Erzurum’un hava kirliliği ve insan sağlığına etkilerini konu alan bir yazıyı usta gazeteci Kadir Sabuncuoğlu kaleme aldı.
İşte o güzel yazı;
“SOĞUKLAR kendini göstermeye başladı, kentlerin, beldelerin ve köylerin havası kirlendi.
Erzurum, bir zamanlar havası ve buz gibi lezzetli suyuyla ünlüydü.
Günümüzde sudan sonra havamız da tartışılıyor.
Yaz mevsiminde serin ve harika ‘havaya’ diyecek yok.
Ama kış geldi mi bazı semtlerde göz gözü görmüyor.
Geceleri ısı, sıfırın altında 10 dereceye kadar düşüyor.
Özellikle Karskapı tarafından gelirken Sütevleri, Mahallebaşı, Veyisefendi, İtfaiye’nin bulunduğu semtler görülmeye değer.
Karayolları Bölge Müdürlüğüne doğru havadaki kirlilik biraz olsun düzeliyor.
Çaykara, Menderes, Orhan Şerifsoy, İstasyon, İstanbulkapı, Kombina taraflarında geceleri hava hep kötü.
Palandöken’e çıkıyorsunuz, tertemiz bir hava.
Palandöken’den Erzurum’a bakıyorsunuz, siyah bir bulut kentin üzerine çökmüş.
Geçenlerde Pasinler’e gittim, hava berbat.
Eskiden köylerin havası daha çok tezek yakıldığı için pırıl pırıldı.
İsli kömür girdi, oralar da bozuldu.
Bizim arkadaşlar, Horasan’da geçtiğimiz hafta bir fotoğraf çektiler.
Fotoğrafa bakıyorsun ‘Horasan duman altı’ olmuş.
Hava kirliliği konusunda, resmi rakamlar ne diyor?
Fikir sahibi olmak için internetten ‘www.havaizleme.gov.tr’ sitesine giriyorsunuz.
Karşınıza Çevre ve Orman Bakanlığı’na ait ‘Türkiye hava kalitesi izleme ağı’ çıkıyor.
Sol tarafta ‘dinamik tablo’ var.
Oradan Doğu Anadolu Bölgesine tıklıyorsunuz.
Ağrı’dan Van’a kadar 14 ilin hava değerleri, yer alıyor.
Erzurum’da yapılan ölçümlerde kükürtdioksit ve partikül madde değerleri, gece yarısına doğru giderek artıyor.
Önümüzde ki Ocak ayının son haftasında Dünya Kış Oyunları başlayacak.
Uzun yıllar ortalamasına göre, o dönemde hava sıcaklığı sıfırın altında 30 dereceye kadar düşüyor.
Kükürtdioksit ve partikül madde oranları, soğuklarla birlikte artacak.
Üniversiteli turistler, eğer ‘Sibirya’ soğuklarına yakalandıysa resmen yandılar.
Kentte yaşayan 350 bin kişiyi nasıl olsa fazla düşünen yok.
Sorumlular ya da düşünmesi gerekenler, sanki hava kirlenince başka kente gidiyorlar.
Niye düşünen yok dedik?
Düşünen olsa, Erzurum’a doğalgaz geleli neredeyse 5 yıl oldu.
Erzurum gibi soğuk bir kentte, tüm ev, işyeri ve apartmanlar, şimdi doğalgazla ısınıyor olmaz mıydı?
Beş yılda ulaşılan doğalgaz abone sayısı kaç?
En fazla 50 bin dolayında.
Yani halkın sadece yüzde 60’ı doğalgaz ile ısınıyor.
Ya geri kalan yüzde 40’ı ne yapıyor?
Apartmanlar, evlerde kömürlü kalorifer sistemi kullanılıyor.
Bir de bunlara SYDV’nin dağıttığı 25 bin ton dolayındaki isli kömürü eklememiz gerekiyor.
Eskilerde havanın kirlenmemesi için umut, ‘kok’ kömüründeydi.
Daha sonra Ankara’daki kirlilik doğalgazla ortadan kalktı.
Biz de ‘doğalgaz isteriz’ diye tutturduk.
Çareyi doğalgazda aradık.
Kışın çektiğimiz çile, sadece ‘doğalgaz gelirse biter’ diye yazdık, çizdik.
Allah’ın en büyük lütuflarından biri olan doğalgaz, şimdi kapımızın önünden geçiyor.
Ama bazı vatandaşların sözde üç kuruş tasarruf etmesi için biz ‘zehir’ soluyoruz.
Bu vurdumduymazlık yüzünden ‘temiz gaz’ kullanmak yerine ‘kül yutmaya’ devam ediyoruz.
Sorumlular, yöneticiler ise ilgisiz ve duyarsız.
Apartmanları manto ile kaplatanlar, bizim kömürle ısınmak için verdiğimiz dolarların yarısına doğalgazla ısınıyorlar.
Demek ki sadece doğalgaz almak yetmiyor, bir de apartmanlara manto giydirmemiz gerekiyor.
O zaman da bir mutfak tüpü parasına bir ay ısınabileceğiz.
Mutfakta, banyoda kullandığımız doğalgaza verdiğimiz para ise bir piknik tüp bedeli olacak.
Peki şimdi havamızı kirletmeyen doğalgaz mı iyi?
Yoksa kömür mü daha ekonomik?
Böyle giderse hava kirliliği büyük- küçük herkesin sağlığını olumsuz yönde etkileyecek.
O zaman kömürden tasarruf ettiğimiz parayla mı sağlığımızı düzelteceğiz?” dedi.
Kadir Sabuncuoğlu
Sn. Sabuncuoglu çok onemli bir konuya temas etmissiniz. Benimde merak ettigim Erzurum kis memleketi olmasina ragmen neden evler bu kadar buyuk yapiliyor? Gozlemledigim kadariyla Avrupa’nin hiç bir kentinde Erzurum’daki gibi buyuk m2’lere rastlamak mumkun degil. Keza Istanbul’da da oyle. 9 ayi kis olan memleketimizde evlerin inadina buyuk yapilmasi buyuk masraflara yol açiyor elbette. Isinmak mumkun olamiyor. Dogalgaz’dir elbet en saglikli olan. Lâkin vatandasin cebi yaniyor. Bir asgari ucretle çalisan insanin maasini sadece gaz’a yatirmasi gerekiyor. Hal boyle oluncada vatandas dogalgaz’dan vazgeçip komure yani sagliksiz olana yonelmek zorunda kaliyor. Bana gore Erzurum’da yasayan insanlarimiza sogukta yasama tazminati odenmelidir. Turkiye çapinda dogalgaz fiyatinin en dusuk oldugu memleket olmalidir.. Dogu Anadolu Bolgesinin tamamina bu oncelik taninmalidir.. Bu tamamen devletin sorunudur zira usuyen insan bir sekilde isinma gereksinimi duyacak ve butçesine gore hareket edecektir hava kirliligini dusunemez haliyle.. Saygilarimla.. Selamlar…