Yeni Üniversitemizin “Geleceğin meslekleri” ni yetiştirecek bölümlere sahip kılınması sizce de önemli değil mi? Benzerleri tüm üniversitelerde mevcut bölümleri açarak büyük hedeflere ulaşamayız.
Biliyorsunuz son yıllarda yükseköğretim kurumlarının kontenjanları büyük ölçüde artırıldı. Birçoğumuz tüm kontenjanların dolduğunu sanıyoruz. Halbu ki binlerce kontenjan tercih edilmedi, boş kaldı.
Düşünebiliyor musunuz? Kapısında milyonlarca gencin beklediği üniversitelerimiz kontenjan artırıyor, buna rağmen binlerce genç dışarda kalmayı “hayalinde yer almayan herhangi bir bölüme” girmeye terrcih ediyor.
Demek ki mesele sadece kampus kurup, üniversite açmak değil. Mühim olan diplaması uluslararası çapta itibar gören bölümleri hayata geçirmek. Hangi bölümlerin istikbal vadeden mesleklere eleman yetiştirdiği biliniyor. Bu konuda her yıl araştırmalar yapılıyor. Üstün yetenekli, yüksek puan alan öğrencilerin tercih ettikleri bölümleri izleyerek “Muteber mesleklerin” hangileri olduğunu zaten anlayabiliriz.
Özellikle yeni üniversite kurulacak illerin önünde iki seçenek var. Ya “Kapağı bir üniversiteye atayım da neresi olursa olsun” diyen öğrencilere yönelik bir üniversite yapılanmasına razı olacaklar…
Ya da, dünya çapında iddialı üniversite inşasının zor ama sonucu muhteşem yolunu seçecekler.
İşte Erzurum da böyle bir temel tercihle karşı karşıya…
Bir daha belirtelim. İkinci kamu üniversitesine sahip olabilmek sanıldığı kadar kolay bir iş değildi.
Konu yıllardır gündemdeydi. Basınıyla, sivil kuruluşlarıyla, siyasetçileriyle yıllar süren bir çaba nihayet kemale erdi. Vakit saat tamam oldu. Alınan güzel sonuçta siyasi heyetin payı büyüktür.
Erzurum, üniversite geleneğine sahip, gerekli alt yapıyı fazlasıyla taşıyan potansiyel bir üniversite şehriydi, evet…Ama elbette bu altın neticeye sırf bu yüzden ulaşılmadı. Sebep olanlara, alın teri dökenlere müteşekkiriz.
Gel gelelim bu üstün başarıda payı olanların vazifesi bitmedi. Aksine asıl şimdi başlıyor.
Kesinlikle ikinci Üniversite’de nitelikli mühendislik bölümlerinin açılması sağlanmalı…Ya komisyonlarda ya da genel kurul aşamasında müdahale imkanı varsa esirgenmemeli ve eminim ki esirgenmeyecektir.
Daha önce açılmasında yarar gördüğümüz bölümleri şöyle sıralamıştık: İngilizce Tıp Fakültesi, Yazılım Mühendisliği, Biyomedikal Mühendisliği, Bilişim Sistemleri Mühendisliği, Makronek Mühendisliği, Moleküler Biyoloji ve Genetik İşletmeciliği,Nanotekloji Mühendisliği…
Bunlara ilaveten Erzurum’da “DOKU MÜHENDİSLİĞİ“ bölümünün mutlaka açılması gerektiğine inanıyoruz.
Bu bölümün yeni Üniversite bünyesinde kurulması belki uygun görülmeyebilir. Dünyada uygulamaya yeni giren, yüksek bilimsel birikim ve teknolojik alt yapı gerektiren bu gibi bölümlerin öncelikle “Mükemmeliyet Merkezleri” haline getirilecek üniversitelerde açılması düşünülebilir.
O yüzden dünkü yazımda ya yeni üinversitemizin ya da Atatürk Üniversite’mizin bu kapsama alınması gerektiğini izaha çamlışmıştım. Artık nasıl hal çaresi bulunur bilemem. Ama kesinlikle DOKU MÜHENDİSLİĞİ Bölümüne bu şehrin ihtiyaıc var. Eğer gerçekten Erzurum Eğitim ve Sağlık Merkezi olma ididasında ise…
Malumu ilam kabilinden olmaması bakımından “DOKU MÜHENDİSLİĞİ” konusunda izahatta bulunmadım. Ancak konuya aşina olmayanlar için kısa bir bilgi notu sunalım isterseniz:
Doku Mühendisliği; çalışmayan, zedelenmiş-zarar görmüş veya doğuştan anormalliğe sahip organ veya dokularin fonksiyonlarının desteklenmesi, geliştirilmesi veya yeniden yapılanması için labarotuvar ortamında yetiştirilen moleküller, hücreler, doku ve organlarla ilişkili tıp ve mühendisliğin bir arada çalıştığı bir bilim dalıdır.
Doku mühendisliği canlı hücrelerle çalışır ve bunları kullanarak zarar görmüş ya da hastalıklı dokuların değiştirilmesini veya onarılmasını amaçlayan tedavilerden biyolojik sonuçlar almayı hedefler.
Hızla yetiştirilen bu doku ya da organlar, birçok tıbbi ve teknik özelliklerin teknolojik disiplinle bir araya getirilmesi ile biyoteknolojinin ve geleneksel tıbbi implantasyon endüstrisinin arayüzünü olşturur. . (Bilkent.edu.tr)
Bu tedavi yöntemi ülkemizde bazı merkezlerde uygulanıyor. Özellikle ortopedi alanında çok iyi sonuçlar alınıyor. Örneğin hasar gören, işlevselilğini yitiren kıkırdak dokular, kişinin kök hücrelerinden yeniden üretiliyor.
Damar hasarlarında da kullanılıyor. ABD’de bu yöntemle kişinin kendi hücrelerinden kalp kapağı oluşturulması başarıldı.
Dünya bilim çevreleri önümüzdeki 20 yıl içinde sentetik doku devrimi yaşanacağını söylüyorlar.
Trkiye bu sürecin dışında kalmayacaktır. YÖK, “Mükemmeliyet Merkezleri” içine alırsa şayet, Erzurum da kalmayabilir…
O nedenle diyorum ki, Erzurum’da tek DOKU MÜHENDİSLİĞİ Bölümü açılsın, karşılığında on bölüm kapatılsın inanın razı oluruz
Vahdet Nafiz AKSU
Bir yanıt yazın