MENÜ ☰
ATA-AÖF’te Sınavsız İkinci Üniversite Ön Kayıtları Devam Ediyor
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Flaş, Toplum, Yazarlar » Naim Hoca böyle bir günde “durun” demişti
Kadir SABUNCUOĞLU
Naim Hoca böyle bir günde “durun” demişti


Naim Hoca (Gölleroğlu) Zeynel Camii imamıydı. Ama o sadece ezan okuyan, namaz kıldıran ya da vaaz verip sonra da evine giden bir din görevlisi değildi. Sosyal yönü çok kuvvetli, dışa dönük ve renkli bir simaydı. Öncelikle nüktedandı, şairdi, sözünü esirgemeyen bir yapısı vardı. Bilgili, kültürlü, gösterişten uzak yaşar, mütevazılığı ile dikkat çekerdi. Namazı seri kıldırır, vaazları ile gönüllere hitap ederdi.

Naim Hoca farkı

Bir gün Ramazanda Teravih namazı kıldırırken kadınların bulunduğu mahfilden gürültü gelir. Kadınlar ve çocukların bulunduğu bölüm, hocadan önce secdeye varır:

Naim Hoca uyarı yaparken şöyle der:

Mahfildeki garılar, ele tek tek yatıp galkmak yok. Bundan sonra bennen yatıp, bennen bereber galkacaksız!

Şimdi bir başka imam, benzer şeyleri söyleseydi kazan kalkardı, cemaat belki de isyan ederdi. Ama Naim Hocanın esprileri ve kendine özgü anlatımı, her kesim tarafından kabul görürdü. Sohbetleri sırasında en çok üç kağıtçılığa v e sahtekarlığa taviz vermeyen aşağıdaki üç kelimeyi söylerdi:

Ellem gullem yok.

Erzurum’un önderiydi

Erzurum’da evine ilk televizyon alan din görevlisiydi. Sanatsal etkinliklerin çoğuna gider, asla tiyatro oyununu kaçırmaz hatta ilk sıralarda oturur izlerdi. Statta, tiyatroda en önde otururdu. Maçlarda ağızlığa takılı sigarasını elinden düşürmezdi.

Zaten Erzurumspor maçlarına özel bir ilgisi vardı. Hoca, belki de mavi- beyazlı takımın kendi sahasında oynadığı tüm maçlara gitmiştir. Hatta Naim Hoca, “Namazın kazası olur ama maçın, tiyatronun olmaz” diyen ender kişilerden biriydi. 1995 yılında Naim Hoca, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin önerisiyle Litvanya’da ‘Fair Play’ ödülü alan ilk din adamı oldu.

90 dakikalık dua

Erzurumspor zor günler yaşıyordu. Yenilirse küme düşecek, berabere kalır ya da galip gelirse ligde kalacaktı. Taraftar, Naim Hoca‘nın kapısını çalar:

Hocam bi dua et de takım yensin, heç değilse berabere galsın.

Hoca dua eder, maçın 90 dakikası berabere tamamlanır.

Ancak Erzurumspor uzatmalarda bir gol yer ve takım küme düşer.

Taraftar isyan eder:

Hocam nasıl dua ettin ki takım küme düştü.

Hocanın cevabı hazırdır:

Ula uşah ben 90 dakika için dua ettim. Ne bülim gavat maçı uzatacak.

Ülke onu nasıl tanıdı?

En yakın arkadaşı ise o dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz idi.

Erzurumluların yerel dinamiklerindendi ve de en önemlisiydi. Naim Hoca, ülke genelinde şöhreti ise 30 Ekim 1993 gecesi yakaladı. PKK terör örgütü, 25 Ekim 1993 günü Erzurum’un Çat ilçesine Yavi beldesinde 32 masum insanı katletmişti. 30 Ekim 1993 günü ise caniler Pasinler’in Çiçekli köyünde 6 masum vatandaşı öldürdü.

Yavi ve Çiçekli katliamları, Erzurumlunun sabrını taşırdı. Son olayın duyulmasının ardından bayrağını alan Cumhuriyet Caddesine koştu.

Vali çaresiz kaldı, Naim Hoca imdada yetişti

Vali Mehmet Ağar’dan sonra göreve getirilen Oğuz Berberoğlu resmen çaresizleri oynuyordu. Kolordu Komutanı Korgeneral Doğu Aktulga halkı durdurmak için askeri kışladan çıkarmıştı. ‘Hükümet istifa’ diye bağıran halkı sakinleştirecek bir öndere ihtiyaç vardı. İşte o sırada Mehmet Ağar, Valiyi arayarak halkın önüne Naim Hocayı çıkarmasını öğütlüyor.

Görevliler koşuyor, Naim Hoca‘yı evinden alıp Havuzbaşına getiriyorlar.

Öfkeli kalabalığın önüne çıkan Naim Hoca’nın yaptığı şu konuşma etkili oluyor:

Ula müslüman hele dikkat buyur. Siz ne yapır, nereye gidirsiz? Casusların oyununa alet olirsiz. Oyuna gelmeyen evinize gidin.

Büyük sözü dinleyen Erzurumlular topluca İstiklal Marşı okuyup dağılıyor.

Kardeş kavgasının önüne geçen Naim Hoca, bu kez medyanın manşetine çıkıyor.

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in makamına davet edilen Naim Hoca şu ders gibi konuşmayı yapar:

“Bu millet vatansız ve devletsiz yaşayamaz. Bu devlet, bu millet hepimizin. Bizi bir birbirimize kırdırmak isteyenlerin oyununa alet olmayacağız.”

Diyanet işleri başkanına yakalandı

Ülkemizin manevi dinamiklerinden sanata önemli katkıları bulunan Alvarlı Muhammed Lutfi Efe Hazretlerinin dergahında yetiştiğini her fırsatta dile getirirdi.

Diyanet İşleri Başkanı Ömer Nasuhi Bilmen 1960’da Erzurum’a gelir ve okuduğu Şeyhler medresesini ziyaret etmek ister.

O sıralarda 35 yaşında olan Naim Hoca da Şeyhler Camiinde görevlidir.

Anlatılanlara göre, uzun ağızlığına sigarasını takmış, bir ayağını da uzatmıştır.

Bu sırada içeri Erzurumlu Ömer Nasuhi Bilmen girer.

Bilmen‘i tanımadığı için de Naim Hoca verilen selamı, ağırdan alır.

Gelen kişinin başında biraz fazla beklediğini görünce Naim Hoca, endişelenir ve sorgulamaya başlar:

Gurban adın bağışla.

Ömer Nasuhi.

Bilmen’i de var mı?

Evet.

Naim Hoca hemen yerinden kalkar ve Ömer Nasuhi Bilmen‘in elini öperken fısıldar:

Buyurun cenaze namazına.

Aman gargışımı almayın”

Naim Hoca, Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısıydı. Gazete ve televizyonlarda onunla ilgili haber çıkar, yorumlar yapılırdı. Emekli olduktan sonra Hacılar Hanında açtığı dört metrekarelik kuyumcu dükkanı hiç boş kalmazdı. İşyerinde bayrak ve Atatürk‘ün fotoğrafını eksik etmezdi. Ancak Naim Hoca, yanlış bir şey yazılmasını da istemezdi, hatta üstü kapalı şöyle derdi:

Aman ha, benim gargışımı almayın.

Nur içinde yatsın

1925’de dünyaya gelen Naim Hoca, 13 Ekim 1999 günü, 74 yaşında yaşama veda etti. ‘Erzurumlu Naim Hoca’ olarak Türkiye’de ‘unutulmayanlar’ listesine girdi, hoş bir sada bıraktı.  Ölüm yıldönümünde Naim Hocayı minnet ve rahmetle anıyoruz.

Nur içinde yatsın Naim Hoca, bu topraklarda yaşadı, derin bir iz bıraktı ve göçüp gitti. Erzurum, sadece Naim Hocayı değil Nasrettin Hoca’sını da kaybetmiş oldu.

Başımız sağolsun

Sadece analar, babalar, kardeşler, yeğenler ve amcaların yüreği yanmıyor. Kahpe kurşunlara hedef olan vatan bekçileri, yetmiş milyonu ağlattı… Mesut kardeşimizin ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet…

Ailelerine ve sevenlerine sabır diliyorum. Başımız sağ olsun.

K.S.

Galeri
Etiketler: ,
📆 21 Ekim 2011 Cuma 12:37   ·   💬 3 yorum   ·   ⎙ Yazdır

“Naim Hoca böyle bir günde “durun” demişti” için 3 yanıt

  1. www.turkulerleerzurum.com dedi ki:

    Sayın üstadım kadir bey naim hoca yazınızdaki fotoğraf aşkaleli hattat şevket özdeme aittir.saygılarımla

  2. aysenur ozdogan dedi ki:

    Fotograf rahmetli dedem Hattat Şevket Özdem’e aittir.

  3. Sayın Kadir SABUNCUOĞLU yatınlamış olduğunuz Naim Hoca ile ilgili yazınızda koyduğunuz resim Hattat Şevket ÖZDEM’e aittir. Lütfen gerekli düzeltmeleri yapınız. Saygılarımla…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR