Türkiye’nin 2023 yılı turizm rakamlarını açıklayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ziyaretçi sayısının bir önceki yıla oranla yüzde 10 artığını belirterek hedeflerinin 60 milyon olduğunu söyledi.
Bu rakamların içinde azda olsa Erzurum’da var.
Az da olsa diyorum çünkü büyük bir potansiyele sahip olmamıza rağmen kış turizminde her yıl kan kaybediyoruz!
Bu gerileyişin birçok nedeni var, ancak en büyük sorun ulaşım. Yıllardır yazıp çiziyoruz. Aynı mesafede olan illerde uçak bilet fiyatları hem daha uygun hem de sefer sayısı bizde kat be kat fazla!
***
Sömestr için Erzurum’a gelen yerli turist, tatil bitiminde evlerine dönmek isterken bin bir sıkıntı yaşıyor. Maalesef gelinin gidemediği bir şehir Erzurum…
Palandöken’i tercih edenler dönüşte çevre illerin havaalanlarına yönlendiriliyor. Erzincan, Trabzon hatta Kars’tan uçmak zorunda kalıyorlar. Tatilleri dönüş yolunda burunlarından gelen misafirler sizce bir daha Erzurum’a gelmek ister mi?
İstemez tabi ki…
***
Anladık, bu şehirde yaşayan iş insanının, bürokratın, vatandaşın bir kıymeti yok. Reva görülene biz katlanıyoruz mecburen, bari ülke ekonomisi için bir şeyler yapılsın.
Turizm Bakanı ülkenin hedefini açıklıyor. Sayın Bakanın eşi her yıl beraberinde birçok ünlüyü kente getirip tanıtıyor. Biriniz de çıkıp bu sorunu açık yüreklilikle dile getirin…
Bu şehre gelmek isteyen gelemiyor, gelen geri dönemiyor!
Turizm can çekişiyor…
Bunu görmemek için kör olmak lazım.
Neden hiç kimse bir şey yapmıyor?
***
Bakın size bir veri daha vereyim.
Hazine ve Maliye Bakanlığı 2023 yılı illere göre tahsilat oranları verilerine göre Erzurum Vergi Dairesi Türkiye’de ilk 3’e girmiş. Kazım Karabekir ve Aziziye Vergi Dairesi şubelerinin bulunduğu Erzurum’da toplam tahakkukun yüzde 94.5 gibi önemli kısmı tahsil edilmiş.
Sadece bu rakamlar bile bu şehrin dört başının mamur olmasını gerektiriyor. Vatandaş devlete olan maddi manevi borcunu kuruşu kuruşuna ödüyor. Bunun karşılığında devletten yapması gerekeni bekliyor.
Yıllardır Türk Hava Yolları bu kente üvey evlat muamelesi yapıyor. Bu işe ne siyasiler ne de sivil toplum örgütleri ses çıkarmıyor.
Adeta ölü numarası yapıyorlar. Düşünün ki soruna çözüm bulmakla yükümlü siyasiler bile komşu illere karayolu ile gidip, Ankara’ya oradan uçuyorlar.
Böyle bir şey olabilir mi?
Bir kent bu kadar kaderine terk edilebilir mi?
Bir yanıt yazın