Elbette ki, marifet iltifata tabidir… Buna bir itirazımız yok. Lakin neyin ne zaman ve nasıl yapıldığı da çok önemlidir. Tamam; Yusuf Çalkavur başarılı bir polis şefi olduğu için, hükümet O’nu, Kocaeli gibi önemli ve büyük bir şehre atadı. İşin bu yanı Çalkavur açısından övünç sebebidir. Hatta bazı çevrelerin, “Vali olayından sonra emniyet müdürü kızağa çekilir” şeklindeki öngörüsüne rağmen, Yusuf Bey terfi etti…
Yakışmaz mı?
Allah için yakışır…
Zira hem adam gibi bir adamdır, hem de mesleğinde son derece başarılı bir polis şefidir.
Bizim itirazımız işin bu yanına değil zaten…
Mümkün olabilse bize sorsalardı, biz Çalkavur’un değil, Kocaeli Emniyet Müdürü olmasını, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne layık olduğunu da söylerdik.
Tabii ki, kimse bize sormadı, sormayacak da…
Birçok emniyet müdürünün yanı sıra, Erzurum Emniyet Müdürü de değişmiş oldu. Kararnameye göre, Kütahya Emniyet Müdürü İbrahim Çelik bize; bizim emniyet müdürümüz Yusuf Çalkavur da Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’ne atanmış oldu.
Biz işte bu atamaya itiraz ediyoruz; üstelik de bu itirazımızın sonucu değiştirmeyeceğini bile bile bu kararımızda ısrarlıyız. Acaba bizim adımıza siyaset yapan kişiler yanlışlıkla da olsa, bu itirazımı duyar mı diye…
Yusuf Çalkavur kimdi?…
İddiasız, sade, samimi, çalışkan, dürüst, başarılı ve bu memleketi seven bir polis müdürüydü…
Hoş gelecek olan müdüre karşı bir önyargımız yok; kim bilir belki de İbrahim Bey de iz bırakacak bir müdür olacaktır. Ama olay başka…
Yusuf Bey, bir yıldır Erzurum’da ve bu süre içerisinde çok ciddi ve başarılı operasyonlara imza koydu. Vali olayı bu işlerin içinde belki de en basit olanıydı. Çetecilerle mücadele etti, mafyaya karşı kanunu uyguladı ve en önemlisi de polisin onuru ile görev yapmasını sağladı.
Erzurum’un O’na en az bir iki yıl daha ihtiyacı varken, hükümet sürpriz bir kararla atama yaptı…
Vali olayından ötürü cezalandırılmış olsaydı şayet Kocaeli yerine, merkeze çekilirdi. Demek ki, hem Bakanlık hem de Emniyet Genel Müdürlüğü Çalkavur konusunda şaşı bir bakışa sahip değilmiş. Tenzili rütbe yerine, terfi ettirilir miydi hiç?
Esasında bu karar, başlı başına çok anlamlıdır.
Emniyet Genel Müdürlüğü, başarıyı ödüllendirmiş oldu…
Ama bizim için hiç de hoş olmadı… Biz Yusuf Bey’in bir iki yıl daha, Erzurum’da kalması gerektiğine inanıyorduk. Hiç olmazsa başladığı şu temizlik hareketini sonlandırırdı.
Erzurum kaybetti, Kocaeli kazandı…
Tamam; ama sormadan da edemeyeceğiz:
Madem öyle bu hükümet ve bakanlık Erzurum’u çok seviyor ise, şu halde çok başarılı bir emniyet müdürünü, daha bir yıl olur olmaz niye alma gereği duydu?
Bu arada hazır yeri gelmişken bir soru da bizim siyasetçilerimize sormak isteriz:
Biliyoruz bu ve benzeri atamalarda, en son haberi olan kişiler sizlersiniz. Anladık; gücünüz ve çapınız bu kadar! Tamam da, sonrasında niye meseleye müdahil olmuyorsunuz?
Dedik ya, Yusuf Bey açısında göğüs kabartılacak bir gelişme…
Taşradan deniz kıyısına, hem de sanayinin kalbine…
Layık mıdır, layıktır…
Niyazi Palabıyık konusunda da benzer bir durum olmuştu… O da, çetecileri, mafyayı temizler temizlemez hemen eski görevine atandı. Oysa daha yapacak çok işi vardı; tıpkı Yusuf Bey gibi…
Seviniyoruz, başarılı bir polis şefi hakkettiği bir yere gitti… Üzülüyoruz; Erzurum’un O’nun daha nice hizmetlerine ihtiyacı vardı.
Biliyorsunuzdur muhakkak; kararnamenin açıklandığı gece, Çalkavur ve ekibi son yılların en önemli bir operasyonuna karar vermiş ve çetecileri toplamıştı.
Daha bu başarı emniyetin içinde bile kutlanamadan, tayin haberi geldi.
Gelin siz karar verin: Sevinelim mi, üzülelim mi?
Ben kendi adıma üzüldüm. Bencillik yapıyorum belki ama olsun, düşüncem bu yönde: Bizim Çalkavur’a ihtiyacımız vardı.
Anlıyoruz ki, devlet bizim baktığımız zaviyeden yani duygusal noktadan bakmıyor olaylara… Onlara göre, Yusuf Çalkavur başarılı olmuştur, şu halde ödüllendirilmesi gerekir. Biz ise diyoruz ki, Yusuf Bey başarılı olmasına başarılıdır ama daha yapacak çok işi vardı. O, daha henüz neyin ne olup olmadığını öğrenmişti…
Kim bilir belki de, sırada başka operasyonlar vardı. Zaman olsaydı, neyin ne olup olmadığını görecektik. Ama fırsat verilmedi…
Bu kararla hükümet Erzurum’a iyilik mi etti, fenalık mı?
Bilmiyoruz, buna da siz karar verin…
Bizim bildiğimiz ve gördüğümüz şudur:
Hükümet Erzurum’a önce çok başarılı polis şeflerini atıyor, ardından da o başarılı polis şeflerinin işin sonunu getirmesine fırsat vermeden başka göreve alıyor.
Bize iyilik mi ediyorlar, fenalık mı!?
Bir yanıt yazın