Bu bir ihbardır!
Edebiyatçı Yazar Murat Ertaş Erzurum yaban hayatının geldiği tehlikeli durumu gündeme taşıdı.
Avlakların gerekirse bir süreliğine kapatılması da değerlendirilmeli diyen Ertaş şöyle devam etti; “Şehrin dağlarını, dağların derin vadilerini, kartal yuvalarını, taşların ve tenhalıkların, vahşi tabiatta dondurulmuş zamanların sırlarını kurcalamayan şehri tanıdım demesin.
İki arkadaş yine dağların böğründe sakladığı gizli hayatları keşfe çıkıp kara kuşburnu toplarken rastladığımız bir grupla bir gözenin başında muhabbet ettik. Tepelerin yamaçlarından nasıl da keklik sesleri geliyor… Yaban kavak ağaçları, definecilerin kazdığı çukurlar, tepemizde dönüp duran kartallar…
Kargapazarı dağlarının sırlı gözelerinden su almaya gelen arkadaşın anlattıkları beni nedense şaşırtmadı. Kendisi Doğu Anadolu Avcılar Kulübünün mensubu. Beni tanıdı ve tanıdıkça açıldı:
“Sizin Erzurum hassasiyetinizi ve yetkililere kolayca ulaşabilen biri olduğunuzu biliyorum.” dedi ve anlatmaya başladı:
“Dağları gezince Erzurum’u sevdim hocam. Yabancı avcılar Erzurum’u talan ediyor. Türkiye’nin en büyük avlağı Erzurum. Erzurum’un 51 avlağı var. 31 Ekim-20 Ocak arası keklik ve tavşan av sezonu. Avın açılış günü Erzurum’a başka şehirlerden en az 5 bin kişi giriş yapıyor. Yabancı avcının talanı yüksek. Bu yabancı avcılar devletin belirlediği kotanın çok üzerinde avlanıyor. Erzurum’a uzun yollardan gelmişken bahanesiyle avlanılması gereken sayının çok üzerinde avlanıyorlar…
Erzincan avlağı birkaç yıldır kapalı.
Karadeniz bölgesinden ve farklı şehirlerden avcılar Erzurum’a akın ediyor. Denetim yetersiz. Orman Bölgenin 8 aracı var ve avlaklara yetişmiyor. Dağlarımızda keklik sesi eksilmezdi. Şimdi kekliğe rastlamak ancak böyle derin vadilerde oluyor. Yabancı avcıların sayısı düşürülmeli. Kota düşürülmeli. Aksi halde Erzurum’a has türleri kaybedeceğiz. Mesela Tuy’da toy kuşunun nesli tükendi. (Belki de Tuy olarak bildiğimiz köyün adı bu toy kuşlarından geliyordur.)
Bir başka konu:
Yaylalarımızdaki göçerler su kaynağın başında koyunlarına ilaç verilen su havuzları oluşturuluyor. Suya karışan kimyasallar yüzünden dağ sularımızda kırmızı pullu alabalık zehirleniyor. Kırmızı pullu alabalık tükendi adeta. Kaçak avcılar da cabası…”
Verdiği bilgilerle oldukça dertli olduğunu gördüğüm Mustafa Beyin bir önerisi var:
“Gerekirse Erzurum avlakları bir yıl ava kapatılsın. Tabiat kendisini toparlasın. Hayvan popülasyonu normale yaklaşsın. Tarlanın nadasa bırakılması gibi… Bir de yaylaklardaki göçerler sıkı denetlensin.”
Bizden söylemesi. Orman Bölge Müdürlüğü Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğüne duyurulur…
Şahsım söyleşide geçen Doğu Anadolu Avcılar kulübü başkanıyım..konu yıllardır kanayan yaramız malesef..
İlgili mercilere yıllardır çözüm yolları sunuyoruz ne yazık ki,dikkate alanda yok ilgilenende yok..
Doğu Anadolu yaban hayatında son durak burdan ötesi yok ve şahsım ve dernek üyelerim sürdürülebilir bir avcılık için gece gündüz mücadele ediyoruz..elimizi degil tüm bedenimizi taşın altına koymamıza rağmen yetersiz kalıyoruz.. sebebi ise şu..
Şimdi basit bir hesabı sizinle paylaşmak istiyorum..
Keklik sezonu 30 Ekim itibari ile açılacak..
İlimize dışarıdan 3500 avcı girişi oluyor minimum..
2 kınalı 2 çil keklik olmak üzere bir avcının yasal limiti ..
Bu limitler dahilinde bile
4×3500=14000 keklik yapıyor ve bu dediğim gibi yasal limitler..
Bizim asıl mücadelemiz yasal limitlerle değil aksine limit aşırı avlanan etoburlarla..şahsım kendine avcı diyen bir etoburu yakaladigimda sirtindan ve ekibi ile sakladığı kekliklerle toplamda 30 civari kekligi katletmislerdi..
Kendilerince geçerli bir sebep uydurmuslar..sizler buranın yerlisisiniz bizler yabancı.. senede birkez geliyoruz o kadar yoldan 2 keklik içinmi gelelim..
Tabi bunun yanısıra birde pazar kapısı oluştu.. köylü boş bir odasını yada köy odalarını bu yabancı avcılara kiralayıp para kazandıklarını zannediyorlar..
Kurbanlarini götürüp il dışında satanlar bu kişiler bize orda yardımcı oluyorlar bizde onları avlandiriyoruz diyorlar..
Bir diğeri patates satıyor ceviz pekmez bal vs.satacak diye dağdaki hayvanların katline bu şahısları evlerinde ağırlayarak aracı oluyorlar..
Hal öyle bir duruma geliyor ki kendi ilimizdeki köylerde biz avlanamaz oluyoruz köylü bizi bırakmıyor o misafirleri rahat aslansın diye..
Ve daha ansiklopedi yazılacak bir sürü sorun..