MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Flaş, Genel, Sağlık, Toplum » Türkiye ve UNICEF güçlerini birleştiriyor
Türkiye ve UNICEF güçlerini birleştiriyor


Dünyada 25’ten fazla ülkede yardım faaliyetlerinde bulunan ve Birleşmiş Milletler kurumu olan UNICEF’in 2012 yılında gerçekleştireceği insani yardım faaliyetlerine 1.28 milyar dolarlık kaynak sağlamak ve böylece acil durumlarda çocukların güvenliğini garanti altına almak için Türkiye ve UNICEF ile güçlerini birleştiriyor.

Acil durumlarda, özellikle sağlık hizmetleri alanında insani yardımlarda bulunan Türkiye, insani yardım faaliyetlerinde hem bölgesel hem de küresel ölçekte giderek daha büyük bir rol oynamaktadır. Türkiye’nin insani yardım faaliyetleri konusundaki kapasitesinin ve diğer ülkeler üzerindeki etkisinin farkında olan UNICEF, uluslararası tanıtımı Cenevre’de yapılan Çocuklara Yönelik İnsani Yardım Girişimi 2012 Raporunu bu yıl Ankara’da tanıttı. Söz konusu destek çağrısı çocuk ve kadınların acil ve orta vadeli ihtiyaçlarının karşılanması ve sağlıklı bir yaşam sürdürme ve çocukların sağlıklı gelişme haklarının korunması için gerekli olan kaynakların önemini dile getiriyor. Rapora www.unicef.org/hac2012/ linkinden ulaşabilirsiniz.

Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ, rapor tanıtımında “Biliyoruz ki benzer trajediler dünyanın farklı köşelerinde yaşanmaya devam etmektedir. Çiçeklerin daha açmadan solmasına, annelerin üzülmesine vicdanen razı olamayız, sessiz kalamayız.  Türkiye devleti ve halkı ile insani yardımlar konusunda her zaman son derece duyarlı ve cömert olmuştur.  Hükümetimiz bu yardımlarla kısa süreli ve acil çözümler üretmekte, aynı zamanda da orta ve uzun vadeli kalkınma programlarına destek olmaktadır.  Bu noktada tüm ülkeleri, halkları ve hükümetleri hayatta kalma mücadelesi veren kadın ve çocuklara yardıma davet ediyoruz.” dedi.

Sayın Akdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Somali’yi ziyaret ederek uluslararası toplumun dikkatini son 20 yılın en büyük açlık felaketinin yaşandığı Afrika Boynuzu’na çektiğini hatırlattı.  Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü düzenli sağlık yardımları ile bebeklere yönelik aşılama programları başlatılmış, gerekli gıda ve beslenme takviyeleri yapılmış, bu sayede bebek ölümlerinde önemli düşüşler olmuştur.

UNICEF Orta ve Doğu Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu Bölge Ofisi Direktörü Marie-Pierre Poirier şöyle dedi: “Uzun süredir devam eden veya aniden patlak veren krizlerde en mağdur durumdaki nüfus kesiminin, çocukların haklarını savunmada Türkiye’nin bizlerle ortak olmasından gurur duyuyorum. Türkiye ve UNICEF birlikte, tüm diğer paydaşlara, bize en fazla ihtiyaç duyan çocuklara yardımcı olmak üzere karşılıklı işbirliğini güçlendirme; uzmanlık, bilgi ve deneyimlerimizi paylaşma çağrısında bulunmaktadır.”

Sayın Poirier sözlerini şöyle sürdürdü:  “Bölgemiz, insani yardım çalışmaları açısından az destek görmektedir. Bu bölgedeki acil durumlar uluslararası planda gündemde, kamu bilgisi ve bağışçılar nezdinde üst sıralara çıkamamakta, yüz binlerce çocuk şiddete maruz kalırken, yerlerinden edilirken ve zarar görürken bu durumlar çoğu kez sessizce geçip gitmektedir.”

Türkiye’nin komşusu olan Gürcistan, Kırgızistan ve Tacikistan da 1.28 milyar dolarlık küresel yardım çağrısı kapsamındaki 25 ülke arasında yer almaktadır. Gürcistan’ın Abhazya ve Kırgızistan’ın Uş ve Celal Abad bölgelerindeki siyasi karışıklıktan kaynaklanan şiddet olayları sonucu göç etmek zorunda kalan yüzlerce hatta binlerce çocuğun ve ailelerinin ihtiyaçları ile Tacikistan’da yaşanan doğal afetler ve salgın hastalıklardan etkilenen çocukların ve ailelerinin ihtiyaçları dile getirilmektedir.

Destek çağrısı rutin bağışıklık kazandırma çalışmaları için aşılar, gerekli soğuk hava depolarının temini ve idaresi, su tankı, sabun, kova ve su arıtma tabletlerinin tedarik edilmesi, kız ve erkek çocukların önlenebilir hastalıklardan korunmaları için hayat kurtaran mikro besinlerin teminini de içeren sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi için UNICEF’in ihtiyacı olan finansal desteği ana hatlarıyla belirtmektedir. Tüm bunlar kız çocukları, engelli çocuklar, kurum bakımı altındaki çocuklar be Güney Kırgızistan’daki farklı etnik gruptan çocuklar gibi en savunmasız çocukların yararına odaklanmaktadır.

Raporda ayrıca, acil durumlara karşı hazır olmanın ve direnç oluşturmanın, ölüm ve yaralanmaların azaltılmasında ve yinelenen acil durumlar döngüsünün kırılmasında çok büyük bir öneme sahip olduğu vurgulanmaktadır.

Raporun üçte biri, UNICEF’in bölgede hayatta kalma mücadelesi veren yüz binlerce kadın ve çocuğun hayatını kurtarmaya yönelik en üst düzeyde acil yardım faaliyeti başlattığı Somali yarımadasındaki kitlesel insani yardım faaliyetlerine değinmektedir.

2011 yılının Haziran ayı itibariyle yarısını çocukların oluşturduğu 1,5 milyondan fazla kişi etnik çatışmalar yüzünden göç etmek zorunda kalmışlardır. Çatışmalardan etkilenen bölgelerde yaşayan milyonlarca çocuk okula gidememiş, bazı şehirlerde kitlesel cinsel şiddet de dâhil olmak üzere çok sayıda şiddet olayları yaşanmış, kızamık ve kolera salgınları milyonlarca çocuğun hayatını tehdit etmiştir.

 

###

 

UNICEF Hakkında

 
UNICEF, çocukların, erken çocukluk döneminden başlayarak yetişkinliğe kadar sağlıklı bir şekilde yaşamaları ve gelişebilmeleri için Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi ile Bağımsız Devletler Topluluğu’nda 22’den fazla ülkede faaliyet göstermektedir. UNICEF çocuk sağlığı ve beslenmesi, sağlıklı su temini, tüm kız ve erkek çocuklar için nitelikli temel eğitim, çocukların şiddete, istismara ve AIDS’e karşı korunmaları gibi alanlarda destek vermektedir. UNICEF’in bütçesi bütünüyle, kişi ve kurumlar ile vakıf ve devletlerin gönüllü katkılarından oluşmaktadır. UNICEF ve faaliyetleri hakkında daha fazla bilgi almak için lütfen www.unicef.org/ceecis adresini ziyaret ediniz.

 

Bizi Twitter ve Facebook’tan takip edebilirsiniz.

Rapor ile ilgili daha fazla bilgi için lütfen www.unicef.org/hac2012 adresini ziyaret ediniz ya da bizimle iletişime geçiniz.

Sema Hosta, UNICEF Türkiye İletişim sorumlusu, shosta@unicef.org, 454 1000

 

 

 

 

 

Galeri
📆 02 Şubat 2012 Perşembe 17:03   ·   💬 1 yorum   ·   ⎙ Yazdır

“Türkiye ve UNICEF güçlerini birleştiriyor” için bir yanıt

  1. Avukat Ekrem TOS, Stockholm-Ìsveç dedi ki:

    Bilimsel masallar ve masaldan bilime erişen laborantlar
    Kanseri yenmek, insanı ölümsüzleştirecek çagın kapısını aralıyor mu? Niye öyleyse yatırımlar bu alana yogunlaştırılmıyor?
    Internet’te saldırılara ugrayan yazılardan bazılarının başlıkları böyleydi…
    Filmi başa alalım…
    Isveç’e ilk geldigim yıllar hem büyük bir gazetede çalıştım ve hem de okudum… “Girmedigin fakülte kalmayacak diyordu hemşerilerim”.. Hayır; öyle de degil… Örnegin, sevmedigim ve korktugum bir dal olan matematige girdim bir termin, yüksek ingilizce bölümüne gittim geceleri ve iki termin de toplumbilim dersleri aldım, hukuk yanısıra ikinci üçüncü dünyalar oldu bunlar bana profesyonal açıdan. Ögrenimimi sürdürebilmek için hem burs alıp hem de ek olarak ülkenin en büyük gazetesinde saat hesabı çalışırken sabahları bir adam dikkatimi çekerdi; elektrikli arabasıyla gelen bu adam “parasız gazetelerden arttı mı” diye sorardı. Zamanla artık birşye sormaz olmuştu; ben onun yolunu dostça beklerdim, gülümseyerek gazeteleri arabasının arka çantasına yerleştirirdim; giderdi. Zamanla başkentin güneyine taşındım; kendi adıma olan ikinci büromu güneyde açtım ve o, basın’ı çok seven, adını da unuttugum adam hiç taşınmamış, Solna’da kalmış; Internet çıktı, gelişti zamanla ve ben onu bir daha ancak sanal evrende buldum. Dikkat ederseniz adama sakat dememege özen gösteriyorum; yürüyemiyor, evet ama kanser ve insanın ölümsüzlügü konularına yogunlaşmış, ciddi tariışmalar yaratıyor.
    Bu da ilginç gelmedi başta, dogrusu, hobby gibi gördüm yaptıklarını.. Ama sonra baktım ki farklı birşeylerle ugraşıyor… Zaman zaman hükümetle, ilaç fabrikaları ve silah endüstrisi patronlarıyla yargılıklara sürüyor arabasını. Hepsinde davalı ama hepsinden aklanarak çıkıyor… Surası kesindir, parantez içinde demiş olayım; savcılar ona gösterdikleri hoşgörüyü hiçbir yurttaşa göstermediler bugüne dek.
    Sosyal ve politik konulardaki akıl almaz cesurane aktif tavırlarına yüzde yüz katıldıgım söylenemez, ama onu bir konuda telefonla arayıp kutlamamı gerektiren neden; Ìsveç’in Stephen HAWKING’i olma yolunda kat ettigi asamadır.
    “Ne dedin”, dedi inanamayarak. Kahkahalarla güldü!
    “Ilgim yok; böyle bir ikincilige aday da degilim” dedi. Ekledi fakat; “Insan, belki de ölümsüzlügü şimdiye dek bulmuş olacaktı, silah endustrileri olmasaydı…”
    Cok hoşuma gitti! “Bu konudaki analizin için aradım seni”, dedim. “Kanadalı bir bilim adamı doktor laborant, bazı bulgularla çıktı ortaya, onu yorumlayıp çalışmalarında destekliyorum” dedi. Evet, onu da biliyorum ve ikinizi de destekliyorum”, dedim
    Burada türkçe olan bu metinde ne Stig OLSSON’un yazılarını ne de yeni ilaçlar üreten Kanadalı bilim adamlarının tezlerini/tartışmalarını/bulgularını/ dava dosyalarını aktarmayacagım.
    Anladıgımı anlatacagım… Neden etkilendigimi acıklayacagım.. Beni derinden sarsan soruları paylasmagı deneyecegim.. Sorular soruları üretiyor tıpkı amipler ve medüzler gibi…
    Ayrıntılar burada:
    http://www.moneytrendsresearch.com/scientists-cure-cancer-but-no-one-takes-notice/

    http://cyberliv.bloggplatsen.se/2012/03/31/7642379-forskare-kan-bota-cancer-men-ingen-bryr-sig/~~V

    Bu da kendi sitesi OLSSON’un.
    Ve bu arada çok üzüldügüm bir durum var, konuyla uzun zamandır ilgilendigim için film gibi görebiliyorum; film kesiliyor. Nasıl mı; kanser araştırmacısı hekimlerin YouTube ve benzeri film /konferans/ gazete görüşmesi klipleri sabote ediliyor.

    Stig OLSSOIN gibi düşünüyorum;
    Silah endrüstrileri, daahi beyinleri çalıyorlar, zeki insanları çalıyorlar ve zamanla kendi aletleri yapıyorlar; kendilerine modern köle gibi çalıştırıyorlar. Köle denilince klasik anlamında bedava sömürülen tip’ler geliyor göz önüne, degil artık, yine sömürüyor NWO onu, ama paraya da boguyor adamı, (adamlıktan çıkıyor, orası başka…)… Ne yapıyor o duygudan ve empatiden sıyrılan yaratık; insanı bedenindeki ısısından bulan, pilotsuz avlayan uçaklar yapıyor… Ìblisin yapamadıgını yapıyor, ki bu uçan giyotinleri yapan da insan(!)… Ve bu modern katillik laboratuvarındaki örnegin SAAB + JAS + Bofors fosforlu ölüm bilyeleri saçan sistemlerin tümden mavimsi poşet içindeki üniformasız elemanları kendilerini bir meslek erbabı sanıyor; ne meslegi beyler?!
    Eger insanlık, kanlı borsalara kirli piyasalara organ çalan çocuk çalan özel hastanelere ve özellikle silahlanmaga harcama yapacagı yerde hastalıklara karşı laboratuvarları yeterince finanse etseydi, kanser ve benzeri hastalıklar yenilmiş olacaktı. Ciçek aşısı gibi bunun da aşısı kullanılacaktı… Geliyor; yakındır…
    “Belki uzun erimli bir hayal gibi, ama herşey hayal etmekle başlar; insan birgün ölümsüz olacak”, diyor.
    Ben de inanıyorum.
    Ama ne Jesus ne de onu çarmıha gerenler inanmıyordu! O devrin iktidar sorunu!
    Kendinden olan insana inanmıyordu ki onlar sana nasıl inansın! Bosver taş devri safsatalarını!
    “Evet, ölümsüz insana dogru ilerliyoruz, Merih’e ilerledigimiz gibi; fakaaat önümüz kapanmasa…” diye tammalıyor Stig OLSSON.
    Ama ilkin DÜNYA ANAYASASI konvensiyonu gibi bir “consensus” anlayışına erişmek; sosyal hastalıklardan da arınarak ayaga kalkmak, kinden nefretten bagnazlıktan kutulmak gerek; savaşlardan resmi hırsızlardan kurtulmak gerek; insanın insana karşı savaşı yerine hastalıklara karşı savaş bilincinin gelişmesi gerek. Yoksa beyni gelişmemiş ya da medyatik dumura ugramış bir insanlık, zaten görünmeyen kanserdir; kurtulsa ne kurtulmasa ne!

    Ingliizce bilenlerden rica ediyorum: hayvanlar üzerindeki denemelerde (en son kendi üzerinde denedi hekim) üç çeşit ana kanser cinsini kesin kes önleyen (DCA) dikloroasetat testlerini, sonuçlarını, türevlerini ve nerede serbest nerede yasaklı olduklarını, dikkatle izleyiniz; neden önlenmege çalışılıyor, lütfen bunun yanıtını siz bulunuz; öngörmege çalışınız! Cevrenize bakınız; silah patronları ile ilaç patronlarının aynı borsada ayn kagıtlara oynadıklarını görünüz ve yorumunu cesaretle yapınız! Dow Jones marketlerinde en büyük tahvil alıcılarının ve satıcılarının başında Vatikan’ın Saudi siyonistlerinin geldigini artık görünüz; ne yapmışlar da o milyarları kazanmışlar, patates mi ekmişler domates mi üretmişler bu papazlar; yani, her uyanış onlar tarafından da engelleniyorsa elbette öngörebildiginiz gibi bir sadist gerekçesi var…
    Her engele, her parazite ve her virüse karşın:
    Birileri daha inatla Stig OLSSON gibi, insalıgın selameti için çalışıyor. Bilgilenmek gerek; evet silah endüstrileri de kanser gibi yok olacaklar birgün, çünkü en güçlü silah bilgidir. Gerçek uygarlık henüz başlamadı daha; ayak sesleri duyuluyor, başlayacak; insan, borsalara yagmalamalara talanlara egemen oldugu oranda degil; insan bilgi’ye egemen olmagı başardıgı oranda uygarlaşacak utkan olacak…

    •*¨`*•. (¯`v´¯) (¯`v´¯) .•*¨`*•
    . . . •*¨`*•.¸(¯`v´¯)¸.•´*¨`*•

    Sana inanyorum Stig OLSSON; olsun, en güzeli olsun hem de, her ülkede, silahlar sussun; erdem egemen olsun!

    Avukat Ekrem TOS, Stockholm-Ìsveç

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR