MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » Biz neden güç olamıyoruz?
Öztürk Akkök
Biz neden güç olamıyoruz?


Benim ve Erzurum’a karşı muhabbet beslediğine, şehrin sorununu, sıkıntısını kendisine “dert” edindiğine inandığım arkadaşlarımın elinden kalem düşmediği bir gerçek.

Sürekli yazıyor, en azından “Erzurumluluk ruhu”nu diri tutmaya çalışıyor…

Sıklıkla da dünden, dünün o güzelim insanlarından, olaylar karşısında takındıkları tavır ve sergiledikleri “tik duruş”tan örnekler de vererek yazılarımızı süslüyoruz.

***

Görüşlerimize katılan, yorumları ile cesaretimizi artıran birçok insan var.

Tabi, eleştiren ve karşı görüşte bulunanlar da yok değil.

Ben herkese, öncelikle de burada, bu satır ve sütunlarda buluşma adına yola çıkan sizlere teşekkür ediyorum.

***

Kalem oynatmaya başlıyoruz ya…

Niyetim ya da niyetimiz belli.

İstiyoruz ki, “Bir olalım, beraber olalım, iri olalım, diri olalım, bu memlekete sahip çıkalım.”

Ancak ne zaman ki, bu noktaya geldiğimde, yani Erzurum’un o engin kültürüne, dadaşına, bar’ına, davuluna, zurnasına ve eski güzel günlerine vurgu yapmaya çalıştığımda, bir farklı grubun karşımda oluştuğunu hissediyorum.

Birden bir “karşı cephe” oluşuyor sanki.

***

Yazılar, yorumlar, değerlendirmeler inanılmaz!

Her bir kelime resmen “umutsuzluğu, mutsuzluğu, inançsızlığı” ifade ediyor.

Erzurumlular olarak “tükenmiş” gibiyiz.

Yapılan hiçbir şey bizi mutlu etmiyor.

Gülmüyoruz.

Unuttuk gülmeyi.

Sevgi de yok kurduğumuz cümlelerin arasında, saygı da.

Hani kazara, “Erzurum” demeye görelim.

Başlıyoruz feverana.

Neler yazmıyor, neler söylemiyoruz ki!

Her bir satır, bir bomba ya da dinamit lokumu.

Öylesine sert, öylesine keskin ifadeler ki, inanılmaz.

Örnek mi istersiniz, buyurun, yığınla hem de:

***

l O güzel insanlardan (Eski Erzurumlular’dan) şimdi eser var mı?

l Siz Erzurum’da dadaş mı arıyorsunuz, kaldı mı?

l Göç belimizi büktü, Erzurum megaköy halini aldı.

l “Temizlik, düzen, çevreye saygı” diyorsunuz da, kim gösterecek o hassasiyeti?

l Musluklardan kirli su akıtan, çevre düzenine aldırış etmeyen, Erzurumspor’un kapısına kilit asan Büyükşehir Belediye Başkanı, değil iki, üçüncü kez de aday gösterilse seçimi kazanır.

l Milletvekillerinin Erzurum’u düşündüğü yok!

l Vekillerin çoğu Erzurum’a gelmiyor, kimseyi tanımıyor, milletin hayrına çalışmıyor.

l Siyasetçi kötü, yönetici berbat…

***

Zaten sivil örgütlere eleştiri getirenlerin haddi var, hesabı yok…

***

Sakın yanlış anlaşılmasın.

Kimsenin kafasına pranga vuracak halimiz yok.

İsteyen, istediği gibi düşünür, söyler, yorum yapar, ne bileyim yazar, çizer…

Öyle de oluyor nitekim.

Gerçi çoğu insan, gördüğü, birebir şahit olduğu yanlışlardan dolayı haklı konuşuyor, bağırıyor, isyan ediyor olabilir.

Buna eyvallah!

“Eyvallah” da, ne yapalım yani!

Atamız, ceddimiz, ecdadımız öldü diye biz de mi ölelim?

“Bugünün insanı, dünün insanını aratıyor” diye, şehrin sonradan dahil olan ahalisine, aynı çarşıda, aynı mahallede birlikte yaşamaya mecbur bırakıldığımız insanlarına, “ne yaparlarsa yapsınlar” diyerek sırt mı dönelim?

“Göç eden gerçek dadaşların yerine çevreden farklı kültür ve inanışa sahip insanlar geliyor” deyip, teslim bayrağı mı çekelim?

***

Hayır, asla!

Bugüne kadar böyle bir teslimiyet içinde olmadık, inşallah bundan sonra da olmayacağız.

Gücümüzün yettiği, kalemimizin döndüğünce Erzurum’u anlatmayı sürdürecek, Erzurumluluk ruhunu ayakta tutmaya devam edeceğiz.

Karınca misali.

Ömrümüz belki arzu ettiğimiz Erzurum’u görmeye yetmez.

Ama en azından inandığımız yolda veririz bu canı.

Bir ağaç gibi “ayakta”, Ejder Tepesi gibi gibi “tik” ve bir Erzurumlu gibi, “onurlu.”

***

Aslında herkesin, “Bu şehir benim” diye sahiplenen tüm insanların duygu ve düşüncesi bizimkinden çok da farklı değil.

Hele de Erzurum’un dışında yaşama mecburiyetinde kalmış olanların.

Onların “Erzurum” dendiğinde kanının fokurdadığını…

Davul-zurna çaldığında göz pınarlarında biriken iki damla yaşın aşağıya yuvarlanmasına engel olmadığını ve en içten şekliyle “tey tey” diye haykırdığını biliyorum.

Demem o ki, Erzurum da, Erzurumluluk da tekelimizde değil.

Böyle bir iddia güttüğümüz filan da yok.

Sonuçta bu memleket, “benim” diyen ve sahip çıkan herkesindir.

***

 “Erzurum” dendiğinde “hoş” olan ve içmeden sarhoş olan binler, onbinler var.

O hassas insanları Ankara’da, İstanbul’da, Bursa’da, İzmir’de, Antalya’da velhasılı hemen her yerde bulmak mümkün de!

İşte tam bu noktada insanın ister istemez isyan edesi geliyor.

***

Ben isyan etmeden, biraz daha alt perdeden sorayım istiyorum.

Bağırmadan, yıkmadan, dökmeden ve usulca:

“Neredesiniz?”

Neredesiniz Erzurum’un sevdalıları, sevenleri, hayranları?

***

Öyle ya…

Erzurum’un kan kaybettiğini…

Ve şehrin bir biçimde elimizin altından kayıp, gittiğini gören…

Ayrıca her türlü sorunun, sıkıntının farkında olanlar…

Yani bu şehrin gerçek sahipleri…

Neden enerjinizi mevcut sorun ve sıkıntıların çözümü için harcamaz da, boşa tüketirsiniz?

Ya da neden biraraya gelme ve güçleri birleştirme becerisi gösteremez…

Neden Erzurum’u yukarılara taşıma, eski parlak günlerine kavuşturma adına çabalamaz…

Ve neden güç olamayı beceremezsiniz?

Doğrusu bu sorunun cevabını ben bulamadım.

O önemli cevabı “bulan ve bilen” varsa Allah için konuşsun.

Çünkü o cevaba müthiş ihtiyacımız var.

….

Geçen haftaki yazımın başlığı, “Özer Ayık cevap verir mi?” şeklindeydi.

Özer Ayık, biliyorsunuz Erzurumlu ve de Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı.

Kendisine bazı sorular yöneltmiş, “cevap vermeyeceğini/veremeyeceğini bildiğim için” de, yazıma “Özer Ayık cevap verir mi?” başlığı atmıştım.

Geçtiğimiz yıllarda pılını, pırtısını Erzurum’un ötesine taşıyan ve bu şehirle “organik bağı kalmayan” Kayak Federasyonu Başkanı, beni yanıltmadı ve yazdıklarımıza aldırış bile etmedi.

Sağlık olsun, babasına, ölmüşlerine rahmet!

Bir arkadaşın dediği gibi, dünya bir günlük değil.

Ayık kardeşle elbet bir gün, bir yerde yollarımız kesişir.

Sonuçta biz hancı, onlar yolcu.

Şimdi her şeye rağmen iyiniyetli düşünüyor ve “kaymaktan bilimum tadı ve lezzeti alan” kardeşin, yazdığımızı okumadığına inandırmak istiyorum kendimi.

Aslında bu da bir ayıp, hem de katmerlisinden.

Amma velakin, işlenen yığınla ayıbın ve skandalın içinde, yazılanların okunmaması, eleştirilere kulak verilmemesi ayıbı devede kulak bile kalmıyor maalesef!

Öztürk Akkök

📆 20 Aralık 2010 Pazartesi 11:15   ·   💬 2 yorum   ·   ⎙ Yazdır

“Biz neden güç olamıyoruz?” için 2 yanıt

  1. ERZURUMLU dedi ki:

    erzurumu hep beraber öldürdük,dadaşında hep üstüne güldürdük,girdi aralara kirli siyaset selam ile sabahıda kaldırıdk.erzuruma sahip olmayanlar mikro ilçecilik yapıp erzuruma ve erzurumluya hayat hakkı tanımadılar erol oral hasankalelileri,zeki ertugay aşkalelileri,hurşit bey ispir ve hemşinlileri kayırmıştı şimdi sıra oltulularda doğru yol partisi karagöbeklilerin,anap tekmanlıların partisiydi ak partide tortumluların eline geçti şimdi soruyorum bu kadar ilçeciliğin olduğu şehirde erzurum ortada kalıremı üstelik hepsininde dermeği var derken horasan,çat ve ovacıklılarda dayanışmaya başladı benzedi erzurumun durumu 12 eylülden önceki polis teşkilatına yani herkes ilçelisiyle kaim o halde bu şehir sürünür her daim önce herkes erzurumu ortak değer adledecek daha sonra tıpkı trabzon kayseri gibi herşeyi erzurum için isteyecek yapamıyorsak başkalarına heveslenmeyip başımıza iki elimizin arasına alıp nerede hata yapıyoruz diye özeleştiler yapacak yeni dönemde “bizbize kurban el bize kurban” anlayışıyla kendi adamımızı tutup destekleyeceğiz şimdi öztürk bey galiba kendi gazetenizi okumuyosunuz ben hergün takip ediyor doğruları alkışlıyor ama erzurumun insanını umutlandıracak bir havada bulamıyorum o zaman gelin yarından tezi yok herşeyi bu şehir için düşünüp bu şehir için tasarlayalım asla yapamazsınız çünkü iş başında sevmediğiniz birileri var…..

  2. Gürhan Özorhan dedi ki:

    Sayın Akkök,beni en çok sevindiren yerel basında sizin gibi, pelsilvanya markalı mürekkep kalemli yazar bozuntularının arasında yiğitçe bir kalemin Erzurum sevdalısı kurşun kalemli yazar ve çizerlerin azda olsa seslerini avazının çıktığı kadar seslenerek köşesinde,sıkıntı ve dertlerimizi haykırmalarıdır.Üzüntüm ise eleştiri ve yorumlarında isimlerini gizleyerek ,kendilerini ifade etmeleridir.Bu nedenle yapılan eleştiri ve yorumları hiçte inandırıcı bulmuyorum.Türkiyede rejime karşı çıkmak,islamın gereği gibi sunuluyor.Geri kalmışlığın tek nedeni de budur.Erzurum’da bunu açıkça görmekteyiz.Dört halifeden sonra din,daima siyaset vasıtası yapıldı,1950 yılından beride ayni tehtid altındadır.Hal böyle olunca hormonlu gıdalarla beslenen bir seçmen kitlesi oluşturularak şehrimiz insanı sadaka toplumuna dönüştürüldü.Bozulan bu sosyal olgudan sonra göçün önüne geçilemez oldu,kaliteli göçün yerini vasıfsız tutuklu sığ beyinler almış oldu.Bu kültür değişiminin sonucu dadaşlık kavramıda laytlaşarak,kent mezarlığına gömülmüş oldu.Bu yakınma ve çırpınışlarınız elbetteki boşuna ve beyhude bir davranış değil,dadaşın dizini yere koyarak attığı nara kadar içten samimi duygularınızın acıda olsa dışa vurulması yeteri kadar ses getirmesede onurlu duruşun en ulvi simgesidir.2011 kış oyunlarının kentimiz insanın dışa ve içe bakış açısını değiştirmesini ve olgunlaşması için büyük bir fırsat olduğuna inananlardanım.Bu olguların oluşmasında siz yiğit yürekli ejder tepesi dik başlı,yüzde yüz yerli kurşun kalemli basın mensuplarının omuzlarında bir yük olduğunu da iyi bilenlerdenim.”Korkunun tek tek korkusu sevgidir.”Yüreginizde bulunan bu sevdadan sızan damlarla toplumu aydınlatmak ve bilinçlendirme görevi zor da olsa omuzlarınızda taşımaktasınız.Taşıdığınız bu yükten kurtulmanın yolu sesinizi herkesim insanın duyması ,geçmişe sığınıp siyaset jigolalalığı yapan siyasi ve bürokratların ipliğini pazara çıkarmakla olacağıdır.Böyle bir seferberliği başlattığımız an ülkede,şehrimizde kurtulacaktır.Tarihte bunların ilk örneğini kentimiz insanı ve dadaşlar göstermişlerdir.Bu tik duruşunuzla seferberliğin önde giden komutanı olarak, sizlerin arkasında nefer olmaya her daim hazır olduğumun bilinmesi dileklerimle,Ülkü İle Kalınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR