Erzurum Cemal gürsel stadyumunun ismi yapılan güçlendirme ve yenileme çalışmaları sonrasında “ Universıade Arena” stadyumu olarak değiştiriliyor. 1968 yılında inşa edilen ve bu güne Cemal Gürsel ismiyle gelen stadın isminin değiştirilmesi pek de şık bir hareket değil. Daha öncede yıllarca Cemal Gürsel olarak bilinen caddenin ismi belediye tarafından değiştirilmişti. Bu gelişmeler Cemal Gürsel isminin Erzurum’dan silinmeye çalışıldığının açık bir göstergesi.
Peki Cemal Gürsel ne yaptı da yıllar sonra ismi her tabeladan siliniyor. Babası ve dedesi de Erzurumlu olan Cemal Gürsel 1895 yılında kendisi gibi asker bir babanın çocuğu olarak, Kuloğlu mahallesinde dünyaya geliyor. Başarılı bir askeri geçmişe sahip olan ve orduda Cemal Aga lakabını alan Gürsel, 1914 ve 1917 yılları arasında Çanakkale’de, Filistin cephesinde, Suriye cephesinde görev alıyor. İngilizlere Gazze cephesinde esir düşerek iki yıl Mısır’da esir hayatı yaşıyor. Serbest kalınca Anadolu’ya geçen Cemal Aga Kurtuluş savaşının batı cephesindeki bütün savaşlara katılıyor. Harb ve istiklal madalyasına layık görülen Cemal Aga, hiç istememesine rağmen dönemin şartları gereği 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında Milli Birlik Komitesi başkanlığına istemeden getirildi. Hiçbir müdahalesi olmamasına rağmen ihtilalin lideri pozisyonuna getirildi.
1960 darbesini gerçekleştiren subaylar arasındaki en yüksek rütbe albay rütbesiydi. Dönemin üçüncü ordu komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala’nın ihtilalcilere “komitenizin başında kim var? Şayet sizlerden daha rütbeli bir isim sizi yönetmiyorsa ordumla birlikte Ankara’ya gelip çıkardığınız isyana son vereceğim” tehdidi üzerine ihtilalciler izinde olan Cemal Aga’yı zorla Ankaraya getirtip Milli Birlik Komitesinin başkanlık koltuğuna oturtuyorlar. O dönem göreve nasıl geldiğinin şifrelerini bir gazete röportajında Cemal Aga şöyle veriyor. “ Şebeke zaten hazırdı. Ben şahsen ordunun siyasete müdahale etmesini istemiyor ve arkadaşlarımın ihtilal teşebbüslerine engel olmaya çalışıyordum. Ancak şu an bütün hedefim adalet ve ahlak prensiplerine dayalı yeni idareyi kurmaktır”
Erzurum Dadaşı Cemal Aga ihtilal sonrası idamları durdurabilmek için de ciddi gayret gösterdi. Ancak gücü buna yetmedi. Hiçbir infaz kararının altında Cemal Gürsel’in imzası yer almadı. O idamlara karşıydı. Ancak milli birlik komitesi onun bu isteğini reddetti. Bir milli birlik komitesi üyesinin anılarında yer alan bilgilere göre, Cemal Aga’nın idamları durdurma çabaları karşısında Yassıada Başsavcısı Ömer Altay Egesel’in “ aman elimizi çabuk tutalım yoksa kurtaracaklar” diyerek tutuklu siyasetçilerin idamı için inanılmaz bir gayrete giriştiğini öğreniyoruz.
Cemal Aga ihtilal lideri olarak görünse de kendisini zorla başa getirenlere her fırsatta karşı çıkıyordu. Öyle ki Milli Birlik Komitesi üyesi ve ihtilalin elebaşı bir albay tarafından öldürülmeye çalışıldı. Silahla yapılan bu suikast girişiminden Cemal Aga yaralı olarak kurtuldu. Cemal Aga yeniden demokratik hayata geçilmesi noktasında ciddi cabalar sarf etti. Cemal Aga ihtilal sonrasında demokratik hayata yeniden geçilmesiyle yapılan seçimler sonrası oluşan yeni meclis tarafından Cumhurbaşkanı seçildi ve Türk siyasi tarihine iyi bir asker, darbe lideri ve 4. Cumhurbaşkanı olarak geçti.
Şimdi tarihe mal olmuş ve ömrü boyunca doğru bildiklerini savunarak ülkesine ciddi katkılar sağlamış hemşerimiz 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in ismini unutturmaya, tabelalardan silmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin dört bir tarafından milli eğitime bağlı okullarda bile ismi olan “ adaleti sağlamak için bir sağdan bir soldan astık” diyen, İşkencelerin, zulmün ölümlerin altında imzası olan Kenan Evren ismi tabelalarda dururken Cemal Aga’ya yapılan bu haksızlığın yorumunu tarihi gerçekler ışığında sizlere bırakıyorum.
SİNAN ÖZÇAYLAK
Bir yanıt yazın