MENÜ ☰
ATA-AÖF’te Sınavsız İkinci Üniversite Ön Kayıtları Devam Ediyor
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » Lanetlenen Onlar mı.? Yoksa Bizmiyiz.? 
Ahmet Gökhan YAZICI
Lanetlenen Onlar mı.? Yoksa Bizmiyiz.? 


Birlikte yaşadıkları birçok kavim tarafından kovulmanın, tehcir edilmenin neredeyse tüm insanlık tarafından lanetlenmenin hazzı ve hıncı ile, hem yaratıcı ile hem dünya ile hemde tüm insanlıkla hep hesaplaşma adına yaşadılar…inandılar….mücadele ettiler…

İlahi gazap ile lanetlenmelerine karşı , Yahudiliği, yahudi milliyetçiliği ile üstün ırk  mistizmi  kapsama alında kutsayıp bir nevi kendi ırklarını yaratarak.. Yaratıcıya savaş açtılar..

Onlar için Yaratıcı tarafından indirilen Tevrat’ı , üstün yahudi ırkını dizayn etmek üzere Yahudi milliyetçiliği Temel’inde yeniden yazarak.. Müslümanlar dahil bütün dinlere tahakküm kuracak kendi dinlerini kendilerine indirdiler…

Bütün dinleri- ideolojileri- inançları kıskaç altına alarak,  Yahudileştirecek Kabala mistizmi ve felsefesi ile bütün inanç ve ideolojilere sirayetle tahakküm kurdular…

Kovulmuş ve lanetlenmiş şeytanın rehberliği ve önderliğinde o melunun akıbetine uğrayan  bu şeytanın çocukları binlerce yıllık lanetli olmanın hıncını , özellikle son 2 yüzyılda küresel bir sistemle tüm dünya ve insanlıkla rövanş için devletleri, inançları, ideolojileri , toplumları, insanları yahudileştirip , üstün ırkları yahudilere köleleştirip  kurgulayıp dizayn ettiler…

Kabala mistizmi- tasavvufu ile beşeri felsefenin temellerini birbirine panzehir akımları, akli ve nakli bilimleri, ideoloji ve inançları , öncüleri, teorisyenleri, kanaat önderleri aracılığı ile birbirine alternatif , siyonizme matuf olarak temellendirdiler, ürettiler , kurguladılar…

Onlar büyük düşünüp, tüm dünya insanlığını birbirine aykırı ve farklı kutba yerleştirecek , fikirleri- inançları- akımları- ideolojileri- mezhepleri- fikir ve felsefe ikliminde konumlandırıp , üretip, kurgularken..

Onların dışında kalan tüm insanlığa, onların üretimlerine, öğretilerine, kurgularına , inançlarına, akımlarına, ideolojilerine sadece ölümüne inanmak düşerken ötesinde ise inandırıldıkları bu değerler, akımlar , ideolojiler etrafında  figüre edilmiş liderler, insanlar nezdinde Birbirinden ayrışan, birbirine yabancılaşan, birbiri ile düşmanca mücadele etmek ise artı KDV siydi sadece

Onları üstün ve ayrıcalıklı kılacak felsefi bakış açılarına göre , yahudilerin dışında kalan diğer insanların Küçük beyinlileri sadece kişileri, normal beyinliler sadece olayları ama kendi üstün ırkları ile müstesna büyük beyinliler fikirleri konuşmalı felsefelerini tüm insanlık nezdinde paradigmaya dönüştürdüler…

Ve maalesefki kurgulamayı  ve yapılandırmayı başardıkları dinler, ideolojiler, inançlar, olaylar, fikirler, akımları sadece temsil ettirdikleri kişiler üzerinden konuşturarak , tartıştırarak kişiselleştirip kısırlaştırarak, sığlaştırarak insanlığı kendi küçük dünyalarına haps ettiler…

Artık tüm insanlığın onları lanet tahtasına koymaya sıra gelmeyecekti bile, herkes lanet halkasını dinler, fikirler, ideolojiler, mezhepler, tarikatlar , örgütler üzerinden birbirinin boynuna geçirmeye çalışırken onlar akıllara hiç gelmeyecekti bile…

İnsanlığı soktukları dar ve sığ kalıp içerisinde ne Hak dinleri, ne fikir ve ideolojileri, nede inançları asli menbaasından öğrenebilmelerini ve asli mecrasında  yaşayabilmesini istemedikleri için bu değer ve inanaçları figüre kişiler ve kurgu olaylar üzerinden kendi stüdyolarında  dramatize edip , magazine , filme, bir yönetmen  ustalığı ile çevirip izlettiler…

Artık tüm insanlık nezdinde, dinler , fikirler, ideolojiler, inançlar kayda değer değildir, kayda değer  biat edilmesi gereken sadece bu değerleri temsil eden figüre kişiler ve kişilerin öncülüğünde cereyan eden filim vari olaylar daha değerli ve anlamlıdır…

Tüm insanlık değerlerinin katledilişini filmleştirdiler, insanlığı katleden savaşları,  salgınları, terör eylemlerini, depremleri, vesaire kitlesel can yakan vakaları ; kişilerin doğruları, yanlışları, yaptıkları , yapmadıkları üzerinden kişiselleştirerek kısırlaştırdıkları olay ve olgular üzerinden kişileri tartıştırıp- sorgulattırarak, her hadiseyi bir cumartesi magazin proğramına çevirdiler…

Magazinsel programlar, filmler, artık kitaplardan, fikirlerden, bilimden, akıldan, makalelerden, tezlerden, araştırma çalışmalarından, bilimsel projelerden daha önemliydi ve daha fazla Reyting alıyordu onlardan gayri tüm insanlık için…

Lanetlenmiş bir ırk olarak onlar ise sadece kutsal idealleri adına yaşadılar , kutsal devletlerinden ve kendi yahudi müktesabatlarından çalan, soyan, hortumlayan olmayıp, bilakis her nevi kazanımlarını kutsal ideallerine ve emellerine vakfettiler, verdiler, adadılar, öldüler, öldürdüler, zulmettiler, katlettiler

Ve hala daha bir orkestra şefi ritmi  ve disiplini ile, bir yönetmen ahengi ve sanatı ile tüm dünyayı, insanları, dinleri, ideolojileri, fikirleri, inançları, örgütleri, ya masonlaştırarak Yahudileştirdiler, yada Kabala mistizmi çerçevesinde kendi üstün ırklarına köleleştirerek yönetmeye devam etmektedirler…

Şimdi sizce Asıl lanetli  olan onlar mı yoksa bizmiyiz.?

İlahi makamdan kovulmuş ve lanetlenmiş şeytanın çocukları onlar mı yoksa figüranları bizmiyiz.?

Allah cc ‘ nun ilk emri oku , en önemli ilahi vurgusu ise Akletmek.! Düşünmektir..!

Aslında okumayan, akletmeyen, düşünmeyen insanlar ve toplumlar kendi kendini lanetleyenlerdir.! Allah ise okuyanlara, çalışanlara, üretenlere, akledenlere, düşünenlere vahyedendir, yaradandır.!

selam saygı dua
Ahmet Gökhan Yazıcı

📆 07 Şubat 2024 Çarşamba 11:08   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR