Dün internette dolaşırken hem içeriden, hem dışarıdan Erzurum’a dair yazılan yorumların bir kısmını okudum. Aman Allah’ım, meğer ne kadar çok “iş bilir” hemşerilerimiz varmış!
Her alanda uzman, her konuda görüş sahibi!
Bu sefer ki hedef ise, kış festivali…
Bu “uzman”ların pek çoğu öncelikle, yapılan organizasyonun “beş para etmediği” hükmünü vererek, başlamışlar ahkam kesmeye…
Kısacası zerre kadar beğenmemişler…
-Göndünüz mü?
-Hayır!
-Peki görmediğiniz bir şey hakkında nasıl bu kadar kesin konuşuyorsunuz?
-Tahmin ediyorum.
Yani çoğu “kesin inançlı”
Güya Erzurum’u seviyorlar, güya bu sevgi yüzünden akıl veriyorlar.
Ama yerden yere vurmakta bir beis görmüyorlar.
Garip bir anlayış…
“Fena olmadı, ama daha iyi de olabilirdi” demek dururken, “beş para etmez” demek acaba o kişiye nasıl bir haz veriyor?
Erzurum, uzun bir aradan sonra bir festival yaptı ve bu festivali düzenleyen komite basının karşısına çıkıp, “şöyle iddialı, böyle büyük bir festival yapıyoruz” filan da demedi. Bilakis, “bütçemiz sınırlı olduğu için son derece mütevazı bir etkinlik yapmaya çalışacağız” şeklinde konuşmuşlardı.
Buna rağmen yapılan organizasyon son derece başarılı, renkli, coşkulu ve samimiydi.
Birbirinden kıymetli sanatçılar halkla buluştu, sanatkarla eserleriyle sanatseverlerin beğenisini topladı ve spor müsabakaları sporseverleri coştur.
Hasılı şehir halkı üç gün boyunca şen şakrak eğlendi.
Daha ne olacaktı ki?
Dedim ya garip bi durum…
Biliyorsunuz Erzurum’da, eski deyimle öyle müşkülpesent tipler ve öyle iflah olmaz müzmin muhalifler var ki, siz ağzınızla kuş tutsanız bile illa ki bir eksiklik ararlar ve illa ki bir kulp takarlar. İflah olmaz septikler de diyebilirsiniz bunlar için…
Bu muhteremler son olarak da kış festivali nedeniyle arzı endam ettiler.
Kış turizmini beğenmezler, kuruluşu devam eden Erzurum Teknik Üniversitesi’ne çamur atarlar, sağlık ve eğitim alanındaki müthiş hizmetleri görmezden gelirler, kurulması için start verilen lojistik köy’e burun kıvırlar…
Hasılı; hangi hizmet olursa olsun, bu iflah olmaz muhaliflerin gözünde hep yetersizdir ve şaibelidir. Bugün nasıl ki, şu sınırlı bütçeyle yapılan kış festivalini yerden yere vurdular ya, aslında o tipler 2011 Kış Oyunları için de aynı yaklaşımı sergilemişlerdi. Oyunlar başladı ve bitti. Tüm dünyanın hem fikir olduğu gibi gerçekten de her şey çok güzeldi ve umulandan daha iyiydi. Buna rağmen, “Ula baba bize ne bu oyunlardan Erzurum’a ne faydası oldu ki?” diyenler vardı. Bunlar sanıyordu ki, 2011 nedeniyle birileri eline çanta alıp kapı kapı dolaşarak, avara takımına para dağıtacaktı.
O para dağıtılmayınca 2011 tu kaka olmuştu.
Bereket bu çare bulmaz septikler çoğunlukta değil ve de kendilerinin dışında kimse itibar etmiyor. Yoksa kamuoyunun kafası karışacaktı ve ardı arkası kesilmeyen spekülasyonlarla boğuşup duracaktık.
Oyunlar’da da, kış festivalinde de aynı şey geçerli.
Tamam; eksikler de var, kimi ufak tefek yanlışlar da… Onları dile getirmek ayrı şey, sanki olayın tamamı eksik ve yalanmış gibi takdim etmeye çalışmak başka bir şey… Biz ikisini tefrik edip, iyiye iyi, yanlışa da yanlış diyebiliyoruz. Be sebeple de kamuoyu söylediklerimize yazdıklarıma itibar ediyor.
Adamların kudurmaları biraz da bundan…
Mehmet ŞENER
Sn.Sener, oncelikle, “Adamların kudurmaları biraz da bundan… ” ifadenizi yapilmis buyuk bir gâf olarak degerlendiriyorum. kimlere soylediginizin hiçbir onemi yok, insanlara seslendiginiz belli…
Kalem yazacak elbette. Bazi yazarlar kismen ama halk yazdigi hiçbir olayda kalemini menfaat ve tehdit amaci ile kullanmaz. Bunu birçok sozde yazarimiz yapiyor, dogrudur. Satilik, kiralik hatta kisiye ozel kalemler sayamayacagimiz kadar mevcut..!
Eleştirmek, biz insanlarin hayvanlardan farkını ortaya koymak adına, aklini ve mantigini kullanarak anlama çabasında kullandığı en büyük silahıdir. Buna engel olamayacaginiz gibi, siz bir yazar ve usta bir gazeteci olarak kopru kurmak yerine tum kopruleri yikmis oluyorsunuz..
Elestirilmeyen toplumlar her zaman çurumuslugu yasar. Kokmaya basladik gormuyor musunuz..?
Kendinizi methetmeyin, birakin okuyuculariniz ovsun sizi. Memleket hepimizin ve eksigiyle gedigiyle herkes dusuncelerini yazacaktir, masal okuyanlari kaile almayiniz ama kurunun yaninda boyle genelleme yaparak yas’i da yakmayiniz..
Peki, Onlar “tahmin ederek yorum yapiyorlar tespitine” vardinizda, siz bir anket yaparak mi sizin yazdiklariniza itibar ettiklerinin sonucuna vardiniz..?
Insanlarin dusuncelerini asagilayamazsiniz buna hakkiniz yok. Sizden baska hiçbir yazarin, hiçbir makalesinde” lafim ortanin illa ki alanin” temasini isledigini gormedim…
Bana kalirsa siz festival’i bahane etmis, kisisel kininizi kusmussunuz adeta…
Uç maymunu oynamaktan bu hallerdeyiz. Ben duyuyorum… goruyorum… biliyorum…
Doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır… Herkes gibi yazarlarda olumlu yada olumsuz her turlu dusunceye saygi duymak zorundadir…
Yaptigim bu yorum, hiç hos olmayan uslubunuzdan kaynaklaniyor. Genelleme yapip, tum hemsehrileriniz uzerinden lâf atarak kininizi kusmayi lûtfen birakiniz…
Ayrica Erzurum kimsenin tekelinde degildir. Kimse kimsenin memleket sevgisinide olçemez..!
Elestri keskin bir biçak gibidir. Soyleyeceklerini iyi tartmalidir insan. Ama ille de elestri istemiyorsaniz, bakiniz ne diyor Edward Hubbard, ” Eleştiriden kaçınmak istiyorsan, hiçbir şey yapma, hiçbir şey söyleme, hiçbir şey olma!…”
Selâm olsun memleketime ve daha iyi, daha guzel için toplumsal olaylari elestirmekten çekinmeyen tum hemsehrilerime…
Serap Durmazpinar Kuruhasanoglu / France