Bu ne acelecilik?
Bu ne hız?
Bu nasıl bir görev aşkı?
Anlayana aşk olsun…
x
TEDAŞ’IN KESME ekiplerinin hızına kimse kavuşamıyor.
Sakın ola bir faturanızı unutmayasınız,
Sakın ola son tarihini birkaç gün geçirmeyesiniz.
Fatura tutarı ne olursa olsun,
10 lira da olsa 20 lirada olsa fark etmiyor, ekipler hemen
kapıya dayanıyor ve elektriğinizi “Borcunuzu yatırmadığınız gerekçesiyle”
kesiyor.
x
Uyarı yok,
İkaz yok.
Şöyle bir zili çalma zahmetine katlanıp ev sahibini haberdar etme nezaketi yok.
Meblağın miktarı da önemli değil.
Öyle meblağlar var ki aynen “Pire için yorgan yakmaya” benziyor.
Bir ekip kesiyor,
Tahsilat yaptırılıyor,
Diğer ekip bağlıyor.
Tabiî ki bağlayan ekipte bu işten para kazanıyor.
İşin ucu para kazanmak olunca müteahhit firmalar kimsenin gözünün
yaşına bakmıyor.
Bir aşk ve şevkle ekipler vatandaşın kapısını bile çalmadan elektriğini
kesip geçip gidiyor.
Evdekiler ise elektriğin son faturanın ödenmemesinden dolayı kesildiğini
daha sonra anlıyor.
x
Birine beddua edecek olursanız ona bari şöyle beddua ediniz:
“Sizi TEDAŞ’ın kesme-bağlama ekibine rasgelesiniz” çünkü bu ekip
Jet hızıyla hareket eden ekip vallaha ambulanstan da, acil sağlık
ekibinden de daha erken geliyor.
Can yakıyor,
Can sıkıyor…
x
Evet görevde ciddiyet,
Görevde titizlik iyi bir şey.
Kimse bunlara bir şey demiyor.
Ama adamın ödenmemiş tek bir faturası var.
Onu ödeyememiş,
Belki yokluktan,
Belki ihmalden.
Hayat bu. Olur, böyle şeyler.
Bunun bir telafi zamanı olmalı.
Bunun uyarısı,
Bunun bir ikazı yapılmalı.
“Şak” diye elektriği kesmek biraz ayıp oluyor yani.
x
Bu ekibe şunu söyleyebilirim,
Bu görev aşkınızı,
Bu hızınızı,
Biraz da tandırlara, banyolara, sobalara elektrik takanlar için gösterseniz ya…
Sıkar biraz!
Esat Bindesen
Bir yanıt yazın