İrfan Meclisi Toplantımızın dördüncüsü Valimiz Mustafa Çiftçi’nin katılımıyla müceldili konağında yapıldı.
Yazar Selim Adım İrfan Meclisi’nde dikkat çeken hususları kaleme aldı.
İşte o yazı; “Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği olarak ev sahipliğini yaptığımız “İrfan Meclisi” toplantılarının dördüncüsü yine Müceldili konağında yoğun katılımla yapıldı. Başkan Murat Ertaş’ın açılış konuşmasında her toplantıda bir ana başlık etrafında farklı konularda istişareler yapıldığını ve şehre dair notlar tutulduğundan ve geleceğe aktarma eylemlerinden bahsetti.
Sonra konuğumuz Vali Mustafa Çiftçi’yi mikrofona davet etti.
Valimiz Mustafa Çiftçi’nin Erzurum’a dair düşünceleri ise toplantıya damgasını vurdu.
Erzurum’a on beş ay önce geldiğini ve bu şehre gelmesini şükür vesilesi kıldığını söyleyen Vali Bey, devamında şunları aktardı.
Erzurum’u nezdimde önemli kılan üç şey var ki söylemeden geçmeyeceğim.
Birincisi Erzurum’da ezanların peşine okunan salatu selamlardır, bu çok güzel bir gelenek. Düşünsenize ezanın peşine O güzel peygambere salavat getirmek ne harika bir düşüncenin ürünüdür. Bunun başka bir yerde de örneği yok.
İkincisi feyizli ve bereketli geçen Erzurum ramazanları. İslami ruhun yaşandığı bu kadim topraklarda ramazan ayı ruhuna uygun yaşanmaktadır.
Üçüncüsü, beş yüz yıldır okunan Binbir hatim geleneği. Pir Ali Baba’nın başlattığı gelenek Başkan Murat Ertaş’ın da dediği gibi şehri Kur’anla zırhlamıştır. Bu gelenekte Erzurum’a has ve yine alanında tek.
Bu güzel gelenekler bu kadim şehrin tertemiz kodlarıdır. Onun için bizim derdimiz her cihette bu şehre neler yapabiliriz ve geliştirebiliriz ile ilgilidir.
Vali Bey, tabyalar konusunu da değindi. Tabyaların içler acısı durumundan bahsedip sonra neler yapıldığını tek tek anlattı. Onların II. Abdulhamit Han’ın emanetleri olduğunu ve sahip çıkılmasının elzem olduğundan bahsetti.
Ayrıca Osmanlı’nın Erzurum’da yaptığı eserlerden ve tarihinden bahsederken, Erzurumlu âlim Ebubekir Efendi’nin görevli olarak Güney Afrika’ya gönderildiğini anlattı. On yedi yıl orada kalıp insanları İslam’a davetini ve tebliğin o insanlar üzerindeki değişimini anlattı. Tam sekiz ay yolculuk yaparak gidilen dili yabancı, kültürü yabancı bilmediği topraklarda ne işim var demeden emre itaatin öneminden bahsetti. Yedi ayda İngilizce ve Afrika yerel dili öğrenip yerel dile üç harf katarak ilmihal yazmasından bahsetti. Şimdi ki gençler şehre biraz uzak kasabalara gitmekten imtina ediyorlar. Dedi.
Toplantıda ayrıca şehrin hayvancılık alanında sadece canlı hayvan yetiştirmeyip birçok et entegre ve işleme tesislerinin kurulmasının kaçınılmaz olduğu vurgulandı. Şehrin İran, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan gibi komşu ülkelerle daha etkin antlaşmalar yaparak her alanda kazanım sağlanması gerektiği söylendi.
Toplantı her zaman ki gibi Kuran tilavetiyle başlayıp Vali Bey’in Kuran tilaveti ve duayla son buldu.
Yine verimli ve etkili bir toplantıya katılmanın iç huzuruyla selamlaşma sonrası ayrıldık.
Selim Adım
Bir yanıt yazın