MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » Elbirliği ile tuzakları boşa çıkaralım…
Mehmet Şener
Elbirliği ile tuzakları boşa çıkaralım…


Erzurum’da son birkaç gün içinde çok önemli olaylar yaşandı. Her ne kadar bu olaylar birbirinden bağımsız olsa da, doğurdukları sonuçlar bakımından, aynı ortak noktada buluştular: Erzurum’un huzurunu bozmak…
Önce bu olaylara kısaca bir göz atalım…

1- Erzurum polisinin titiz çalışması sonucunda, şehri kana bulamak isteyen Hizbullah militanı E.Y., Doğubayazıt’taki örgüt evinde ele geçirildi.

Polis, E.Y’nin Erzurum’daki evinde yaptığı aramada adeta bir cephanelik buldu. Sorgusunun ardından tutuklanan E.Y. zamanında yakalanamamış olsaydı, çok kanlı bir eyleme imza atmanın hazırlığı içindeymiş. Başka bir ifadeyle Erzurum bir felaketin kıyısından dönmüş. Bu sebeple polisimizi canı gönülden kutluyoruz.
2- Şükrüpaşa Semti’nde Köşem adlı manavı işleten Ferhat ve Cüneyt Tufanç kardeşler, henüz bilinmeyen bir sebepten ötürü, işyerlerinde silahlı saldırıya uğradılar ve olay yerinde hayatlarını kaybettiler. Saldırganlar da kardeşti ve cinayetten sonra dördü de yakalandı. Polis ve savcılık olayın perde arkasını aralayarak, cinayetin gerçek nedenini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Cinayet zanlılarının aynı gün içinde, iki kardeşe bıçakla saldırmak istedikleri ve tarafların karakolluk oldukları biliniyor.

Cinayetten sonra herkes aynı soruyu sordu: “Bu saldırganlar o gün poliste alıkonulsaydı acaba yine bu cinayet işlenir miydi?” Ne yazık ki, bu sorunun cevabını kimse bilmiyor. Çünkü saldırganlar taammüden adam öldürmeyi kafaya koymuşlar bir kere… Kim bilir belki de o gün olmasaydı, sonraki günlerde deneyeceklerdi yahut da vazgeçeceklerdi. Bilemiyoruz…
3- Atatürk Üniversitesi’nde, karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan kavgada kesici ve delici aletler kullanıldı; olaylarda üç öğrenci yaralanırken, üç öğrenci linç edilmek istendi. Sonuçta üniversitenin güvenlik birimleri ve polisin müdahalesiyle olaylar kontrol altına alındı. Polis 30 öğrenciyi gözaltına aldı. Dün itibariyle hayli sakin görünen üniversite, tam da yarışlar öncesi böyle bir gerginliğe sahne olmakla, tüm dikkatleri üzerinde topladı. Kavganın, Kürt kökenli öğrenciler ile ülkücü öğrenciler arasında olması, olayın ciddiyetini ortaya koyarken, silahlı bir kişinin de kayıp olması, tedirginliği büsbütün artırdı.
4- Önceki akşam Yunus Emre Mahallesi’nde, alacak-verecek yüzünden çıkan sözlü kavga, daha sonra silahlı saldırıya dönüştü. Olayda iki kişi yaralandı, saldırgan polise teslim oldu.
Evet; dediğim gibi bu dört olayın birbiriyle organik bir bağı yok. Ancak dört olayın da son birkaç gün içinde gerçekleşmesi ve tam da, 2011 Üniversiteler Kış Oyunları arifesinde olması, ister istemez kamuoyunu endişeye sevk etti.
Tamam; komplo teorileri üretmeye lüzum yok; hatta olayları medyada çarşaf çarşaf işleyerek, Erzurum’u dışarıdan takip edenlerin yüreklerine korku salmaktan da şiddetle kaçınılmalıdır. Ancak olup bitenleri de büyük bir rahatlık içinde, vaka-i adi yeden de görmemek lazım. Hele hele de, Doğubayazıt’ta yakalanan Hizbullah teröristini…
Baksanıza, adam yakalanmamış olsaydı, Allah korusun kim bilir bugün nasıl büyük bir felaketin haberini okuyor olacaktınız. Ülkemizin yakın tarihi, birbirinden korkunç terör olaylarıyla doludur. İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’daki saldırılarda yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetmemiş miydi? Kim garanti verebilir ki, terör örgütleri benzer kanlı bir eylemi de Erzurum’da yapmak istiyor olmasınlar?
2011, sadece Erzurum’un projesi veya yerel bir organizasyon değil. 2011, her yanıyla bütün dünyanın bildiği ve yakından izlediği yarışların adıdır. Tabii ki, adli olaylar da etkiler ama asıl şu günlerde meydana gelebilecek bir terör saldırısı, bütün bir projeyi yatırır ve ülkemizin, şehrimizin, bölgemizin imajı yerle bir olur.
Dolayısıyla şu günlerde, sokaktaki sade vatandaştan tutunuz da, devriye gezen polis memuruna kadar herkes azami ölçüde dikkatli, uyanık ve feraset sahibi olmak zorunda. 2011, adı üstünde üniversitelerarası bir müsabakadır. Ve bu müsabakanın birinci derecede ev sahibi de Atatürk Üniversitesi’dir. 

Düşünün ki, üniversitede, artık geçmişte kalmasını temenni ettiğimiz şu olay gibi, birkaç kavga ve saldırı daha olursa, bu üniversitenin hali nice olur?
Ayrıca bu memlekette aklı başında olan herkes bilir ki, gerek bölücü PKK gerekse başka yasa dışı örgütler başından beri, Erzurum’da kaos oluşturmak, halkı kendi saflarına çekmek ve şehri arka bahçe haline getirmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. 
Çok şükür ki basiret sahibi Erzurum halkı, hep sağduyulu ve cesur davranmak suretiyle olası hiçbir bölücü ve yıkıcı faaliyetin yanında ya da içinde yer almadı; bilakis sergilediği tavırla da, o çevrelerin tüm oyunlarını boşa çıkardı.
Bundan sonrası için de aynı duruş elbette korunacak ve bölücülerin ekmeğine yağ sürülmeyecektir. Dünya’nın her yerinde olduğu gibi, üniversiteler aksiyonun ve heyecanın yüksek olduğu yerlerdir. Atatürk Üniversitesi de, yarım asrı aşan tarihi geçmişiyle hayati öneme sahip tecrübeler edinmiş bir yapıdadır. İnanıyor ve diliyorum ki, üniversitemizin hayat deneyimi muhtemel kirli senaryoları etkisiz kılacak yeterlilikte olacaktır.
Besbelli ki, Erzurum hamle üstüne hamle yaptıkça, bu hamleleri akim kılmaya çalışacak birileri veya örgütler de boş durmayacak. Bu şehrin halkına düşen yegâne görev ise, aklıselim sahibi olup, önüne kurulmak istenen tuzaklara karşı, alabildiğince dikkatli davranmaktır.

Mehmet Şener

📆 27 Aralık 2010 Pazartesi 09:34   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR