Erzurum’da belediyelerin ramazan etkinlikleri sosyal ve kültürel açıdan önemli bir eksikliği gideriyor.
Büyükşehir Belediyesi ve Yakutiye Belediyelerince önemli etkinliklere imza atılıyor.
Dini sohbet, ilahi, müzik, kent kültürünün tanıtımı yönündeki programlar Erzurum’da önemli bir tartışma ortamı oluşturdu.
Bazı Erzurumlular kendine has kabuğu kıramadığı için eğlenceleri farklı boyutlarda değerlendiriyor,.
Üstelik programları eleştirenlerin akşamları etkinliklerin müdavimleri olduğuna tanık olduğumuzda şaşkınlık yaşıyoruz.
Elbette teravih namazlarında gürültü kirliliği oluşmamalı, ibadetini yapanlara saygı duyulmalıdır.
Buna kimsenin itirazı yok, bu konudaki zamanlama sorunu giderilmeli, gürültü kirliliği namaz kılanları etkilememelidir.
Bunun dışındaki eleştirİlerin kentin gelişmesi yönündeki zihniyetin ideolojisi olduğunu düşünenlerdenim.
Kentte üniversite öğrencileri olmadığı halde sokaklar cıvıl cıvıl ancak, bu yoğunluğu yadırgayanların kenti sosyal olmayan kendi kabuğuna çekmek isteyen zihniyeti taşıdığı ortada.
Erzurumlu artık kabuğunu kırıp, alışışık olmadığı sosyal etkinliklere doyabilmelidir.
Radikal kararlar konusundaki geçişler her zaman eleştirilere yol açabiliyor.
Belediyeler bu noktadaki sosyal değerlendirmeleri geçiş sürecinin sancıları olarak değerlendirmelidir.
Bu güne kadar sosyal ve kültürel etkinlik yapmadığı için eleştirilen belediyeler şimdilerde sözde aydınlar tarafından dahi eleştirilir oldu.
Gelişebilmek için önce samimi olup, kabuğumuzu kırabilmeliyiz.
Elbette kültürümüze ters düşen, bir yanlışlık olduğunda tepkimizi koyabilmeliyiz.
Ancak Erzurumlu denince artık kabuğunu kıramamış, içe dönük, yeniliğe açık olmayan bir çağrışım oluşmamalı.
Belediyeler , bundan sonraki süreçte bu konuda anket yaparak, gelecek yıl ki programları anket sonuçlarına göre şekillendirecek.
Sosyalleşmek için dahi anketlere sığınabilen, demokrasiyi farklı algılayabilen bir kent olduk Ramazan etkinliklerini en büyük başarısı bu oldu.
İktidar partisini eleştirmek isteyen , sözde aydınlar, muhalefet parti temsilcileri, dini kullanan kesim, konuyla ilgili önemli bir kamuoyu oluşturmayı başarabildi.
Değerlendirmelerin siyasi çekişme haline gelmesi muhalefet anlayışındaki kaliteyi ortaya koyabiliyor.
Sırf eleştirmek için eleştirmek, konuyu kişiselleştirmek doğru bir yaklaşım değil.
Bir ramazan etkinliğinde dahi fikir birliği sağlayamayıp, ülke gündemine gelmek ancak Erzurum gibi çelişkiler kentine nasip olabiliyor….
“Çelişkiler Kenti Erzurum!” için 4 yanıt
Bir yanıt yazın
ERZURUM'DA HAVA
Gamze hanım yazılarınızı ilgiyle takip ediyoruz.Evvele çok teşekkür ederiz ve başarılarınızın devamını temenni ediyorum.Bir maruzatım var:Şükrüpaşa mahallesi dadaşköy yolu caddesinde oturuyorum.Kombinadan yayılan leş kokusu bazen hayatımızı çekilmez hale getiriyor.Çok bilindik olan bu sorun gittikçe artıyor.Konuyla şahsınızın ilgilenmesinin faydalı olacağına inanıyorum.Allaha emanet olun iyi bayramlar.
Konu belediyelerden açılmışken .Benim yaşadığım yer Bursa gelin görün ki Bursa nın her yeri inşaat halin de hemen hemen .. Aslında inşaat demek para demek tir . Fakat Erzurum Belediyesi ne yapmıştır . Erzurumun hangi eski evlerini korumuştur . o tarihi binaların yıkılmasını durup seyretmiştir .. Örnek tebriz kapısın dan baktığımızda doğu ya doğru hamıtcı yokuşunda ki taş evler vardı sağ tarafta hani yıkılmış git miş e mısır oteli var dı askeri fırının karşı sın da köşe bir bina var dı hani ne oldu .. Yıkıldı gitti . Bir de üç kümbetlerin önünden bakarsan ta rabia ana türbesini görüyorsun şimdi .. Düzlemiş gitmiş tabi kendi kaderinde kalırsa her şey kaybolur gider . Bizede dünü anlatan yada dünden birşeyler ifade eden değerlerden ne kalır ortada ..Bence o eski evlerin çoğu kurtarılabilir di ..Bilhassa Şehirin ana damarlaını yani eski yapısal şeklini bize gösterebilecek evler korunabilirdi . Örneğin eski evler de taşların arasında toprak vardır .Ama bugün o nun yerine çimento harcı kullanıldığında fevkalede netice elde edilebilirdi .Hiç değilse bazı cadde ve sokaklar bu güne taşınabilirdi . Eski taş mimari yapısı ile.Örneğin Bursa da kayhan çarşısı eskii mimari yapısı ile yenilenmiştir . Üç kümbetlerle çifte minarelerin arasıın daki evler yıkılacak . üçkümbetlerden çifte minareler görünecek .Bir mahalleyi ortadan kaldırıyorsun .Neden. vatandaşa yardım edemediğinden .Şehirde ki mahalleleri ortadan kaldırmak şehir planlaması yapmak değil dir.Tamam gece kondu evlerini kaldır .Ya diğerleri .Belediye acizlik için de .Diğer belediyeler den örnek alıp para kaynağı oluşturması lazım .Tabi ki parasızlık hiçbir şey yaptırmaz artı proje üretmesi gerekir .Örneğin . Bundan 20ve 30 yıl hatta 40 yıl ötesin den bu günlere kadar . Bursayı içinden dışa doğru bir örümcek ağı gibi gece kondu yapılaşması hızlı bir şekilde sarmıştır.Vatandaş kendi haline yalnız bırakılmıştır . Oda başının çaresine böyle bakmıştır .Şehirin planlamasını sanki vatandaş çizmştir .Bu durumda .Devletin de bundan haberi olmamıştır bu vaziyet de .Ama ne zaman ki seller dere yatağını basıp evler canlar gidince .Devlet dediğimiz teknik organizasyon o zaman vakaya bağlı olarak uyanmıştır.Tabii bizim de kendimize has bir piskolojik yanımız var ki oda vaka ya bağlı yaşantımız ..Henüs vaki olacağa bağlı yaşama giremedik ..Bunun da altını çizerek söylüyorum ..
Konu belediyelerden açılmışken .Benim yaşadığım yer Bursa gelin görün ki Bursa nın her yeri inşaat halin de hemen hemen .. Aslında inşaat demek para demek tir . Fakat Erzurum Belediyesi ne yapmıştır . Erzurumun hangi eski evlerini korumuştur . o tarihi binaların yıkılmasını durup seyretmiştir .. Örnek tebriz kapısın dan baktığımızda doğu ya doğru hamıtcı yokuşunda ki taş evler vardı sağ tarafta hani yıkılmış git miş e mısır oteli var dı askeri fırının karşı sın da köşe bir bina var dı hani ne oldu .. Yıkıldı gitti . Bir de üç kümbetlerin önünden bakarsan ta rabia ana türbesini görüyorsun şimdi .. Düzlemiş gitmiş tabi kendi kaderinde kalırsa her şey kaybolur gider . Bizede dünü anlatan yada dünden birşeyler ifade eden değerlerden ne kalır ortada ..Bence o eski evlerin çoğu kurtarılabilir di ..Bilhassa Şehirin ana damarlaını yani eski yapısal şeklini bize gösterebilecek evler korunabilirdi . Örneğin eski evler de taşların arasında toprak vardır .Ama bugün o nun yerine çimento harcı kullanıldığında fevkalede netice elde edilebilirdi .Hiç değilse bazı cadde ve sokaklar bu güne taşınabilirdi . Eski taş mimari yapısı ile.Örneğin Bursa da kayhan çarşısı eskii mimari yapısı ile yenilenmiştir . Üç kümbetlerle çifte minarelerin arasıın daki evler yıkılacak . üçkümbetlerden çifte minareler görünecek .Bir mahalleyi ortadan kaldırıyorsun .Neden. vatandaşa yardım edemediğinden .Şehirde ki mahalleleri ortadan kaldırmak şehir planlaması yapmak değil dir.Tamam gece kondu evlerini kaldır .Ya diğerleri .Belediye acizlik için de .Diğer belediyeler den örnek alıp para kaynağı oluşturması lazım .Tabi ki parasızlık hiçbir şey yaptırmaz artı proje üretmesi gerekir .Örneğin . Bundan 20ve 30 yıl hatta 40 yıl ötesin den bu günlere kadar . Bursayı içinden dışa doğru bir örümcek ağı gibi gece kondu yapılaşması hızlı bir şekilde sarmıştır.Vatandaş kendi haline yalnız bırakılmıştır . Oda başının çaresine böyle bakmıştır .Şehirin planlamasını sanki vatandaş çizmştir .Bu durumda .Devletin de bundan haberi olmamıştır bu vaziyet de .Ama ne zaman ki seller dere yatağını basıp evler canlar gidince .Devlet dediğimiz teknik organizasyon o zaman vakaya bağlı olarak uyanmıştır.Tabii bizim de kendimize has bir piskolojik yanımız var ki oda vaka ya bağlı yaşantımız ..Henüs vaki olacağa bağlı yaşama giremedik ..Bunun da altını çizerek söylüyorum ..
Sayın ispirli tesadüfen yazınızı okudum.Uzun zamandır yorum yapmak ve sesimi duyurmak istediğim bi konudan bahsetmişsiniz.lafı çok uzatmıycam ama bu konudan bi vatandaş olarak çok rahatsızlık duyuyorum.Bi kere Ramazan etkinlik ve eğlence ayı değil bi ibadet ayıdır.”Ramazan eğlencesi”cümlesi müslümananın ayıbıdır.Ben tabiki halkımıza yönelik eğlenceler sıkca yapılsın sosyal aktiviteler yapılsın isterim ama diğer 11 ay içerisinde.sürekli kullandığınız şu” kabuk kırmak”sadece Ramazan ayındamı olmalı?