MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Flaş, Genel, Spor, Toplum, Yazarlar » Suat Kılıç’ın bizimle alıp veremediği nedir?
Mehmet Şener
Suat Kılıç’ın bizimle alıp veremediği nedir?


Yani bugün itibarıyla nur topu gibi bir haberimiz var:
-Erzurum’da yapılacak olan dünya kayak şampiyonası, (şimdi sıkı durun) sadece bir iki milyon lira yüzünden, ne yazık ki iptal edildi.
Suat Bey’in, hem Türkiye Kayak Federasyonu’nu, hem de bu federasyonun başındaki hemşerimiz Özer Ayık’ı sevmediğini, artık Mısır’daki sağır sultan dahi biliyor. Lakin Bakan Bey’in, Erzurum’la başka ne alıp veremediği var işte onu kimse bilmiyor!
Bilseydik zaten bugün de dünya şampiyonasının niçin iptal edildiğine dair bir iki kelam ederdik.
Prosedür şu:
Her hangi bir spor federasyonu uluslararası bir yarışma düzenlediğinde, doğal olarak o yarışma için gerekli olan parayı, devletten alıyor.
Devlet adına bu meselede yetkili ve görevli kurum ise, Spor Bakanlığı’dır.
Suat Kılıç, Samsunlu bir hemşerimiz; üstelik de meslektaşımız. Fakat bu Samsunlu meslektaşımız, daha bakanlık koltuğuna oturur oturmaz ilk demecinde, Türkiye Kayak Federasyonu’na bindirmişti.
Merhum Aslı Nemutlu’nun kaza sonucu hayatını kaybetmesinden ( ve tabii ki aileyle olan yakın ilişkisinden) ötürü, sanki Aslı’yı, Kayak Federasyonu öldürmüşçesine bir kin ve nefret besliyor.
Aylar içerisinde Bakan Bey’in bu nefreti öyle bir boyuta ulaştı ki, adeta Erzurum’u cezalandırmak istercesine ne bugüne kadar bu şehre adım attı, ne de kayağın merkezi olmasına rağmen bu şehre dair tek güzel kelime söylemedi.
Besbelli ki hem Erzurum’u, hem de Erzurum’a dair her şeyi değersiz buluyor.


Bir iki milyon lira olsaydı, Erzurum’da önümüzdeki ay dünya ölçeğinde bir şampiyona yapılacaktı.
Yüzlerce sporcu, medya dünyası ve kayak sever burada buluşacak, televizyonlar birkaç gün süresince “Erzurum” deyip duracaktı.
Olmadı…
Kayak Federasyonu’nun aylar önce başlattığı yazılı mücadeleye rağmen, Bakan Bey, dönüp bakmadığı gibi, Özer’i bitirmek için de elinden geleni yaptı.
Teftiş ise teftiş, mahkeme ise mahkeme…
Baktı ki hiçbirinden bir şey çıkmıyor, yani Özer Ayık’ın bir suçu yok.
O da tuttu Erzurum’u cezalandırdı.
Özer olmuyorsa, O’nun memleketi ceza çeksin dedi!
Bu ülkenin bir iki milyon lira gibi bir sıkıntısı olmadığını herkes biliyor.
Üstelik 2011 Kış Oyunları nedeniyle Başbakan Erdoğan Erzurum’da söylemişti:
“Bundan böyle dünya ölçeğindeki birçok kayak şampiyonası artık Erzurum’da yapılacak. Hatta Erzurum Kış Olimpiyatları’na hazırlanacak.”

Başbakan çok haklıydı.
Öyle ya hükümet bu şehre sırf bu kış oyunları ve şampiyonluklar olsun diye, tek bir kalemde 700 milyon liralık yatırım yapmıştı.
Başbakan’ın, bu husustaki samimiyetini sorgulayanlar bühtan etmiş olur.
O en başından beri Erzurum’u hep el üstünde tuttu, tutmaya da devam ediyor.
Fakat gelin görün ki, Başbakan, spordan sorumlu bakanına söz geçirememiş olacak ki, kapımıza gelen fırsatı elimizin tersiyle ittik!
Kış ve kayak sporuna dair dünyada ne varsa, aynısı Erzurum’da da var.
AK Parti Hükümeti, bu hususta hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı.
Yapılması gereken tek şey, Erzurum’da dünya veya Avrupa ölçeğinde yarışlar düzenlemek.

Kayak Federasyonu da, Özer Ayık da işte tam bunu yaptı:
Bütün dünyaya dedik ki, bizde tesis de var, konaklama da… Biz de kar da var, kayağa en müsait dağlar da… Gelin bu yarışları bizde düzenleyin. Biz de hem ülkemizin hem de şehrimizin adını büsbütün duyuralım.
Özer Ayık bunu yaptı da…
Geçen yıl birçok prestijli yarışmayı Erzurum’da gerçekleştirdi.
Ama o zaman Suat Kılıç bakan değildi.
Muhterem Bakan Erzurum’u sevemedi gitti.

Bugüne kadar buraya gelmemesi de zaten bunu gösteriyor.

Tam bu noktada denilebilir ki: Tamam da Suat Kılıç bakan ise, bu şehrinde bakanı ve konuştuklarında mangalda kül bırakmayan vekilleri yok mu?

Var tabii ki…
Hem de en uzun süre ile bakanlık yaptığı için bir rekora imza atmak üzere olan bir bakanımız ve hakikaten cesur vekillerimiz var.
Ya olup bitenlerden haberleri yok, ya da…
İnanın ki, “ya da”sını ben de bilmiyorum.
Bildiğimiz şudur ki:
Erzurum’da tesisler atıl durumda, Erzurum’da yapılması planlanan yarışmalar bir iki milyon lira yüzünden iptal edildi.
Ben de şu hayatta birilerini sevmiyorum, düşman filan değilim ama o kişilerle aynı şehirde olmaktan hiç de mutlu değilim. Lakin onların yüzünden bu şehre küsmüyorum, bu şehri terk etmiyorum.
Bakan Bey, Özer Ayık’ı sevmiyor. Artık bunu anlamamak için aptal olmak lazım.
Ama unutmayalım ki Erzurum, Özer Ayık’tan ibaret değil ki…

Aslında Bakan Bey bir gün lütfedip Erzurum’a gelse, hele bir de Özer Ayık’ı karşısına alıp şöyle bir iki saat sohbet etse ben inanıyorum ki, bu şehre dair bütün negatif düşünceleri değişecektir.
Görecektir ki Erzurum insanı da, Samsunlular gibi harbidir, merttir ve gelenin keyfi için geçmişe sövmeyecek kadar dürüsttür.
Suat Bey…
Sizin de çok iyi bildiğiniz üzere Erzurum, bu kış sporlarına ve kış turizmine yarınlarını adamış bir şehirdir.
Şayet devleti yönetenler kişisel egoları yüzünden, şehirleri cezalandırmaya kalkarsa, korkarım ki kaybeden ülkemiz olur. Çünkü biz ülkenin dört bir yanının kalkınması ile ancak müreffeh bir Türkiye’nin vücuda geleceğine inanıyoruz.
Sayın Bakan…
Gelin bu inadınızdan ve hasmane tutumunuzdan vazgeçin.
Bizi bir tanıyın hele…
Bütün samimiyetimle inanıyorum ki, siz de devletin 700 milyon lira harcayarak inşa ettirdiği bu tesislerin çürümeye terk edilmesine rıza göstermezsiniz ve siz de geleceğini kış turizmine bağlamış bir şehrin daha yolun başında tökezleyip düşmesini istemezsiniz.
Aşk duyguyla harman olur, devlet akılla yönetilir.

 

Galeri
Etiketler: , , ,
📆 12 Kasım 2012 Pazartesi 12:29   ·   💬 3 yorum   ·   ⎙ Yazdır

“Suat Kılıç’ın bizimle alıp veremediği nedir?” için 3 yanıt

  1. tamer dedi ki:

    sayın Bakanın bu tavrı doğal olarak görüyorum çünkü ERZURUM her seçimde % 95 destek veriyor ve verdiği bakanı ,vekilleri ve belediye başkanları hiç ERZURUMU düşünmüyorlarki .sayın suat kılıç şun çok iyi biliyorum başka illerde yapılacak spor tesislerini bizzat kendisi inçeliyor ve takip ediyor dünya stantlarında oteli ve spor tesislerini yaptırıyor ve para ödeneğini çıkarıyor

  2. namık dedi ki:

    sayın bakanın erzuruma olan husumeti eskilere dayanıyor. milletvekili iken erzurum alehine tutum ve beyanları gayet iyi hatılıyorum, ancak içeriği hatırlayamadım. sayın bakanın bu davranışlarına ilgililer tavır koymalı milletvekilleri de önce sayın bakanla sonuç alınmadığı taktirde Başbakanı bilgilendirmelidir.

  3. ahmet akkurt dedi ki:

    Âlemlerin Rabbi’nin “Sen olmasaydın, kâinatı yaratmazdım” dediği, insanlığın onuru, Âdemoğlunun yüz akı, peygamberlerin sonuncusu ve efendisi Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.)’nın doğumunun 1442. yılı yine coşkuyla, imanla ve hasretle kutlanıyor. Her yıl Müslümanların iman, kardeşlik, cihat ve vefa aşkıyla bir araya geldiği “Kutlu Doğum Haftası”nda İslâm ümmeti yine O’nun nuruyla aydınlanıyor. Kan ve gözyaşıyla yoğrulan mazlum İslam coğrafyası da her geçen gün ümmetin tam anlamıyla O’nun (S.A.V.) izinde birleşmesini bekliyor dedi.

    ‘Seviniyoruz. Çünkü, O’na Ümmet olma şerefini kazanmışız. Umutluyuz. İnsanlık, içinde çırpındığı bunalımlardan ancak O’nun kılavuzluğu ile kurtulabilir.’ dedi.

    Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından bu yıl tema olarak “Hz. Peygamber (s.a.v.) ve insan Onuru ,” konusunun seçilmiş olmasını takdirle karşılıyoruz.

    MÜSLÜMAN KAYBETTİĞİ ONUR’U PEYGAMBERİNİN YOLUNDA ARAMALIDIR.

    İnsanlık Kaybettiği değerleri , Müslümanlar kaybettikleri Onurlarını Sadece Rahmet peygamberinin getirdiği İlahi mesajlara bağlı olarak yaşayınca kazanabileceğinin altını çiziyorum .

    Bu Gün İslam Coğrafyası Kan ve Gözyaşı içerisinde kalmış İnsanlık ve Müslümanlık onuru ayaklar altına alınmıştır. Bu zilletten İzzete ulaşmak için Alemlere Rahmet olarak gönderilmiş Peygamberin Nebevi metodunu Bütün Müslümanlar sahiplenmeli ve uygulanması için çalışmaları gerekir dedi.

    Yaşadığımız Asırda Cahiliye döneminde yaşananların birçok özelliğinin devam ettiğini kaydeden , “Peygamberimiz dünyaya gelmeden önce kız çocuklarını toprağa diri diri gömme, içki ve kötü gelenekler vardı. O toplumun içinden Hz. Alileri, Hz. Ömerleri, Hz. Ebubekirleri çıkarttı. Aynı sıkıntılar şimdi yok mu. Aynıları var. İçki her yerde var. Faiz ne yazık ki meşrulaştı. Maalesef bazı Hocalarımız asli ihtiyaçlar diye başlayan cümleler ile fetva vermeye başladı. O zaman fal okları şimdi spor lotolar ve spor totolar var,mantar gibi yaygınlaşan idda bayileri var O dönemin sıkıntılarının hepsi şimdi de var. Nasıl ki efendimiz bunları kaldırdı, bizde bunlarla mücadele etmeliyiz , İfsada giden toplumu Islah için Çalışan efendimiz gibi bizimde yaşadığımız her yerde birer Islah neferi olmalıyız dedi.

    İNSAN SEVDİĞİYLE HAŞR OLUR

    İnsanın sevdiği ile haşr olacaktır, “
    Cenab-ı Hak hepimizi Peygamber Efendimiz ile haşretsin, cennette ona komşu yapsın inşallah.

    O “Kendisi için istediğini mü’min kardeşi için de istemeyi” temel esas olarak belirledi.
    Peygamber efendimiz, elbette bütün tarihin en büyük insanıdır. En önemli dönüm noktasıdır. Ve biliyoruz ki, din fıtri bir hakikat ve ihtiyaçtır. Saadet için insanların dine koşmaları şarttır. Onun için bütün insanlığın saadetinin öncüsü, Peygamber Efendimiz Aleyhisselamı çok iyi tanımak ve tabii olmak şarttır. Bu duygu ve düşünceler içerisinde Kutlu Doğum Haftasının bütün Müslümanların gönlünde kardeşlik duygusunun ve kardeşlik coşkusunun yeniden filizlenip yeşermesini, Ayaklar altında kalan insanlık Onurunun tekrar Filizlenmesini, bütün davranışlarımızda kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukukunun yaşanmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyor; başta ülkemiz ve gönül coğrafyamız olmak üzere bütün İslâm dünyasının Kutlu Doğum Haftasını kutluyorum dedi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR