Yine bir bayram arifesini yaşıyoruz…
Bayram hakkında söylenecek ve yazılacak çok şey var belki; bu açıdan bir yazar için bayram yazısı kaleme almak çokta değildir.
Bayram yazısı yazmak, mutluluğu anlatmaya çalışmaktır aslında…
Oysa mutluluk göreceli bir kavramdır.
Birçok kişi bayramı anlatırken, geçmişe özlem duyarak “bayramların içi boşaltıldı” yorumunu yapar.
Bayramları önce tatil günleri ilan ettik, sonra ziyaretleri bırakıp bayram kutlamalarını kısa mesajlara sığdırdık…
Teknoloji tüm değerlerimizi alt üst ederken sanallaşmaya devam ediyoruz.
Aslında değişen bayramlar değil bizleriz.
Aynı apartmandaki komşularını tanımaz, bakım evi ve çocuk yuvalarının yolunu bilmeyiz.
Yüreğimizde ki o çocukluk döneminin bayram heyecanını görememek, nerede eksiklik var diye düşündürür..
Çocukken bayram akşamları yatamazdık, sabahlara kadar tüm heyecanla bayramın ilk gününü beklerdik.
Herkes anlattığım hikayenin başkahramanıdır.
Çünkü sabah olduğunda bayram olacak ve biz o çocuk halimizle komşularımızı gezip, şeker ve para toplayacağız.
Dedemizin , ninemizin elini öpeceğiz.
Şimdi ne o bayramlar, ne de elini öpeceğimiz dedelerimiz, ninelerimiz kaldı çoğumuzun…
Hele yeni alınan elbiselerimizi giyecek olmamız başka bir heyecanlandırırdı bizi.
Çocukken bayramlarımız çok neşeli ve heyecanlıydı.
Kart postallara ebediyat derslerinde bayramlarla ilgili mesajlar yazar duygularımızı anlatırdık..
Şimdi klişe mesajlarla her şeyi özetler olduk.
Sanallık her şeyi unutturdu.
Bayram şekeri toplamak dahi ayıplar içerisine girdi, gelenekleri de zaman aldı götürdü.
Çocuklarımız bayramlarımızın neşe kaynağı olmaya devam etsinler.
Bizlere gelince, sanırım bayramı en kötü yaşayan bizleriz,
Yıllardır rutin şekilde yaşamaya çalıştığımız
Bayramlarımız artık ellerimizden kayıp gidiyor.
Bayram heyecanlarımız kalmamış.
Hayat meşgalesine vurmuşuz kendimizi.
Her bayramda tatil yapmayı tercih ediyoruz.
En yakınımızda ki bir dostun kapısını bile çalmaktan aciz hale geldik.
Eski bayramları ararken aslında kendimizi ve kaybolan değerlerimizi arıyoruz …
Bayramları artık kurban etmeyelim…
Bayramı bayram tadında yaşayalım, bu vesile ile tüm okuyucularımızın bayramını en içten dileklerimle kutluyor, değerlerin unutulmadığı nice bayramlar diliyorum…
O kadar güzel anlatmışsın ki içinde olduğumuz girdabı Gamze Ablam, Yazdıklarının okurken bile insanın burnunda tütüyor o günler. Halen daha farkına varmamışız aynı dünyada yaşayan farklı dünyaların insanı olduğumuzun. İnandıklarımızı bırakıp, yaşadıklarımıza inanmışız Hz. Ömer’in buyurduğu gibi. Veya İzlediklerimize. Böyle önemli bir konuya dikkat çektiğin için teşekkür eder, şimdiden hayırlı bayramlar dilerim Gamze Ablam..
Ağzına kalemine sağlık Gamze hanım