MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » İkinci Üniversite Heyecanı
Gamze İSPİRLİ
İkinci Üniversite Heyecanı


Erzurum’da ikinci üniversite kurulması yönündeki çalışmalar sonunda netlik kazandı. Bu yöndeki girişimler amacına ulaştı. Kentlerin kalkınması eğitimle doğru orantılı.

YÖK Erzurum’da ikinci devlet Üniversitesi kurulması teklifini değerlendirmeye alacak. YÖK’ün dünkü toplantısında, İstanbul’da İstanbul Medeniyet Üniversitesi, İzmir’de İzmir Turgut Reis Üniversitesi, Konya’da Konya Üniversitesi, Kayseri’de Kayseri Üniversitesi ve Erzurum’da Erzurum Üniversitesi isimleriyle beş devlet üniversitesinin kurulmasına ilişkin talepler ele alındı.

Yıllardır kentin kalkınmasında ikinci üniversitenin rolünü kaleme aldık, sivil toplum kuruluşları bu yöndeki beklentilerini dillendirdiler.

Erzurum hizmetler sektörüne ihtiyaç duyan bir kent.

Önemli olan şehrin bu alandaki potansiyelinin artırılmasıdır.

Üniversitenin hem eğitim yönü ile bilimsel kulvarda kentin sesi olma, hem de ekonomiye destek oluşturma misyonu var.

Sadece kente gelen üniversite öğrencilerinin alışverişe sağladığı katkılar dikkate alınmamalı, konuya bilimsel perspektiften bakılmalıdır.

Üniversite kent ekonomisinde ve kalkınmışlık profilinde daha çok yer almalıdır.

İkinci üniversitenin kurulması önemli fakat kentin kalkınması açısından durumun

 Tarımdan, ekonomiden ve daha birçok alanda halkla yeterince entegre olamayan üniversite, bütün birimlerini gözden geçirebilmelidir.

Halkın gerçeklerinden soyutlanmakla eğitimde marka olunamıyor.

Bu sadece genel anlamda yönetimin değil, fakültelerinde sorumluluğu.

Bütün bölümlerin bu manada kendisini sorgulaması gerekiyor.

Geri kalmışlığın ve kalkınmanın bir bütün olduğunu her fırsatta ifade ediyoruz.

Herkes bu olumsuz tablodan kendisine bir pay çıkarabilmelidir.

Gelişmiş kentlerde üniversitelerin öncü rolde olduğuna her fırsatta tanık oluyuz.

Bilim adamı olmak, ofisinizde tez yazmaktan kentin gerçeklerinden bihaber olmak anlamı taşımıyor.

Tozlu raflarda kaybolup giden araştırmaların etkin bir şekilde hayata geçmesi gerekiyor.

Kentin kendine özgü araştırma ve bilimsel çalışmalara ihtiyacı var.

Ne Yazık ki sadece Erzurum’u baz alan araştırma çalışmalarına çok fazla tanık olamıyoruz.

Olsak dahi bunlarda tozlu raflarda kaybolup gidiyor.

Atatürk Üniversitesi adına yakışır bir konumda, çağdaş, kentin beklentilere cevap verebilecek nitelikte çalışmalarla gündeme gelmesi gerekiyor.

İş ilanlarında artık üniversite ismi zikredilirken kendi üniversitemizin mezunlarına da yer verilmesini istiyoruz.

Doğudaki üniversite veya taşra üniversitesi kimliği üniversitemize yakıştırılmamalıdır.

Bu yöndeki olumsuz zihniyetler bir tarafa atılarak, bilim ve teknolojinin ışığında çağdaş yönetim anlayışı benimsenmelidir.

Atatürk Üniversitesinden çok daha sonra kurulan üniversiteler büyük bir ivme kaydederken, biz yerimizde saymamalıyız.

1975 yılında kurulan Selçuk Üniversitesinin bugün yaklaşık 70 bin öğrencisi varken Atatürk üniversitesinde 30 bin öğrenci bulunmasının nedenleri sadece iklim koşullarına bağlanmamalıdır.

Tozlu raflarda uygulamaya geçmeyen tez ve bilimsel çalışmalarımızın çokluğu ile övünmek yerine niteliği artırmanın ve beyin göçünü önlemenin yollarını aramalıyız.

 

Akademisyenler halkın gerçeklerinden daha çok haberdar olmalılar ve vatandaş bilimsel konularda üniversitesini yanında görebilmeli.

Geri kalmışlık ve gelişmenin bir bütünü oluşturduğu gerçeği de unutulmamalıdır.

Atatürk Üniversitesi mezunları artık okudukları bölümlerle gurur duymanın ayrıcalığını yaşamalıdır.

Mühendislik, iktisat, işletme ve ziraat fakültesini bitiren mezunlar artık özel sektörde diğer kentlerdeki mezunlarla aynı şartlarda değerlendirilerek, dil bilmeli ve alanlarında kendilerini ispatlayabilmelidir.

Çünkü bu bölümlerdeki mezunların özel sektörde istihdam alanları daha fazla ve rekabet sorunu daha hissedilir konumda.

Üniversiteler artık, lise diploması ile istihdam edilebilen işlere eleman yetiştirmemeli, nitelik sorununa ağırlık vermelidirler. Uygulamalı eğitim ve dil eğitiminin eğitimdeki kalitede yadsınamaz düzeyde olduğu unutulmamalıdır.

Kenti ileriye götürebilecek, vizyonda sahip akademisyenlerin bu önemli göreve gelmesi için üniversite görev yapan akademisyenlere önemli görevler düşüyor.

Köklü bir geçmişe sahip olan üniversite, hem bilimsel kulvarda, hem de öncü rolde üzerine düşeni en iyi şekilde yapabilmelidir.

İşte böyle bir misyonda olabilmeli yeni kurulacak üniversite.

Siyasilerin bu konuda takipçi olacaklarına şüphemiz yok.

Önemli olan bu sürecin hızlanması ve kentin kalkınmasına katkı sağlanması.

Gamze İSPİRLİ

📆 06 Mart 2010 Cumartesi 10:43   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR