış Yaratıcıyı yani Allah’ı her zaman en yüksek yere her yeri görebilen yerde olduğuna inanmışlardır.
Diyeceğimiz odur ki!
Milli sınırlar içinde ve dışında MANKURTLAŞTIRILMAMIŞ kimliğini unutmamış, varlığının amacını bilen gayesi olan bir gençliğe ihtiyacımız vardır. Varlığını var eden yaratıcının emir ve yasaklarını bilen ve Dünya üstünde hakkı tutup hakka inanan bir gençliğe ihtiyacımız vardır. ‘’Perdeleri kefen yapıp sarılanlara değil ‘’ Bu ülkenin İlime bilime sarılan gençlerine ihtiyacı vardır.
Gayemiz her yanı denizlerle sarılmış bir ülkede kendi kendimize yetebilmeliyiz. Her türlü hastalık veba terörizm saldırısından koruyabilecek güçte olmalıyız. Ne Rusya’nın S-400’leri ne de Amerika’nın Patriot füzeleri bizi koruyamaz. Koruyacağını da zannetmiyorum. Bu ülkenin çocuklarını şu an Allah koruyor…
Gayemiz var olmaktır.
Gayemiz Üretmektir. Gayemiz sıfır ithalat ile kendimize yetebilmektir.
Gayemiz ‘’Milli tarım’’ projeleri ve Biyolojik savaşlarda Türk çocuklarını korumaktır.
Gayemiz kindar nesiller değil! Gayemiz MİLLİ nesiller yetiştirmektir.
Selam saygı hürmetlerimle sağlıcakla kalın.
ERZURUM'DA HAVA
Bir yanıt yazın