Malum Emre Dalmış isimli genç kardeşimiz için yaklaşık üç dört aydır bir yardım kampanyası yürütülmektedir. Bu yardım kampanyası başladığı günlerden beri çeşitli söylentileri de beraberinde sürüklüyor.
Bu dayanışma çalışmasın da ortaya çıkan tabloya göre bir değerlendirme yapmak lazım. Kimler ne yaptı, kimler olumlu – olumsuz anlamda ne katkı sağladı bakalım. Yardım için emek sarfedenler ve sabote edenler, sonuçta bu yardım konserinin Emre’ye faydası oldu mu olduysa ne kadar faydası oldu?
Yardım konseri fikrini ilk ortaya atan ve çalışma arkadaşlarını belirleyip ekibi sahaya sürdükten sonra ilk konser esnasında ekipten ayrılarak, mevcut ekibin bu işi beceremeyeceği yönünde her önüne gelene olumsuz mesajlar yayarak, kelimenin tam anlamıyla organizasyon ekibinin yani “Umut Yolcuları” nın çalışmalarını sabote eden bir şahıs var. Bu şahıs bu çalışmayı hem ortaya atıp çalışma arkadaşlarını kendisi ileri sürdü, akabinde ekipten ayrılarak bu çalışmanın başarısız olması için var gücüyle çalıştığını belirtmekte fayda var.
Bu şahıs, Aysun Gemalmaz adındaki Erzurum’lu hanımefendi, flografi sanatıyla ilgilendiği bilinen, yakın geçmiş zamanda facebook alemi sayesinde kendisini Erzurum çevresine tanıtma fırsatı bulan bir hanımefendi. Her açılışta, her sergide, Erzurum’la ilgili her yerde, objektiflere poz veren ve her fotoğraf karesini sosyal paylaşım sitelerinden paylaşarak çok aktif olduğunu gösteren çok faal bir insan. Eee iki üç tane de Erzurum şivesiyle “ Gubani – Gardaş- Dadaşım” gibi hitap ettin mi, zaten geriye ne kaldı, oldun has Dadaş. Bir çok yeni açılan işyeri sergi gibi etkinliklerde flografi çalışması hediye etmesi de oldukça güzel bir davranış olarak değerlendirilebilir, keşke bu yardım konserinde kendisine yakışan davranış sergileseydi.
Ben aktif yaşantısından dolayı kendisini tebrik ediyorum lakin, sahnenin perde arkasında kalınca durumu kurtarıyormuş demek ki… Sahneye çıkınca anlaşıldı ki, nefis ağır bastı, hazımsızlık baş gösterdi. Aysun hanıma küçük bir tavsiye, sanatın varsa onu konuştur, veya hep sus göründüğün gibi ağırbaşlı sansınlar. Çünkü konuşunca genelde hep üçüncü şahıslar hakkında konuşuyorsun. Bu durumu Erzurum insanına ben yakıştıramıyorum.
Aysun hanım, sen bir kişiyle konuşurken üçüncü kişinin arkasından konuşmanın adının ne olduğunu söylermisin. Benim denk geldiğim her ortamda sizinle karşılaştığım her ortamda, konser organizasyonu konusunda, Umut Yolcuları adıyla anılan ekip içinde yer alan insanlar hakkında, önüne gelen herkese olumsuz değerlendirmeler yaptığını inkar edemezsin herhalde. Çünkü bana söylediklerini ben biliyorum. Güler Kahraman, Dilek Şengül, Metin Taş hakkında yaptığın olumsuz değerlendirmeler sana bir şey kazandırdı mı bilemem ama yardım etmek adına yapılan çabaları baltaladığı bir gerçek. Nene Hatunu örnek almak için çok fırın ekmek yemek gerekir. Öyle kolay değil. Daha önce de söyledim herkes işini en iyi şekilde yapmalı.
En iyi Dadaş kendi işini en iyi şekilde yapan ve hep ileriye bakan insandır. Hedefler hep büyük olmalı, başarıya odaklanmalıyız, başkasının başarısını, çalışmasını baltalayarak değil.
Aysun hanımın bu gayretleri neticesinde bu yardım konseri çalışmasına herkes önyargılı bir şekilde yaklaştı, yani güvensizlik hakim oldu bu çalışmaya. Öyle ki bu olayın en önemli karakteri yani Emre dahi sürekli güvensizlik içinde panik halinde herkesi sorgulayan bir hale geldi. Halbuki sonuca baktığınızda bu çalışma sonrasında Emre’ye bu işin zararı değil faydası olmuş.
Şimdi bu organizasyona Aysun hanım tarafından dahil edilip daha sonra da kötü adam ilan edilen, Metin Taş isimli arkadaşın konserin bilançosuyla ilgili açıklamasıyla devam edelim;
Metin Taş, konuyla ilgili verdiği bilgiye göre,
“Ekip olarak iyi niyetli olarak bir yola cıktık, bir vesile bir sebep bizi Emre’ye ulaştırdı, biz karınca misali bir adım atalım gerisi Allah’ın izniyle gelir dedik, iyimi yaptık kötümü yaptık bilemiyoruz, çünkü ortada olan hiçbir şey yokken insanlar enteresan şeyler yaptılar, olsun dedik kulaklarımızı tıkadık. Kol kırılsa da yen içinde kalmalıydı. Erzurum’daki programdan sonra İstanbul için gerekli hazırlıkları yaptık, bu hazırlıkları yaparken İstanbul’da aktif olan bütün vakıf ve dernek başkanlarını konuyla alakalı bilgilendirmeye çalıştık.
Konser iyi olmuştur veya kötü olmuştur bunun değerlendirmesine girilmeden bu yolda kim emek harcamış kim bir adım atmış ise o insanların kanımızca en azından yaptıkları olaya ve harcadıkları emeğe saygı duyulmasını bekledik, ve bu konseri Emre’nin sesini duyurmak adına yaptık, konserden sonra daha önce görüşmüş olduğumuz işadamlarımıza ve abilerimize giderek bu olayı Allahın izniyle toparlayıp Emre için gerekli tedavi masraflarını toparlayacaktık. Eğer tedavi imkanı da oluşmuyorsa bunu Emre’ye defalarca söyledik, en azından Emre’nin daha rahat bir yaşam sürmesi için katkıda bulunacaktık.
İstanbul’da totalde, 18.980 Tl tutarında 949 adet bilet satıldı. İstanbul konseri esnasında yapılan masrafları da şu şekilde sıralayabiliriz, 2.000 Tl Emre’lerin uçak biletleri tutmuştur, 1.000 Tl. Oktay – Bilal ve Hülya kardeşlerimizin uçak masrafları tutmuştur, 2.650 Tl gecede saz ekibine, çiçeklere ve sanatçılardan bir kişinin yol masrafına verilmiştir, 2.250 Tl saz ekibine, 400 Tl’ de diğer masraflar tutmuştur. 12 gün Emre’nin araç masrafı 960 Tl, ekip arkadaşları bilet dağıtımında kullandıkları araç masrafı da 500– Tl tutmuştur. Bu araçla Çerkezköy’den, Darıca’ya kadar bütün ilçeler gezilmiştir. Emre ve ailesiyle yenilen yemekler 300 Tl, bütün ekip arkadaşlarının ve Emre’lerin market masrafları içinde olmak kaydıyla iki ay boyunca arkadaşların total olarak yaptıkları harcama 2.500 Tl’dir.
Ekip arkadaşlarımız da yaptıkları masrafları yazmayacaktı, fakat Emre’nin ve abisinin yapmış oldukları insanların onurunu, şerefini zedeleyici davranışlarından dolayı almış oldukları karar gereği bu masrafları da yansıttılar.
İstanbul konserinden elde edilen gelirden Emre’ye 3.000 Tl elden verilmiş olup, masraflar düşüldükten sonra da banka hesabına da ayrıca 6.000 Tl yatırılacaktır. Erzurum konserinden de yaklaşık 15.000 – Tl hesabına yatırılmıştı.
Genel toplamda masrafları düştükten sonra Emre kardeşimize maddi olarak yaklaşık 25.000 – TL destek sağlanmış olduğu görülmektedir.
İstanbul’da Emre’nin ve gelen misafirlerine otel ücreti ödenmemiş WOW otelde konaklamışlardır, Erzurum’da Dedeman otelde ücret ödenmeden kalınmıştır.
Bu programa başka katkı sunan kurum ve kuruluş yoktur, bizim gayretlerimiz sonucunda oluşan olay bundan ibarettir. Bu faaliyetin içerisinde ama maddi olarak ama manevi olarak destek veren bütün herkese özellikle salonun istenilen seviyede dolmamasına rağmen bizleri yalnız bırakmayan ve erdemli bir sanatçının yapması gereken fedakarlığı göstererek sahneye çıkan bütün sanatçı arkadaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunmayı bir borç biliriz. Ayrıca Sağlık Bakanlığının da bu konuyla ilgilenmesini ümit ediyoruz” dedi.
Şimdi herkes işine gücüne döndü, evinden işinden ayrı kalarak bir yardım çalışmasına katılanlar ve katılmayıp olumsuz katkı sağlayanlar ellerini başının arasına alıp düşünsünler. İyi bir muhasebe yapsınlar.
bu işe katkı sağlamayanları zan altında bırakmasınlar Erzurum insanı doğru zaman ve doğru zeminde yapılan her organizasyona desteğini vermiştir vermeyede devam edecektir. bu organizasyonu ortaya atıp sonrada sen ben kavgasına girenlere sormak istiyorum. bu işe başlarken amaç emreye yardım etmekmi yoksa emre üzerinden kendine öneçıkarıp reklamını yapmakmıydı hala buna bir açıklık getirmediler. amaç emreye yardımsa neden organizesiz bir şekilde kendi başınıza yola çıktınız neden bir aklıselim insan yok yanınızda amaç iyi niyetse neden sen ben kavgasına düştünüz. lütfen mesajlarınızda erzurumluyu suçlamayın oturup kendinizi yargılayın hiçbir resmi sıfatı olmayan bir organizasyona neden insanlar para versinki öncelikle siz hangi sıfatla bu işe soyundunuz onu açıklayın aslında asıl sorgulanması gereken bu işi ortaya atıp sonra işler dediği gibi yürümediğini görüpte guruptan ayrılan kişidir ve bunun rüzgarına kapılıp bir anda kahraman olacaklarını sanan arkadaşlar sizdende hiç biriniz aklıselim hareket etmeyi düşünen olmadımı içinizde
Bu konuyla ilgili bir duruma açıklama getirmek için bu yorumu yazmak istiyorum bu yorumu yazmama sebep olan kendini ERZURUM`LU olarak gören NENE HATUN torunu olduğunu ima eden Aysun GEMALMAZ hanımdır Aysun hanım biraz önce beni arayarak Metin TAŞ beyin 4 kasım İstanbul konserinde bizlere 550 tl yemek parası verdiğini ima etmektedir bunun aslı yoktur Metin TAŞ bey konserden önce bizlere rica ederek salonda Emre DALMIŞ`A moral vermemimizi rica etmiştir bizlerde o gün beylerbeyi-ERZURUM B.B SPOR maçı sonrası 30 kişilk bir ekiple konsere katılım sağladık 1 saate yakın salonda bulunup kardeşlerimizi evlerine gönderdik ve biz 3 arkadaş konser sonuna kadar orda kaldık Aysun GEMALMAZ hanım biraz önce benim telefonuma çektiği mesajda bizlerin yardım konser parasından yemek yediğimizi belirtip bizlerinde davalı olacağını yazmıştır burdan tekrar söylüyorum kimseden para almadık bu Aysun hanım yeter artık ERZURUM adını kullanarak kendinize prim yaptığınız yeter artık yaşınızın kadını olun DADAŞ olun..