Erzurum, bakanıyla, milletvekilleriyle, yerel yöneticileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, yerel ve ulusal basınıyla, İş adamlarıyla, bugüne kadar Erzurumspor’da görev yapmış yöneticileriyle, taraftarıyla, alacaklarıyla birlikte bir araya gelelim. Erzurumspor’un geldiği nokta iç açıcı değil. İyi yönetilmiş olsaydı kulüp bugün bu duruma düşmezdi. Erzurumspor şehrin ortak paydası konumunda ne yazık ki tutulamadı ve konumunu kaybetti.
İyi günde hep dost buldu, kötü günde yanında birkaç taraftar dışında hiç kimse olmadı.
Yalancı dostlukların adresiymiş meğer Erzurumspor.
Erzurumspor özellikle son yıllarda tamamen sahipsizliğe, vurdumduymazlığa sürüklendi.
Birkaç yıldır ise Erzurumspor felç yemiş bir hastaya benzedi.
Pansuman tedbirlerle bugüne kadar ayakta kaldı.
Hastalığına maalesef kalıcı bir çare bulunamadı,
*
Şimdi.
“Ölüm halini” yaşıyor adeta .
Şehir en büyük sosyal aktivasyonunu kaybediyor.
*
Bu hasta bir mucize bekliyor.
“Ölüm halinden” kurtarıp yaşama döndürülmeli bence.
‘İnsanlar ellerindeki kıymeti ellerindeyken bilemezler’ Böyle söylerlerdi genç yaşlarımızda büyüklerimiz.
Şimdi bu şehir insanına onu kaybettirip ‘Keş kelerle’ yaşamamak lazım.
Keşkeler acıdır,
Keş kelerin hesabı ağırdır.
*
Gelin ölüm halini yaşayan şehrin takımını ayağı kaldıralım.
Onu yaşatalım,
Onu eski gücüne kavuşturalım.
Çok zor değil aslında.
Biraz ilgi,
Biraz duyarlı davranış,
Biraz sevgi,
Biraz birliktelik,
Biraz fedakarlık işi halleder diye düşünüyorum.
*
Yalancıktan davranışları bir tarafa bırakarak,
Samimiyetle yaklaşalım.
Erzurum, bakanıyla, milletvekilleriyle, yerel yöneticileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, yerel ve ulusal basınıyla, İş adamlarıyla, bugüne kadar Erzurumspor’da görev yapmış yöneticileriyle, taraftarıyla, alacaklarıyla birlikte bir araya gelelim.
Herkes üzerine düşeni yapsın.
Herkes,
Ama herkes hiçbir çıkar,
İtibar,
Rant beklemeden elini taşın altına koysun.
*
Burası Erzurum,
Bu ruh,
Bu heyecan,
Bu haykırış Erzurum’un Erzurumlunun yaradılışında var aslında.
Bu ruhun ölmemesi lazım,
Bu ruhun ayaklanması gerek.
Bu ruhun yıllar sonra canlanması şart.
*
Bakın sadece Erzurumspor’u değil,
Bu ruhsuzluk,
Kültürümüzü,
Gelenek ve göreneklerimizi,
İnsani davranışlarımızı,
Maddi ve manevi her şeyimizi elimizden alıyor.
2011’e hazırlanan Erzurum profesyonel takımını kaybetmemeli.
Hey Erzurum titre ve kendine dön lütfen!…
Bir yanıt yazın