Vahit Alkır yazdı…

İstanbul beni fethetti. Çok uzun zamandır ilk kez bir kurtuluş gecesine çağrılmıştım. Hani şu geleneksel hale gelen Erzurum’un kurtuluş şenliklerinin yapıldığı geceler.  Çok duygulanmıştım. Yüzlerce vakıf ve derneğin olduğu İstanbul’da beni davet edenin sayın Ahmet AĞIRMAN olması da ayrı bir mutluluktu benim için. Çok güzel hemşehrilerimi gördüm tanıştık mutlu oldum. Ben bir misyonun temsilcisi olarak İstanbul’daydım, Omuzlarımda babam RACİ ALKIR’ın o muhteşem sanatı, kişiliği, paşalığını taşıyorum. Kolay değil hata yapma lüksüm yoktu. Bugüne kadar olduğu gibi bugünde onun mirasına en güzel şekilde sahip çıkacak ve temsil etmeye devam edecektim.

Gecede tek üzüntüm sahnede türkümün daha yarısında iken saygı duyduğumuz protokolün geceden ayrılması oldu.  Aslın da anlatmak istediğim bunlar değildi ama değinemeden de geçemedim.

18 Mart sabahı bir vefalı dostu aradım “hocam müsaitmisiniz” diye. “Mutlak süratle görüşelim bekliyorum” dedi. Saat öğlenden sonra 3 gibiydi  fakültesine gittim sekreter hanım yabancı bir heyetle toplantı halinde olduğunu ancak ismimi sordu, bende kamu da çalışmış olmanın inceliklerini bildiğimden rahatsız etmeyelim daha sonra uğrayacağımı demeye kalmadı ki toplantı salonunu kapısı açıldı ve “Vahit hocam nereye “diyip içeri alındım. Israrla hocam toplantınız bitsin sonra görüşelim diyemeden kelimelerim ağzım da kaldı. Müthiş İngilizcesiyle heyete rahmetli babamı yaptıklarını anlatmaya başladı. O an benim yerime koyun kendinizi. Yabancı heyet ulaşım sorunlarını masaya yatırmışlar hocam da başkanlık ediyor. Projeleri tanıtıyorlardı. Ama o beni ve babamı anlatıyor. İstanbul beni fethediyordu.

Benim şaşkınlığım… İnsanların kalkıp tebrikleri bir an da toplantı salonunu havasını da değiştirdi. İçim içime sığmıyordu ki olan işte o an da oldu…

Arkamı döndüm panoda rahmetli babamın resimleri ve onunla ilgili yazılar hala yerli yerin de duruyordu. Dönemedim insanlara bakamadım birkaç dakika oracıkta ağladım ağladım.

Evet dostlar burası İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi Ulaştırma Başkanı Prof. Dr. Mustafa ILICALI’nın odası… Milletvekilliği döneminde olsun, sonradan da devam eden muhabbetleri hiç bitmemişti. İstanbul’da “Raci Alkır’a Saygı Gecesi”ni de siz tertiplemiştiniz. Daha nice babamı mutlu edecek şeyler Allah  da sizin yüzünüzü güldürsün sağ olun .

Bu vesile ile bende sayın Ahmet Ağırman’a, Emniyet Müdürümüz Salih GÖLCÜ’ye, konserde yanıma kadar lütfeden dernek ve vakıf başkanlarıma,  hemşerilerime sevgili gazeteci gardaşım Kenan Gülerci ve kuzeni Ahmet Turan’a ilgisi ve alakalarını esirgemeyen tüm gönül dostlarıma teşekkür ediyorum.

İstanbul bir fetih daha yaşadı şahsım da.