Enver Paşa Komutasındaki Sarıkamış Harekatı sırasında (22 Aralık 1914-15 Ocak 1915) karakışa yenik düşen 90 bin şehit, Allahuekber Dağları’nın eteğindeki Şenkaya’nın Bardız beldesinde törenle anıldı. İzciler ve diğer katılımcılar, eksi 30 dereceye varan soğuğa rağmen, mehmetciğin şehadet şerbetini içtiği topraklarda nöbet tuttu.
Ameliyat masasında ‘hasta kaybetmeyi hiç sevmeyen’, ‘Sonu ölümle biten operasyonları sevmediği için “Savaşlara Hayır” diyen sevecen insan Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Ünlü Kalp Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez ile birlikte grup üyeleri, Türkiye İzlicilik Federasyonu’na bağlı izciler, Allahuekber Dağları ile Soğanlı Dağları’nın birleştiği 2 bin 400 rakımlı Kaynakyayla’ya tırmandı. Bayrakların dalgalandığı törenlerde şehitlere dua edildi. Prof.Dr. Sönmez,’’Eksi 30 derecede sabaha kadar nöbet tutarak o günkü acıyı hissettik’’diye konuştu.
CEM BAKIRCI, SARIKAMIŞ ANMA TÖRENLERİNDE
Sarıkamış Harekatı sırasında şehit olan onbinlerce mehmetciği anmak için düzenlenen etkinlikleri Albayrak Gazetesi adına takip eden tecrübeli gazeteci Cem Bakırcı, 2bin 400 rakımdaki Kaynakyayla’da -30 derece soğuktaki kampta o gece yaşananları fotoğrafladı ve yazdı.
Enver Paşa Komutasındaki Sarıkamış Harekatı, Osmanlı – Rus savaşı sırasında (22 Aralık 1914-15 Ocak 1915) karakışa yenik düşen 90 bin şehit, Allahuekber Dağları’nın eteğindeki Şenkaya’nın Bardız beldesinde törenle anıldı.
İLK TÖREN ERZURUM’DA YAPILDI
Sarıkamış Dayanışma Grubu’nca düzenlenen şehitleri anma yürüyüşü Erzurum’un Kahraman Çocukları Anıtı önünden başladı. Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez ile İstanbul’dan gelenler, anıt önünde Vali Sebahattin Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Akgün, Gazeteci-Yazar Coşkun Aral’ında katıldığı törenlere Erzurumlularla buluştu.
VALİ ÖZTÜRK,’’TÜRK MİLLETİ SOYKIRIMA UĞRAYANLARA BAĞRINI AÇMIŞTIR’’
Vali Sebahattin Öztürk, “Ecdadımın bu yerlerde şehit olması nedeniyle Bardız’a ilgim büyük. Amacımız bu olaylardan dersler çıkarmak. Tarihimizi yazmakta batılı ülkeler kadar başarılı değiliz. Ancak onlar yazar, biz yaşarız. Şimdi de şehitlerimizin anıyoruz. Türk milleti soykırıma uğrayanlara bağrını açmıştır. Böyle bir iftirayı hak edecek en son millettir. Ancak ne garip tecellidir ki, Ermeni mezaliminin koruyucusu olan Fransa bugün bu yasayı çıkarmakla güya milletin gözünü boyamaya, kendi ayıbını kapatmaya çalışıyor. Fransa sadece Cezayir ve Ruanda’da değil güneyimizde Gaziantep, Urfa, Adana’da aynısını yaptı. Bu ülkenin şimdi sureti haktan görünmesi çok acı bir tecellidir. Fransa Meclisi’nde alınan kararları reddediyor, alanları kınıyoruz. Ülkemiz bunun üstesinden gelecektir” diye konuştu.
KÜÇÜKLER,’’ERZURUM’A GELİP KATLİAMI GÖRSÜNLER’’
Erzurum’un Ermeni katliamından acı çeken kentlerin başında geldiğini vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler de, “Kendi tarihini dahi bilmeyen üç beş çapulcunun meclisinde aldığı kararlarla tarihi asla değiştiremezler. Mezalimin en acılarını yaşayan Erzurum’un belediye başkanı olarak bu kararı kınıyorum. Eğer karar alanlar samimi ve dürüstlerse Erzurum’a gelip katliam gerçeklerini gözleriyle görsünler.’ifadelerini kullandı.
BARDIZ’DA TÖREN
Heyetin Erzurum’dan otobüslerle Bardız’a ulaşmasının ardından bir tören düzenlendi. Buradaki törene de Vali Sebahattin Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, Gençlik Hizmetleri ve Spor Bakan Yardımcısı Doç.Dr. Yusuf Tekin, İl Özel İdare Müdürür Selami Altınok, Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız, Şenkaya Kaymakamı Mutlu Akyol, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Akgün, Buz Hokeyi Federasyonu Başkanı ve Erzurum Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fatih Çintimar, Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı ile Türkiye’nin dört bir yanından gelen 400’e yakın izci katıldı. Filistin ve Kamerun’dan gelen 28 izcinin de hazır bulunduğu törende 29’uncu Tümen’in Bardız’a girişi canlandırıldı. Buradaki tören sırasında Gazeteci Coşkun Aral’a Bingür Sönmez tarafından Enveriye olarak adlandırılan askerlerin savaş döneminde giydiği şapka hediye edildi.
CAMİ MİNARESİNDE TÜMEN SANCAĞI DALGALANDI, VALİ DUYGULANDI
97 yıl önce Bardız’a giren 29’uncu Tümen’in 85’inci Alay sancağını camii minaresinde dalgalandırıldı. Daha sonra da ezan okundu. Tarihi olayın Türk izciler canlandırılması sırasında Vali Sebahattin Öztürk duygulu anlar yaşadı. Vali Öztürk, şehitlerin acısını yüreğinde hissettiğini belirtirken, Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez de , etkinliklerin artık uluslararası boyutta kutlanması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Sönmez, “Bugün burada Almanya’dan, Filistin’den, Kamerun’dan gelen konuklarımız var. Bundan sonra artık 100’üncü yıl etkinliğimizi daha geniş katılımlarla bu anma etkinliğini yapacağız.” dedi.
‘PENCERENİZİ AÇIP, SOĞUK HAVAYI ÇİĞERLERİNZİE ÇEKİN’
Sönmez, Hava çok soğuk ama üzerimizde kalın montlar var. Askerlerimiz çetin kış şartlarında yazlık elbiseyle savaşmışlar. Şehitlerimizi anmak isteyenler uyumadan önce bir kez evlerinin penceresini açıp soğuk havayı ciğerlerine çeksinler.’ dedi.
‘ENVER PAŞA’DA AKUT EKİBİYLE GERİ DÖNSEYDİ’
3’üncü Ordu’ya bağlı 28’inci Tümen’in 22 Aralık 1914’te, Erzurum’dan Sarıkamış Harekâtı’na giderken 97 yıl önce kullandığı Topyolu güzergâhını kullanarak, Sarıkamış’taki Allahuekber Dağı’na ulaşmayı hedefleyen AKUT ekibi, kötü hava koşulları yüzünden projeden vazgeçti. Kuzucantepe’de 36 saat mahsur kalan ekip, Jandarma timiyle çadırlarında bekliyordu. Dağcılar, havanın açmasını fırsat bilerek inişe geçti. Narman’ın Çimenli Köyü’ne ulaşan dağcılar buradan minibüslerle şehitlerin anılacağı, Şenkaya’nın Bardız Beldesi’ne hareket ettiler. AKUT ekibini kutlayan Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, “AKUT ekibi, 22 Aralık 1914’teki gibi kış şartlarında yürümek için büyük çaba sarfetti. 1. kamp alanında konakladıktan sonra 24 saat yağan kar nedeniyle dışarı çıkamadı ve benim ısrarım üzerine geri döndü. O gün Enver Paşa da aynı şeyleri yaşadı. Erzurum AKUT ekibine özellikle Bünyamin Akbulat’a o şehitler adına teşekkür ediyorum. Keşke Enver Paşa da AKUT ekibi gibi geri dönseydi.” İfadelerini kullandı.
FİLİSTİN’DEN GELEN İZCİLER ETKİNLİKTE
Törenin ardından Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı yönetimindeki izciler gruplar halinde Bardız Yaylası ile Allahuekber Dağı’nın zirvesindeki şehitliklere tırmanmaya başladı. Hava sıcaklığının sıfırın altında 30 dereceye kadar düştüğü Allahuekber Dağları’nda zorlu kış şartlarına rağmen atalarının izinden yürümeye devam eden izciler, şehitliklerin kenarına kamp kurdu.Allahuekber Dağları ile Soğanlı Dağlarının birleştiği Kaynakyayla’ya tırmandı.
BİNGÜR SÖNMEZ’İN ÇOBAN KAVALI VE GECE ATEŞİ
Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez’in başkanlığındaki 60 kişilik grup da geceyi geçirmek için Allahuekber Dağları’nın deniz seviyesinden 2 bin400 metreyükseklikte bulunan Soğanlı Dağlarının birleştiği Kaynakyayla’da kamp kurdu.
Bardız yaylasında hava sıcaklığının sıfırın altında 30 dereceyi bulmasına karşın önce şehitlik ziyaret edildi. Meşalelerle şehitlikte saygı duruşunda bulunan, İstiklal marşı söyleyen grup şehitlere dua etti. Kutup soğuklarına dayanıklı çadırlar kurulurken yakılan ateş önünde ısınan Prof. Dr. Bingür Sönmez, şehitleri anma etkinliklerini ilk günkü azim ve kararlılıkla sürdürdüklerini belirtti. Sönmez “Bardız yaylasında hala patlamamış mermilere rastlanıyor. Askerlerimizin kıyafetlerinden parçalar var. Hava çok soğuk ama üzerimizde kalın montlar var. Askerimiz çetin kış şartlarında yazlık elbiseyle savaşmışlar. Onların hissettiklerini tamamiyle olmasa da bir nebze olsun anlayabilmek için eksi 30 derecede sabaha kadar nöbet tutarak o günkü acıyı hissettik.” diye konuştu.
ATEŞ BAŞINDA KAVAL ÇALDI, AĞIT YAKILDI
Sarıkamış Dayanışma Grubu’nun soğuğa dayanıklı çadırların AKUT üyeleri tarafından kurulmasının ardından ‘o geceyi içinizde hissedin’ diyerek elindeki megafonla anons eden Prof.Dr. Bingür Sönmez’in gece saat 02.30’de ceplikten çıkardığı kavalı ile ‘Havada bulut yok, bu ne dumandır’ türküsünü kavalıyla çaldı.
MEHMETÇİĞİN KARAVANASI DUYGULANDIRDI
Gece saatler 02.30’u gösterirken dondurucu soğuk etkisini göstermeye başladığından kampa katılanlardan fire verenler artmaya başladı. Ateş sönmek üzereydi, Muhtar Emin Çakmur’un getirdiği odunlar yakılıp ısınılırken, İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Akgün’ün talimatı ile Şenkaya İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Atakan Alaper’in kahraman Mehmetçiklerle birlikte getirdikleri iki kazan dolusu ‘mercimek’ çorbasını kepçeyle taslara doldurularak saygı nöbeti tutanlara ikram edildi. Mehmetciğin bu jesti karşısında gruptakiler gözyaşı dökerek “Komutanım, Allah devlete zeval vermesin’ dediler.
SÖNMEZ, “’ÇOCUKLUĞUM O ŞEHİTLİKLER ARASINDA GEÇTİ’’
Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof.Dr.Bingür Sönmez, “Sarıkamış, çocukluk sevdam. Çocukluğum o şehitlikler arasında geçti. Sarıkamış gerçeği bilinmezken, ben ilkokul çocuğuyken Sarıkamış gerçeğini biliyordum. Aktiviteler 2003 yılında başlatıldı. 2004 yılında 90. yıl törenleriyle zirveye ulaştı. Sarıkamış Dayanışma Grubu’muz var. Çocukluk arkadaşım Ahmet Günay ile birlikte bir dayanışma sistemi kurduk. Bir derneğimiz var. O kadar güzel bir noktaya geldi ki… Düşününüz ki Sayın Başbakanımızın dedesinin Sarıkamış şehidi olduğunu, Genelkurmay arşivlerinden ben çıkardım ve doğruladık. Dün törenlerde bunu gözleri yaşararak dile getirdi. Düşünün ki 2004 yılına kadar hiç anılmayan, ismi dahi bilinmeyen şehitlerimiz bugün Başbakan tarafından Sarıkamış’ta anılıyor. Sarıkamış Dayanışma Grubu olarak çok mutluyuz. Sevgili Ahmet Günay arkadaşımla oturduk, konuştuk. Şehitleri anma ve tanıtma misyonumuz son noktasına gelmiştir. Bundan sonrasını artık gençlere, siyasetçilere bırakalım, devlete bırakalım. Çünkü Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın gidip o şehitleri ziyaret etmesi, bu töreni taçlandırmıştır. Seneye Cumhurbaşkanımızdan, öbür sene Genelkurmay Başkanımızdan aynı jesti bekliyoruz. Ama dernek olarak bu misyonun son noktasına geldiğimizi hissediyoruz.”diye konuştu.’
SON SÖZ:
Mustafa Kemal Atatürk bakın ne diyor “ Milli sınırlar içinde bulunan vatan parçaları bir bütündür. Birbirinden ayrılamaz. Tarihte bütün bir vatanı, çok üstün düşman kuvvetleri karşısında, son bir avuç toprağına kadar karış karış kahramanca ve namusluca savunmuş ve yine varlığını koruyabilmiş ordular görülmüştür. Türk Ordusu o cevherde bir ordudur. Yeter ki, ona komuta edenler, komuta edebilme vasıflarına sahip olabilsinler!”
Cem BAKIRCI
Bir yanıt yazın