Musa Kang’ın katil ya da katillerini bulmak için Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulan özel ekip, operasyon başlattı.
Sınıf arkadaşlarının gözleri önünde Musa’yı ağlatarak ölüme götüren ve yüzünde çizik, burnunda çöküntü olan, kıvırcık saçlı, esmer, siyah gözlü, madde bağımlısı tipli genç üzerinde şüpheler yoğunlaştı.
Emniyet Müdürü Yusuf Çalkavur, yapılan tüm ihbarların özel birimler tarafından değerlendirildiğini belirterek, “İnşallah katili en kısa sürede yakalayacağız” dedi.
Bakırcı Mahallesinde, Cennet Çeşme Sokak’taki evlerinden 3 Kasım günü saat 07.00’de okula gitmek için çıkan Ömer Duygun İlköğretim Okulu 7/C sınıfı öğrencisi Musa Kang, yolda 17-18 yaşlarındaki bir gençle karşılaştı. Çevredeki işyerlerinin güvenlik kameralarına yansıyan görüntülere göre, bir gencin peşinden itirazsız giden Musa Kang, sınıf arkadaşlarına ağlayarak “Siz gidin ben birazdan gelirim” demişti.
Musa’nın ilk derse gelmediğini gören arkadaşları, teneffüste evlerine giderek Fadime- Nejmettin Kang çiftine durumu anlattı. Hemen arama çalışmaları başlatılmasına karşın Musa’nın izine bir daha rastlanmadı.
CENAZESİ KÖYÜNDE TOPRAĞA VERİLDİ
Ayazpaşa Caddesi’ndeki bir internet kafeye sık sık giden Musa Kang’ın oynadığı ‘Metin -2’ oyunundan önemli miktarda para kazandığı iddiaları ortaya atıldı. Emniyet Müdürlüğü bünyesinde Musa’yı ve kaçıranları bulmak için uzmanlardan oluşan özel bir birim oluşturuldu.
Bir taraftan ihbarlar, eldeki bulgular doğrultusunda operasyonlar yapılırken, dün saat 23.00’de İstasyon Semtindeki Devlet Demir Yollarına ait ambarların yakınındaki metruk bir binada, Musa’nın cesedi bulundu.
Yüzünde, vücudunda kırık cam parçaları ile kesikler atılan Musa’nın başına taş ya da sert bir cisimle vurularak öldürüldüğü tespit edildi. Kaçırıldığı yerden 4-5 kilometre uzaklıkta cesedi bulunan Musa’nın birkaç gün önce işkence yapıldıktan sonra öldürüldüğü tespit edildi.
Olay Yeri İnceleme ekipleri tarafından yapılan çalışmalardan sonra ceset ambulansla Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan otopsinin ardından cenaze, ailenin oturduğu Cennet Çeşme Sokağa götürüldü.
Gürcükapı Camisinde kılınan namazın ardından Musa’nın cenazesi Aziziye ilçesine bağlı Yoncalık Köyü’ne götürülerek toprağa verildi.
EMNİYET MÜDÜRÜ: KATİLİ YAKALAYACAĞIZ!
Seyyar satıcılık yapan ve 6 çocuğundan dördüncüsü olan Musa’yı kaybeden Nejmettin Kang, cinayet haberiyle yıkıldı. Musa’nın annesi Fadime Kang sinir krizleri geçirirken; Nejmettin Kang, “Oğlumu çamurda boğmuşlar. Katili bulsun bize teslim etsinler” dedi.
Emniyet Müdürü Yusuf Çalkavur, Musa’nın katilinin bulunması için özel bir ekibin görev yaptığını bildirdi. Müdür Yusuf Çalkavur, “Musa’yı bulmak için oldukça titiz bir çalışma yaptık. Özellikle kenar semtlerdeki metruk evleri tek tek aradık.
Yine bu aramalarımız sırasında dün gece cesedi bulduk. İsterdik ki Musa’ya sağ ulaşalım, ama olmadı. Katili inşallah çok kısa zamanda bulacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
Emniyet Müdürlüğünde oluşturulan ekipler tarafından Musa’yı kaçıran gencin robot resmi hazırlanıyor. Görgü tanıklarının ifadesi doğrultusunda birkaç tip robot resim üzerinde çalışan görevliler, en kısa sürede kaçıranın fotoğrafının netleşeceğini söylediler.
Öğrencinin bir çete tarafından kaçırıldığı üzerinde duran polis, “Çok değişik ihbarlar yapılıyor. Ancak, ortada henüz net bir fotoğraf yok. Kaçıran gençle Musa’nın ilişkisinin ne olduğunu çözmeye çalışıyoruz” dedi.
ARKADAŞLARI ÜZGÜN, MÜDÜRÜ AĞLADI
Musa’nın eğitim gördüğü Ömer Duygun İlköğretim Okulunda ise gözyaşı ve hüzün vardı. Sınıftaki sırası boş kalan Musa’nın arkadaşları ölümüne inanmadıklarını söylediler. Musa’nın çok başarılı bir öğrenci olduğunu belirten Okul Müdürü Şeref Turan “Bir evladımı kaybettim. Çok üzüldüm” dedi ve gözyaşlarını tutamadı.
TELEVİZYONP ROGRAMINA İHBAR YAĞDI
Öte yandan ATV’de yayınlanan televizyon programı Müge Anlı ile ‘Tatlı Sert’ programına ‘Hacker Musa’nın kaybolmasıyla ilgili olarak ihbar yağdı. Özellikle programa katılan kadınlar tarafından yapılan ihbarlarda Musa ile birlikte güvenlik kameralarına yansıyan görüntüdeki gencin adının ‘Levent’ olduğu, burnunda bir çöküntü ve yüzünde çizik bulunduğu bildirildi. Yayından alınan kadın, programcılara Levent’le ilgili diğer bilgileri de aktardı. Madde bağımlısı olarak tanınan ve öğrencilere sarkıntılık ettiği öne sürülen gencin, siyah gözlü, esmer, kıvırcık saçlı, deri mont giydiği belirtildi. Bir başka kadın, gencin hurdacılık yaptığını ve Kavakkapı Mahallesinde oturduğunu iddia etti.
ÇETEYE PARA KAZANDIRIYORDU İDDİASI
Başka bir vatandaş ise görüntülerdeki gençle Musa’yı Çaykara iş merkezinin arkasındaki bir internet kafede gördüğünü anlattı. Musa ile o gencin bir bilgisayar önünde oturduklarını kaydeden kimliğini açıklamayan vatandaş, “Ne bakıyorsun” uyarısıyla karşılaştığını belirtti. Tanık, “Öğrenmek için bakıyorum” dediğini kaydederek “Bilgisayar önünde sanki Musa’ya bir şeyler yaptırıyorlardı. Bunlar bir çete. Çetenin lideri ‘Tamara’ kod adlı birisi. Kaçıran gence ise ufak – tefek anlamına gelen ‘Goddik’ diyorlardı. Musa’ya para kazandıran bir oyunu oynatıyorlardı. Anladığım kadarıyla Musa bilgisayar oyunlarından çeteye büyük paralar kazandırıyordu” diye konuştu.
(Tevfik Akan/Hürriyet)
“Musa’yı ölüme götüren katil aranıyor!…” için 2 yanıt
Bir yanıt yazın
ERZURUM'DA HAVA
YAZARLAR
Sevgili Erzurumlar… Küçük Musa’nın hunharca katli, vicdanı olan her insan gibi bizleri de derinden yaralamıştır. Bir vatandaş ve hukukçu olarak bu meseleyle ilgili duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşma ihtiyacı hissettim. Öncelikle şunu söylemek isterim ki; bu acı olaydan duyduğunuz üzüntüyü anlıyor, kötü sonuçlara varmayan tepkilerinizi takdirle karşılıyorum. Ancak, maksada hizmet etmeyecek, aksine o minik yavrunun katil ya da katillerini sevindirecek karışıklıklara, soruşturmanın çıkmaza girmesine sebebiyet verecek olumsuz bir ortamın oluşmaması için son derece serinkanlı davranmak, Devlet kuvvetlerine yeterli zamanı tanıyıp yardımcı olmak gerekir. Emniyet kuvvetlerini gereksiz yaratılan sorunlarla meşgul etmediğimiz takdirde, eminim katiller çok kısa zamanda ortaya çıkarılacaktır. Şu tespitlerimi de dikkâtiniz sunmak isterim: Sizin de takip ettiğiniz üzere, küçük Musa’nın kaybolmasından kısa süre sonra elde edilmiş mobese, işyeri kamera görüntüleri görsel medyaya sızdırılmış, ayrıca Musa’yı zor altında götürdüğü anlaşılan şahısla muhatap olan Musa’nın arkadaşlarıyla kameralar önünde röportajlar yapılıp yayımlanmıştı. Olayın belki de en önemli tanıkları olan bu çocuklar, kameralara, “Musa’yı götüren çocuğun başının kapalı olduğunu, yüzünü görmediklerini” falan söylemişlerdi. Oysa ceza soruşturmalarının özellikle başlangıçta olabildiğince gizli yapılması, delillerin ortalığa saçılmaması, soruşturmadan istenen sonucun alınabilmesi için çok önemlidir. Televizyonlarda yayımlanan bu görüntüleri katillerin izlememiş olması pek mümkün değildir. O görüntüleri izleyen katil ya da katiller, “madem yegâne tanık olan bu çocuklar da Musa’yı kaçıran benim (ya da arkadaşımızın) yüzünü görememiş, mobese görüntüleri de teşhisi sağlayacak kadar net değil, o zaman Musa’yı da öldürürsek bizi kimse tanıyıp yakalayamaz” şeklinde düşünceye kapılmış da olabilirler. Medyanın, daha henüz bir zarar oluşmadan kaçırma olayını olduğundan daha fazla büyütüp düşüncesiz bir tarzda Türkiye çapında gündeme taşıması; katillerde (öldürme kararına sevk eden) “panik duygusu” oluşmasına yol açmış olabilir. Oysa Musa’yı hiç zarar vermeden bırakmaları hâlinde, çok ciddi cezalar almayacakları yolunda teskin edici haberler yapmayı da tercih edebilirlerdi. Ama maalesef reyting sofralarına Musa’yı da meze yapmaktan çekinmediler. Bir uzmanlık taşımadan, suçlu davranışları ve psikolojisi hakkında bilgi sahibi olmadan, yaptıkları program ve haberlerin, gösterdikler görüntülerin nelere mâl olabileceğini düşünmeden, “zehir hafiye” pozlarında programlar, haberler yapmaları, kime ne fayda sağlamış olabilir ki?. Oysa TV’lerde tanıklar konuşturulmasa, mobese görüntüleri gösterilmese, onun yere “Musa’yı kaçıran sahıs, Musa’nın arkadaşları tarafından görülmüş, ayrıca o şahsı teşhise yarar mobese, işyeri kamera görüntüler de elde edildi” şeklinde haberler yapılmış olsaydı, kaçıran şahısların Musa’yı öldürme neden ve cesareti bulmaları mümkün olmayabilirdi.
Musa’nın hangi sebeple, kimler tarafından kaçırılıp öldürüldüğünü tespit etmek yine de Emniyet kuvvetleri için pek zor olmayacaktır. Musa’nın internet üzerinden veye telefondan ya da yüzyüze kimlerle görüştüğü, kimlerin husumetini, neden çekmiş olabileceği mutlaka tespit edilir. Erzurum gibi fazla büyük olmayan bir şehirde bu türden pek az raslanabilecek ilişkileri ortaya çıkarmak zor olmaz. Ayrıca Musa’nın arkadaşları, Musa’yı kaçıran çocuğun yüzünü net görmemiş ya da hatırlamıyor olabilirler, ancak bu şahıs yakalanıp konuşmaları izlettirildiğinde, sesi muhtemelen tanıyacaklardır. Daha etraflıca yapılacak araştırma sonucunda, Musa’yla aralarında husumet oluşan bu fail şahısları gerçekten tanıyan tanıklar da mutlaka ortaya çıkacaktır. Muhtemeldir ki bu failler, belli internet ortamlarına takılan, belli işi gücü olmayan, internet oyunlarıyla ya da oynayan başka çocukların sırtından zahmetsiz para kazanmayı alışkanlık hâline getirmiş, bir takım kötü alışkanlıkları olan, bilinen, dikkat çeken tiplerdir.Sizler de gözleriniz, kulaklarınız daha çok açıp, etrafınzdaki çocukları dinleyerek polise yardımcı olabilecek bilgilere ulaşabilirsiniz. Pırlanta gibi zeki, kimseye zararı olmayani bu güzelim çocuğu hunharca öldürecek kadar vahşi ve insanlıktan nasibini almamış bu katillerin hak ettikleri cezayı alıp yıllarca çekmeleri, onların öncelikle ödemeleri gereken çileli ceremeleri olacaktır.
Allah askiniza bu katili bulun bu talihsiz cocukla ilgili haberleri okudukca hayata umudumuz kalmiyor gercekten cok aci kucucuk gunahsiz piril piril cocuga yazik, tum Erzurumlular ellerinden geleni yapsinlar insanlik namina !!!!!!!