CHP, uzunca bir zamandan sonra Erzurum’da “açık hava mitingi” düzenledi.
Mitingin düzenlendiği şehir Erzurum, mitingi yapan parti CHP olunca, bu miting bizce son derece önemliydi.
Bazı çevreler içinde manzara şudur:Müslüman mahallesinde salyangoz satmak… Oysa bu şehrin tarihi arka planı hiç de öyle değildi. Bu şehirde uzunca yıllar CHP’li vekil de seçilmiş, senatör de… Halâ bugün olmuş CHP’li belediye başkanları (Orhan Şerifsoy ve Hilmi Nalbantoğlu) gibi efsane isimler iyi hizmetleriyle anılmaktadır.
Buna rağmen son otuz yılda, bir çok şey gibi bu şehrin siyasi dokusu da değişti. Ahali toptancı bin mantıkla, (ama hep sağda kalarak) ya RP’ye, ya ANAP’a, ya MHP’ye ya da AK Parti’ye oy verdi.
Yani bu son otuz yıl Erzurum, CHP açısından “yitik bir şehir”dir.
İkisi genel, ikisi de yerel seçim olmak üzere, son dört seçimde de kahır ekseriyetle AK Parti’nin arkasında duran Erzurum’da, CHP’nin siyasi bir çıkarma yapmak istemesi, hayli cesurca bir davranıştır.
Bu sebeple…
Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Deniz Baykal’dan ayıran temel özelliklerden biri de işte budur:
“Risk alarak, Ak Parti’nin kalesi durumunda olan illerde açık hava mitingi yapmak”
Deniz Baykal’ın genel başkanı olduğu CHP, hiçbir zaman Erzurum’da “açık hava mitingi” düzenlemeye cesaret edememişti. Ama Kılıçdaroğlu, bu “olmazsa olmaz”ı ters yüz ederek, AK Parti’nin kalesinde sokağa indi…
Duyar gibi oluyorum:
“Tamam da, bu önemsediğiniz mitinge katılım son derece azdı”
Haklısınız…
Hakikaten azdı; nitekim Kılıçdaroğlu da bu gerçeğe dikkati çekti ve mitingin niçin zayıf olduğunu sorguladı.
Biliyoruz ki, Erzurum halkı son otuz yıldan bu yana, başında kim olursa olsun CHP’ye mesafeli duran bir şehirdir.
Bu gerçeğe rağmen CHP bu şehirde (cılız da olsa) açık hava mitingi düzenledi ve işin çarpıcı yanı da, bu mitingde oldukça düzgün tespitler dile getirildi. Bendeniz bu zaviyeden meseleye bakıyorum ve mitingin çok büyük kalabalıklara sahne olmamasını çok da esaslı bir sorun olarak görmüyorum.
Çünkü bilinen gerçek şu ki, referandumda Erzurum bir baştan bir başa beyaza bürünecek… Sağır sultanın dahi bildiği bu muhtemel sonuca rağmen, CHP meydana çıkıyorsa, altı çizilmeye değer bir gelişmedir bu…
İyi bir pazarlamacının nasıl olması gerektiği anlatılırken şu tipik örnek verilir hep:
“İyi bir pazarlamacı, Kutuplar’da buzdolabı satmayı başaran kimsedir.”
Doğru bir tespit…
Bu örneği siyasete teşmil edecek olursak şunu diyebiliriz:
Cesur, başarılı ve azimli bir lider, Erzurum gibi bir şehirde referanduma “hayır” oyu toplamak için sokağa inen kimsedir.
Ez cümle; CHP mitingi sönük geçmiş olabilir, geniş kitleler alanı doldurmamış olabilir…
Tamam…
Ama CHP otuz yıl aradan sonra bu şehirde açık hava mitingi yapıyorsa, kimse bu gelişmeyi yabana atmasın…
Evet; tam da sizin dediğiniz gibi Müslüman mahallesinde salyangoz satılıyor artık…
Erzurum halkı 50 yıldır hep sağ partilere oy verdi..Peki ne kazandı?