Iğdır Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Serkan .Kumbasar tüp bebek öncesinde bebek özlemine doğal yol ile çözüm önerileri getirdi ve bir takım sorulara cevap verdi.İşte Serkan Kumbasar’ın doğal yolla doğum hakkındaki cevapları:
1- Kısırlık nedir, bir çiftte kısırlık olduğunu söylemek için hangi kriterlerin bulunması gerekir, Türkiye’de ve dünyada kısırlığın görülme sıklığına ait istatistiki veriler nelerdir?
Üreme iki kişinin kadın ve erkek birlikte gerçekleştireceği bir işlemdir. Taraflardan birinde yada eş zamanlı olarak her ikisinde de bir sorun var ise üreme gerçekleşemeyecektir. Üreyememe olgusunu bir hastalık olarak kabul edersek, tanımını çiftlerin bir yıl süre ile korunma olmaksızın birlikte olmalarına rağmen çocuk sahibi olamamaları olarak yapabiliriz. Dünya Sağlık Örgütünün tanımlamasına göre sağlık, kişinin fiziksel ve psikolojik olarak tam bir iyilik halidir, Üreyememe, kişinin fiziksel bir sorunu olarak ortaya çıkıp akabinde psikolojisini etkilemesi ve ayrıca sosyal bir baskı olarak da çiftleri etkilemesi nedeniyle önemli bir sağlık ve beraberinde toplumsal bir sorundur. Sorun eğer erkekten kaynaklanıyorsa durumu erkek üreyememe sorunu yada erkek infertilitesi olarak adlandırabiliriz. Sadece erkek infertilitesi tüm üreme sorunu olan çiftlerin % 30’unda görülür, ayrıca tüm çiftlerin % 20’sinde ise erkek ve kadında eş zamanlı olarak birlikte sorun vardır, sonuç olarak üreyememe sorunu % 50 erkek, % 50 ise kadın kaynaklıdır.
Çiftlerin % 85’i ilk bir yıl içinde gebe kalmayı sağlayabileceklerdir. Bu durumda % 15 gibi bir oranda çiftler çocuk sahibi olamayacaklardır, bir başka deyişle her 7 çiftten biri çocuk sahibi olamamaktadır. Bu yüzde oldukça yüksek bir oran olarak kabul edilebilir. Türkiye de her yıl yaklaşık 500 000 evlilik gerçekleştiği göz önüne alınırsa bu her yıl için yaklaşık 75 000 üreme sorunu olan çift demektir.Ülkemizde 7 milyon civarında insanın bu sorunla karşı karşıya olduğudur. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 2 milyon çift çocuk sahibi olamamakta ya da zorluk çekmektedir.
2- Açıklanamayan – Nedeni izah edilemeyen Kısırlık:
Bazen, kadın ve erkekte yapılan muayene ve tetkiklere rağmen kısırlığı izah edecek bir neden bulunamaz. Özellikle bu durum, çiftlerde umutsuzluğa ve hayal kırıklığına yol açmaktadır. Kendileri üzüldükleri gibi, aile ve çevreye karşı bir eziklik hissetmektedirler. Ortada belli bir neden yokken çocuk sahibi olamamak bazen karı kocanın birbirini, hatta ailelerin birbirlerini suçlamasına yol açabilmektedir.
Erkeğe ait en çok görülen kısırlık (infertilite) nedenleri ise; varikosel, semende sperm sayısında azlık ve hareketlerinde yavaşlık, şekil bozukluğu veya sperm hücresinin görülememesidir.
3- Kısırlık tedavisinde kullanılan tıbbi yöntemler, (aşılama,tüp bebek, mikro enjeksiyon gibi) hakkında çok kısa bilgi verebilir misiniz?
Kısırlık başlığı altında klasik tedavi olarak nitelenen yöntemde yumurtalıkların doğal halinde takibi veya ilaç ile uyarılması ve uygun zamanda ilişki veya eşinden alınan sperm hücrelerinin rahim içine verilmesi anlaşılır.Bu yöntem aşılama olarak adlandırılır.Aşılama metodunun gebelik şansı oldukça azdır. (%8-15)
Tüp bebek (tıbbi adıylaIVF “İn Vitro Fertilizasyon”) yardımcı üreme teknikleri kadın vücudunda üretilen yumurta hücrelerinin vücut dışına alınarak erkeğin spermi ile laboratuvar ortamında döllenmesi ve elde edilen embriyonun kadın rahmi içine geri verilmesi ilkesine dayanır.
Tüp bebek veya mikroenjeksiyon; tüplerin tıkalı olması, ciddi sperm bozuklukları, diğer tedavilerle başarı elde edilmeyen endometriozis hastaları, yumurtlama bozuklukları, hafif sperm bozuklukları ve açıklanamayan kısırlık hastalarında uygulanan yöntemlerdir
Mikroenjeksiyon ( ICSI ) sperm sayısının ya da hareketliliğinin yetersiz olduğu durumlarda, sperm şekillerinin bozuk olduğu durumlarda veya diğer tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda kullanılan bir yardımcı üreme tekniğidir. Tek bir sperm hücresi kadından elde edilen yumurtanın içerisine mikroskop altında çok ince bir iğne yardımı ile enjekte edilmektedir. Bu yolla, laboratuvar ortamında döllenme sağlanmaktadır.
4- Üreme sorunlarına doğal yollardan ne gibi çözümler sunulabilir, soruna doğal yollardan çözüm sunan yöntem ve ürünler ve bunların etki mekanizmaları ve kullanılmaları hakkında bilgi verir misiniz?
Gebelik elde etmek birçok faktöre bağlıdır. Döllenmenin gerçekleşmesi için, cinsel ilişkinin zamanlanması büyük önem taşır. Çünkü, yumurtanın ömrü sadece 24 saat; spermin kadın vücudunda canlı kalabildiği süre ise en fazla 3-4 gündür. Yumurtanın döllenebilmesi için, ovülasyon döneminde, fallop tüplerinde mutlaka sperm bulunmalıdır. Ovülasyon civarı (Ovülasyon günü ve bir gün öncesi) gebe kalma ihtimalinin en yüksek olduğu dönemdir. Ancak sperm ve yumurtanın canlı kalma süresi düşünüldüğünde Ovülasyona yaklaşan günler ve Ovülasyonun hemen ertesi de, gebe kalma ihtimalinin yüksek olduğu zamanlardır. Dolayısıyla doğru zamanlama ve yeterli sayıda cinsel ilişki çok önemlidir. Zamanlamada bahsedilen, yumurtlama olduktan sonra spermin bu yumurtayı yakalayarak döllenmenin sağlanmasıdır, ancak her kadının yumurtlama dönemi farklılık gösterebilir. Bu nedenle doğru zamanlama konusunda çiftlere yardımcı olabilecek çok güzel ürünler artık ülkemizde bulunmaktadır. Eczanelerde oldukça pratik ve yüksek doğruluk oranına sahip Babystart Fertil Focus tükürükten yapabilen, sınırsız kullanım özelliği bulunan test mevcuttur. Tükürükten yapılan bu test, yumurtlama olmadan 24-36 saat önce pozitif değer vererek evde de gebelik planladıkları andan itibaren bu şekilde daha kontrollü olarak gidebilmelerine önemli ölçüde yardımcı olmaktadır.
Tabii ki cinsel ilişki sıklığının yanında yeterliliği de bizim için çok önemli. Çiftlere haftada 3 kez cinsel ilişkiyi önermekteyiz. Ancak kimi zaman bu kişilerdeki stres gibi faktörlerden dolayı bayanlar vajinal kuruluk, ağrılı cinsel ilişkiden (Disparoni), zamanlı cinsel ilişkiye (Timed İntercourse) bağlı şikayetleri gözlenmekte ve ilişki sayısında da sıkıntı olmaktadır. Bu problemler de kısırlığa sebep olmaktadır. Bu sıkıntılar yaşandığında kullanılacak olan vajinal jellere çok dikkat edilmelidir. Çoğu vajinal jel, spermlerin hareketliliğine ve yaşamasına engel olmakta, kadınlarda ise bakteri üremesi, mantar, kaşıntı gibi problemlere sebep olmaktadır. Fakat Amerika da özellikle kısırlık yaşayan (infertil) hastalar düşünülerek, doğal yolla hamile kalmaya yardımcı olması amacıyla üretilmiş olan bir jel, artık TC. Sağlık Bakanlığı izini ile ülkemizde de bulunmaktadır. Sperm dostu (Pre~seed) bu jel, içerdiği doğal ARABİNOGALAKTAN bitki şekeri sayesinde spermlere zarar vermeyip, sperm hücrelerine antioksidan desteği sağlayarak güçlendirip, spermlerin yumurtaya doğru olan yolculuğunda önemli ölçüde fayda sağlayarak, doğal yolla hamile kalınmasına yardımcı olan bir üründür. Ürün kadının üreme sisteminde, spermlerin için en uygun ortamı sağlamaktadır. Üretkenlikle ilgili ciddi problemi olmayan çiftler, cinsel ilişki sırasında 6 ay kadar bu ürünü kullanmalarını tavsiye edilmektedir. Çünkü, bu ürün Dünyada ve Türkiye de doğal yolla hamile kalmayı desteklemede güvenle kullanılan tek üründür.
5- Bu ürün veya yöntemlerin etkinliğini, diğer yardımcı üreme yöntemleriyle kıyaslarsak nasıl bir sonuç çıkar, bu tür ürün ve yöntemler ne zamandan beri kullanılıyor, yani bu ürünlerin etkinliği ve komplikasyonları ile ilgili yeterli sayıda ve uzun zaman dilimlerine yayılacak tıbbi çalışmalar var mıdır?
Bu ürünler özellikle ABD’de ve Avrupa da yaklaşık 10 yıldır kullanılmaktadır. Bu ürünler sayesinde yurtdışında ve ülkemizde sayısız hamilelik elde edilmiştir. Vajinal jelin kadında vajinal ortamı spermler için daha uygun ve doğal bir hale getirmesi, spermlere antioksidan destek sağlayarak güçlendirip, gebelik şansını arttırdığına yönelik bilimsel yayınlar mevcuttur. Vajinal Jel’ in spermlere antioksidan desteği sağlayarak güçlendirdiği, spermler için en uygun ortamı sağladığı, spermlere ve kadının üreme sistemine herhangi bir zarar vermediği, herhangi bir yan etkiye, mantar oluşumuna, bakteri üremesine izin vermediği klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bu nedenle, dünyada ve ülkemizde, doğal yolla hamile kalmayı destekleyen vajinal jel hem güvenilir jeldir , hem de zamanda sperm dostudur.
6- Son olarak infertil çiftlere önerileriniz neler olur, bebek sahibi olmak isteyip de olamayan çiftlerin izlemesi gereken takvim nasıl olmalıdır?
İnfertilite çocuk isteyen çiftler için stresli bir olay ve çiftlerin ilişkisini yıpratan bir durumdur.Her iki eş için psikolojik olarak tehdit edici tanı ve tedavi amacıyla yapılan işlemler nedeniyle acı veren karmaşık bir yaşam krizidir. İnfertilite tanısı, çiftlerin evlilik yaşantısında daha önce nasıl başa çıkacaklarını bilmedikleri bir kriz getirebilir. Bir kriz olarak infertilite hem bireysel, hem de evlilik ilişkisi içinde başa çıkılması gereken bir durumdur.
Öncelikle hastalara endişeye kapılmamaları önerilmekte, tıpta özellikle son zamanlarda çok hızlı gelişmekte ve her geçen gün yeni tedavi yöntemleri ve yeni ürünler piyasaya sürülmektedir. Bizlere başvuran çiftlerde ilk olarak kısırlık nedeninin saptanması gerekmektedir.
Bu amaçla adetin 3-4 gününde yapılan hormon tahlilleri, tarnsvaginal usg,HSG dediğimiz rahim içi ve tüpler hakkında bilgi edinmemizi sağlayan rahim filmi ve erkeklere de spermiogram ilk başta yapılması gereken major tetkiklerdir. Eğer Kadında ve erkekte üretkenlikle ilgili ciddi sağlık problemleri yoksa, gerek tanı gerekse tedavi maksatlı uygulamaların maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle mümkün olduğu kadar etkinliği bilinen, invazivitesi minimal ve maliyeti düşük olan yollar tercih edilmeye çalışılmaktadır. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere son bir yol olarak önerilen aşılama ve tüp bebek yöntemlerinden önce, 6 ay boyunca doğal yolla hamileliğin denenmesi tavsiye ediliyor.
Sadece yumurtlama tayini ve buna göre planlanan cinsel ilişki ile birçok hasta boş yere kısırlık tedavisi almadan bebek sahibi olmuştur. Unutmamak gerekir ki gereksiz bir şekilde başlanan kısırlık tedavisinin çiftlere yüklediği baskı ve stres çiftin gebelik şansını azaltmaktadır.
IĞDIR DEVLET HASTANESİ
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI
Op.Dr.Serkan KUMBASAR
Bir yanıt yazın