Sanıyorum iki yıl önceydi. İlçe Belediye Başkanlarından biriydi. Yine bir Ramazan ayının daha idraki içindeydik. Cumhuriyet Caddesi’nde karşılaşmış, bana fakir ailelere yaptıkları gıda yardımlarından bahsediyordu. Hem de nasıl bir ‘ballandıra ballandıra’ anlatıyordu, anlatamam! Bir önceki yıl bin 500 aileye gıda yardımı yapılırken o yıl bu rakamı 3 bin 500 aileye çıkarttıklarını söylüyor, adeta bu durumdan guru duyuyordu..
***
Doğrusunu isterseniz ben öyle düşünmüyordum. Onda guru duyulacak bir şey olmadığını düşünüyordum. Halen daha öyle düşünüyorum. Bir iktidar mensubu belediye başkanı düşünün ki, 10’ncu yılını bitirmiş bir iktidar olarak, yardım ettiği fakir sayısının artmasından kıvanç duyuyor! Sizi bilmem ama bana çok garip de gelmişti bu durum. Oysa ben işin doğrusunun, o belediye başkanının yardım ettikleri, gıda paketi gönderdikleri aile sayısının giderek düştüğünü bana söylemesiydi diye düşünüyorum! Şahsen ancak ben bu habere sevinir, hatta o belediye başkanını da oracıkta kutlardımda!
***
Bir bilgi notu diye o belediye başkanının verdiği bu habere susarak tepki gösterdim! Nezaketsizlik etmeyeyim diye ne lehte, ne de aleyhte yorum yapmadım. Susa kaldım öylece.. Oysa içimde fırtınalar kopuyordu da zerre haberi olmuyordu! Herhalde ‘ne iyi ediyorsunuz’ dememi bekliyordu ki o başkan, onca açıklaması karşısında sessiz kalmama da şaşırmıştı! Ne yani, ben o başkana bir de teşekkür mü etmeliydim! Kaldı ki o gün de Erzurum’da hem de işbaşındaki o günkü Defterdar’ın, gittiğim ziyarerinde ”Erzurum’da 242 bin yeşil kartlı var’ açıklamasını duyduğum günlere denk geliyordu! Öyle ya. Erzurum’un genel nüfusunu dikkate aldığımda Defterdar’ın verdiği o rakama göre Erzurum’un nüfusunun 3’te 1’i yeşil kartlı oluyordu!
***
Muhalefete mensup milletvekillerinin ”Fakir sayısının artmasından mutluluk duyan iktidar” diye mevcut iktidara eleştiriler yöneltirken, bunun ne anlama geldiğine kafa yormazdım! Demek ki haklıymışkar. O başkanın o açıklaması ile gerçekten bu hükümetin ‘beslendiği’ kanallardan birinin bu yardımlar olduğu kanaatine inandım. Ve inanıyorum ki, yaklaşan Ramazan ayı için de belediye başkanları yine bu yardımlar için seferber olmuştur. Gıda paketi adetlerini de, götürecekleri sayıyı da artırmışlardır mutlaka! Elbette yardımlara itirazımız yok ama bu yardımlar ile gururlanmaya itirazım var. Ya da ne olurlar, hiç değilse bana bu yardım miktarlarını söylemesinler. Uyuz oluyorum ne yapayım?
—
Balik vermeyi degil, balik tutmayi ogretiniz ve bundan gurur duyunuz…
Fakir sayisinin arttigina uzulecek yerde seviniyor, çok garip!
ee iste! “Suçların anası yoksulluksa, babası da kafa yoksulluğudur..” diye bosa dememis La Bruyere
Sadece Ramazanda mi karni acikir insanin?
Unutulmamalidir ki,
“Fakirliğin tahrip edemeyeceği erdem yoktur..!” John Florio
Aç insan kolay kandirirlir ama… Balzac ne guzel diyor;
Yoksulluğun hüküm sürdüğü yerde ne utanma kalır, ne suç, ne namus, ne de ruh…
Susulmamali!!!
bazi insanlar hatalari yuzune vurulmadikça anlayamazlar. ( Kusuru kendisine soylenmeyen adam, ayibini huner zanneder..!” Sadi Sirazi ) Hele bu kisi bir yonetici konumundaysa suskun kalmak bir vebaldir!
Hayirli Ramazanlar…
Serap Durmazpinar Kuruhasanoglu / France