Atatürk’ün Cumhuriyet’in temellerini attığı kent… Erzurum…
Tortum İlçesi Ödük Vadisi üzerindeki Pehlivanlı, Serdarlı ve Bağbaşı’ndaki HES protestoları…
Hidro Elektrik Santrali’nin hayata geçirilmesi ile Ödük suyunun kesilmesi ve toprağın kurumaması için 3-4 aylık süre verilmemesine tepki var…
Son bir ay içerisinde 3 kez HES çalışmaları engellendi, yöre halkı sesini duyurmak için eylemler yaptı. Köylü, polise, askerine taşla karşılık verdi.
‘Çalışanlarımızın can güvenliği sağlansın’ diyen firma yetkililerinin Valiliğe dilekçe vererek araç-gereçlerin korunması adına yardım talep etmesi dikkat çekiciydi…
Köylü, ‘iş makineleri çalışırsa eylem yapacağız’ tehdidinde bulundu, karşısında devletin güvenlik güçlerini buldu. Kolluk kuvvetleri, kendisine verilen görevle müdahalesini yaptı.
‘Suyumuz geri verilsin’, ‘Halkın mağduriyeti giderilsin’ diyerek AK Parti’den istifa eden Belediye Başkanı Karabey Eroğlu’nun sözleri ile köylüler, HES çalışmasını engellemekte kararlı olduğunu gösterdi.
Tek bir köylüsünün, vatandaşının burnunun kanamasını istemeyen, Polis Müdürü, Jandarma Komutanı,’Devletine taş atmak’, ‘Devletin kolluk kuvvetine karşı koymak’ Erzurumluya, Erzurum’a YAKIŞMAZ…’diyor….
Bu soruya karşılık, Erzurum kültürünü inanarak ve yaşayarak, ‘Erzurumlu yüreklidir, ama SALDIRGAN DEĞİLDİR’ diyorum…
Bazı bilim adamlarının, Hidroelektrik santral işletmeciliğinin çok sayıda faaliyete geçmesinin, çevresel etki açısından yöreye olumsuz etkileri olacağını ifade ediyorlar.
HES projelerinin,‘Avrupa Birliği ve UNESCO tarafından çevre dostu oluşu nedeniyle desteklenen küçük ve orta ölçekli işletmeler olan nehir tip santrallerin özellikle kırsal kesimde istihdam olanakları üzerinde olumlu etkileri olduğu, bu projelerin hayata geçirilmesi ile kırsal kalkınma sorununun çözümüne katkı sağlanacağı da belirtiliyor…
Bu projelerde en büyük sorunun yörelerde canlı yaşamın sürdürülebilmesi için bilimsel olarak tespit edilen yüzde 30 can suyunun derelere bırakılmadığı, arazilerin kamulaştırma işlemleri yapılmadan, hak sahiplerini mağdur ettiği, zarar gören bölge halkının ise haklarını arayamadıkları ifade ediliyor.
Firmaların yöreye destek vererek, sosyal destek projelerini üretmeleri, çevreye zarar verilmeden, mutlaka arıtma tesisleri kurulması ile yöre halkı biraz olsun rahatlamış olacaktır.
Bölge halkının en çok korkusu ise, üretilecek enerjinin nakil esnasında çevreye yayılması ihtimali, radyasyonun insan sağlığı ve canlılara zarar vermesi…
Umarım, Ödük Vadisi’nde sular durulur, eylemlere son verilerek, yerini huzur ve güven ortamına bırakır.
Şimdi Bağbaşı, Pehlivanlı, Serdarlı, düşünüyor, HES’ler nimet mi, külfet mi ?
ANALARIN KARNINA KURŞUN SIKAN CANİLER…
Hainlerin, saldırıları her geçen gün artırmaya başladı, bir taraftan öğretmen ve sivillere yönelik kaçırma eylemleri…
Elbette hedef belli…
Kan kusmak, hükümeti tehdit etmek, polisi, askeri şehit etmek, ülke huzurunu bozmak için sıkılan kalleş kurşunlar…
Daha doğrusu bu çapulcular‘terör baskısıyla’, kalleş kurşunlarla saldırganlaşıyorlar…
‘Bebek katili’ demekten imtina eden şarlatanların durumları hiç de önemli değil artık…
Anaların karnına kurşun yağdıran bu canilerin gidecekleri tek fare kapanı: var :Kandil…
KCK ve PKK siyasi uzantılarının silaha sarılmaları ve küstahça ülkenin huzurunu bozmaya çalışmak… Oysa terörle mücadelede güvenlik güçleri daha çok güçlü bir konumda.
Bu hainlerin bölge insanının huzur ve refahının da düşmanı olduğu son saldırılarla bir kez daha görüldü…
Kadınları, çocukları ana rahmindeki bebeklere acımasızca kurşun sıkan bu caniler, ‘doğmadan öldürülen bebeğin’ çıkmaz sokağın sonuna geldiğini görebilecek mi?
Şehirleri kanlı şiddete boğan, hain kurşun sıkan kalleşlerin, bu eylemlere de, molotofkokteyli atılması, polise, askere saldırılması tabii ki fırsat doğarsa polisin linç edilmesi talimatlarının KCK’ kaynaklı olduğunu devletin en üst düzeydeki istihbarat birimleri çok iyi biliyor.
Bir gün yanlış hesap Bağdat’tan döner! elbet..
İyi haftalar dileğiyle
Cem BAKIRCI
Bir Erzurumlu olarak bende üzülüyorum. Hakakiten yakışmıyor, polisine, askerine taşlamak Erzurumluluk ruhu bu değildir. Sn. Bakırcı kaleminize sağlık..İstanbul’dan slmlar
Cem bey, teşekkürller ‘Erzurum insanı yüreklidir, saldırgan degil’ DADAŞ, POLİSİNİ TAŞLAMAZ.. NE DE ASKERİNİ
BAŞARILAR
provakatÖrluge GEREK YOK…yazık….hükümete saldırmanın da anlamı yok…neyle ugrasıyorsunuz yaaa allah aşkına…ERZURUM MU SEÇİLDİ ÖZELLİKLE…DEVLETET KARSI GELEN SOLUGU ADALETİN terazisinde BULUR….Cem bey, kaleminize sağlık….
Sayın okurlarımızın şunu bilmesini isterim ben bir TORTUM’luyum ve o vadide yaşıyorum.Şunu herkes çok iyi bilmeliki kediyi sıkıştırdınmı insanın suratına sıçrar.O vadide yaşayan birisi olarak yaşam kaynağınız(SU)elinizden alınıyorsa ve gerçek görevi halkın barış ve huzurunu sağlamak olan polis ve asker ordaki insanları hukuki hiç bir gerekçsi olmadan darp ediyorsa bunun bir nrdeni olmalı.T.C. kurulduğundan bu yana vatanına milletine bayrağına asla sırtını dönmemiş vede dönmeyecek olan insanlar bugün neden polisini askerini taşlar hale gelmiş?Sayın valimizin bu konuya el atmasını kamuoyu önünde rica ediyor ve saygılar sunuyorum
burada yorum yapan değerli arkadaşlar bölgenin çoğrafi durumunu ne kadar biliyorsunuz bu bir bide serdarlı ve vadinin ERZURUMU NASIL TEMSİL ETTİĞİ ERZURUMLULARIN MEDENİ İFTİHARI MUHTERREM FETULLAH GÜLEN HOCA EFENDİNİN HOCASININ BİR SERDARLILI OLDUĞU DA UNUTULMASIN SİZ RAHAT OLUN TORTUMLULAR HER ZAMAN VE HER YERDE ERZURUMU LAYIKIYLA TEMSİL EDERLER