Üniversite yerleşkesinde kuyruğa giren araçları gördüğümüzde, şaşkınlığıızı gizleyemiyoruz.
Atatürk Üniversitesi içerisinde Habur Sınır Kapısını aratmayan konrol ve incelemelere tanık
oluyoruz.
Sorun neymiş, öğrencilerin nahoş olaylardan korunması için hiçbir günahı olamayan
vatandaşın çile üzerine çile yaşaması…
Elbette nahoş olaylardan korunmak için önnlem almak doğru; ancak vatandaşı mağdur edecek
kadar abartılı bir uygulamaya imza atmaya kimsenin hakkı olamaz.
Yakutiye Araştırma Hastanesine giden hasta yakınları çile üstüne çile yaşıyor.
Hastane psikolojisi üzerine birde güvenlikçilerin şu emir cümlelerine tanık oluyoruz;
Çat yolun tarafından giriş yapın.
Araç ruhsatınızı bize verin…
Buradan geçemezsiniz..
Bu ifadeler hiç ama hiç demokratik değil ve vatandaş bu saçmalıkları hak etmiyor.
Öğrenciler açısından nahoş olayların önlenmesi, araçların ruhsatlarına el koymakla olmaz.
Aklı başında güvenlikçi sayısını artırmakla ve MOBESE kamereları yerleştirmekle bilim
yuvasına uygun çalışmaları uygulamaya koymuş olursunuz.
Hiç bir üniversitede böylesine ilkel bir olaya rastlamadım.
Vatandaş tepkili haklı olarak.
Çat yolundan gelen araçların ne özelliği var oradan geçmek niçin güvenli olarak
değerlendiriliyor?
Bu komediye bir anlam veremedim açıkçası.
Kentin yönleri mi güvenlik açısından belirleyici oluyor.
Üniversitenin halkla bütünleşmesi anlamında oldukça olumsuz bir süreç yaşanıyor.
Uygulamayı hayata geçiren yöneticiler, biraz büyükşehir üniversitelerine giderek oraları
gözlemleyin,lütfen…
Hangi üniversitede araç ruhsatına el konuluyor çok ama çok merak ettim.
Bunun adı vatandaşı dışlamaktır, halkla aranıza tel örgü örmektir.
İki üç kendini bilmez şehir magandası için herkesi töhmet altında koyamazsınız.
Vergisini veren bu şehirde hizmet veren hiç bir Erzurumlu dışlanmayı hak etmiyor.
Bu saçma zihniyetler ve kraldan çok kralcı kesinlerle geldiğimiz nokta ortada.
Kaldı ki araç ruhsatlarına el koymak, istismara açık ve izahı olmayan bir konu.
Nahoş olayları önlemeye çalışırken vatandaşı mağdur etmek, başlı başına bir nahoşluktur ve
etkin hizmet anlayışında bu gibi uygulamaların yeri olamaz.
Güvenlikçilere eğitimler verilerek, üniversite içerisinde kamera uygulamasına geçilmeli ve
ruhsata el koyma anlamsızlığından bir an önce vaz geçilmelidir.
Halkla bütünleşme anlamındaki zaafiyetlerin artmaması için sahada olmanız ve vatandaşın
sorunlarına aktif çözümler üretmeniz gerekiyor…
Üniversite, eğitimi olmayan ve halkla konuşmayı bilmeyen güvenliklikçilere teslim edilemez.
Güvenlik konusunun bir kurumun imajı olduğu unutulmamalıdır.
Gamze İspirli
Gamze hanım, böyle olaya rastlamadım demişsiniz. ODTÜ’ye girmeye çalışın bakalım nasııl gireceksiniz? Anadolu Üni.ye nasıl gireceksiniz?
Devlet içinde devlet olmayı mı amaçlıyorsunuz? Benim vergimle maaş alıyorsunuz bunu unutmayın. orası başka ülke mi? ruhsat verip girecekmişim.
Sayın İspirli, Üniversitemizde giriş ve çıkışları kontrol altında tutmak için uygulanan yöntemler ve bariyerler hiç bir üniversitede yoktur.Akdeniz Üniversitesi giriş yaptığınız zaman güler yüzlü ve eğitimli güvenlik elamanlarının sıcak ve güler yüzleriyle karşılaşırsınız sıkıntı,engellenme olmadan kampus içerisine giriş yapmanızda hiç bir engel yoktur.Hastane girişi ayrı olsa bile kampüs içerisinde de giriş yaparsınız,günlük 3 tl park üçreti ödersiniz.Mualesef Üniversitemize girmek,sınır kapılarında bile rastlanmayan kontroller ve yüksek bariyerleri aşmak zorunda olmak,kentimize ve üniversitemize yakışmıyor.Yöneticilerimiz üniversite değil,asayiş müdürlüğüne soyunmaları çok garip değilmi.Bu konu hakkında bir kaç yıl önce yine Erzurum gazetesinin bir haberine yine yorum yazmıştım.Yıllar geçmesine rağmen bir değişikliğin olmaması,çağ dışı uygulamanın devamında ısrar etmek,halkla üniversitenin kopukluğuna hizmet eder.Yasakçı ve çağ dışı uygulamalara son vermek için,üniversitelerin güvenlik için yaptıkları uygulamaları gözden geçirmeleri,örnek olarak Akdeniz Üniversitesi ile görüş alış verişinde bulunulması,yararlı bir hizmet vermek için faydalı olacağı kanaatindeyim.Ben hep SES oldum.Şimdi sıra sende,Erzurum.SES VER TÜRKİYE, dileklerimle Ülkü İle Kalınız.
Gürhan bey çok güzel demiş, bu Akdeniz üniversitesi şu silahların konuştuğu üniversite değil mi? Başka sözüm yok. Gördünüz güleryüzlü güvenliği…
Olayı anlamak isteyen anlar. İşin varsa zaten girersin kimse sana girme demiyor, ruhsatı ver gir. Hastanenin zaten ulaşım için ayrı yolu var, gitmek isteyen oradan gitsin.
Valiliğe girerken neden güvenlik var? Kimlik kartı veriyor musunuz? O zaman her yerdeki güvenlik kaldırılsın.
Gürhan bey hayatında sadece Akdeniz Üni.ye gitmiş sanrıım. Hiçbir üniversitede gezmeye, piyasa yapıp milleti rahatsız etmeye izin yok. Siz hiçbir üniversiteye -araçla değil- yaya olarak bile girmezsiniz.
Burada rahatsız olması gereken kişiler, bu duruma sıkılanlar işi olup üni.ye gelen sizin gibi insanlar değil, üniversite içinde arabalarla kalabalık gruplar halinde serserilik yapanlardır.
Yasin kardeşim,kargadan başka kuş,şalgamdan başka yemiş tanımadığın nasıl da belli. Çagdaş yönetimden bahsetmem sizleri niye rahatsız ediyor anlamış değilim.Selam,sevgi ve muhahabbetlerimle, ülkü ile kalınız.
bir de kız yurdu önünde bekleyen arabalardan haberdar olsa üniversite yönetimi………….
gamze hanım görende diyecekki kaç üniversite gezimişsiniz sizin üniversitelere girişlerden haberiniz yok odtü ye akdenize yedi tepeye anadolu üniversitesine arabayı bırak yaya olarak girin bakalım sizin bu üniversite ve güvenlikçilerle bi sıkıntınız var herhalde durup durup üniversite ve güvenlikçilere sataşıyorsunuz memlekette o kadar yorum yapılması gereken işler varki gidin işinizi zamanınızı oralarda harcayın
Gürhan kardeşim(!), Erzurumlu değilim ki kargadan başka kuş bilmeyeyim. Semiha hanımefendi çok vahim bir örnek vermiş. Bu önlemler bile yetersizken söylediklerinize bakın.
Öğrenci değilse, hoca değilse üniversitede milletin işi ne.
İbrahim rumuzlu okurumuza yanıttır:
Bu yazıları üniversite derecesiyle hatta master derecesiyle kalem alıyorum ve Selçuk Üniversitesi Mezunuyum gelişmiş bir şehir olan Konya’da böyle bir saçmalığa rastlamadım. Ankara Üniversitesinde de seminerlere katılma imkanı buldum orada da böyle bir ilkellik söz konusu değil. sayın okurumuz bu yazıları halkın tepkisini göz önüne alarak yazıyoruz ve Gürhan ağabeyimiz bu konuda sağduyulu ve kaliteli yorumlar yaparak hakkaniyetli davranmış, Sahsımın düşüncelerine tanık olmuştur. Güvenlikçilerle bir sorunum olup olmadığını yazmışsınız, benim sronum işini hakkıya yapmayanlarla bu konuda meslek ayrımı yapmıyorum, yinede ilginize teşşekürler biraz daha duyarlı olmaya davet ediyorum.
Sayın İspirli,güzel yorumunuzu tatlandırmak için,eleştiride bulunanlara biir tavsiye,Çıkın Ejder tepesine palandöken havasını çekin sinenize bir soluklanın, inanın benden daha modern ve çagdaş düşüneçeksiniz.Selam ve saygılarımla.SES VER TÜRKİYE dileklerimle,Ülkü İle Kalınız.
heyyyt be çağdaşlara bak…. maşallah.
üniversite şehir ve erzurumlu arasında utanç duvarları yapmak için aklından geçen elinden gelen her yola baş vurmaktan zevk alır . diğer üniversiteler şartları konumları farklıdır. erzuruma emsal gösterilemezler…
Ağzı olan yazıyor, konuşuyor.Gamze hanım ve şikayetçi arkadaşlar sanırım hiç erzurum dışına çıkmamış yada herhangi bir kuruma gitmemiş.Üniversite yol geçen hanımı.İşine gelen ruhsatını verip geçer okadar.