Nede güzel Müslümandık biz, birçok Dine ve Medeniyete ışık saçan, her dilden dinden İnsanlığa umut olan Müslümanlardık biz. Önce kavimlere, mezheplere, tarikatlara, cemaatlere vesaire taiflere ayırdılar, sonra ayrılıklarımızı menfaatler ile kutsadılar, farklılıklarımıza imtiyaz yükleyip sonra..
Allah ile biz kulları arasına, kendi beşeri inançsızlıklarını, ideolojilerini, sapkınlıklarını din, inanç ve ideal öğretileri ile bizi Allah’tan ve İlahi hükümlerinden kopardılar.! insanlığa, dostluk ve barışı vadeden Müslümanları, sonra birbirine düşman ettiler.! Ve sonra…
Sembolik, liderler, önderler, şehler, dervişler vesaire silüetleri ile farklı düşünce, yol, yöntem, menzil, ülkü ayrılıkları ve aykırılıkları ile asla bir araya gelmemizi zorlaştıracak labirentlere sürüklediler ve bir nevi birbirini şeytan gören cadı avını başlattılar..!
Birbirimize yabancıydık, potansiyel suçlu penceresinden birbirimize düşmandık artık.. kimimiz av, kimimiz avcı, kimi Kurt kimi kuzu gibi birbirimizi boğazladık.! Birde baktık ki Ne Müslümanlığı.. İnsanlıktan da uzaklaştık..!
Kim demiş İslam tahrip edilmedi diye, biz sözde müslümanlar kendi yaptığımız putların Din ve Milliyet tahrikçiliği ile onlara ve dinlerine, ideolojilerine, mezheplerine, menfaatlerine, koltuklarına taparak, inanarak tahrip ettiler ve ettik
Ve sonuç, kendi ihtiyacını üretemeyen, kendi problemini kendi iradesi ve reçetesi ile çözemeyen, kendi kendine yetemeyen, içeride sefalet ve zaruriyetin, dışarıda mahkumiyet ve mecburiyetin timsali sözde. Müslümanlarız biz..
Ve mukadderat, ya zindanda mahkum, ya tabutta mefta, ya sürgünde mahzun, ya zulümde meftun, yada azapta şeytan, zavallı müslümanlarız biz…
YA RESULALLAH
Sanma ki; bıraktığın yerdeyiz.
Bir meçhul mekândayız…
Günahla çakılmış sel üstünde
Yokuş aşağı akmaktayız..
Sanma ki; Sen gibi yüreğimize taş bağladık
Taşlarla can yakmaktayız…
Gel sultanım; kalburlarla yarına güneş taşıyoruz…
Sanma ki; mutluyuz saadeti geçtik
Ümit bile edemedik…
Kimimiz vahşi, kimimiz Hamza kapıda bekliyoruz….
Bin yılda beklesek kapıda açan sen olunca…
AFEDERSİN BİLİYORUZ
selam-saygı-dua
Ahmet Gökhan Yazıcı
Bir yanıt yazın