İçi boşaltılmaya çalışılan bir din; İslam,
İçi boşaltılan vatan, millet sevgisi,
Ve içi boşaltılmaya çalışılan bir ülke; Türkiye,
Bizi biz yapan, Müslüman yapan, millet yapan ve bu toprakları vatan yapan ne kadar değerimiz varsa içi boşaltılarak birer birer elimizden alınıyor.
Önceleri laikçilere kızan ve hatta din düşmanı diyen bizler şimdilerde namazı camide, Kuran’ı mezarlıkta bırakıp iyi birer dünyaperest olarak yaşamıyor muyuz?
Önceleri başörtüsü düşmanlarına savaş açan bizler şimdilerde başımızı örtüp beynimizi ve yaşantımızı her türlü harama, vücudumuzu her türlü bakışa açmıyor muyuz?
Geçmişte başörtüm olmadan okumam diyenler şimdilerde uysal ve sessizce başörtüsüz çalışmayı, kariyer yapmayı ve beyler hem de bu zamanda makam uğruna hanımlarının örtünme şekillerinin değişmesini kabullenmediler mi?
Sadece midemizle tuttuğumuz orucu; yalanlarla, dolanlarla, dünya menfaati ve hırsı peşinde koşarak, insanları kırarak, hakaret ederek, küçük düşürerek zayi etmiyor muyuz?
Güya Allah Rızası ve vatana, millete, dine hizmet için en küçüğünden, en büyüğüne geldiğimiz makamlarda her türlü haksızlığa imza atarak emanete hıyanet etmiyor muyuz?
Parti, futbol takımı, makam, mevki, para, pul, cemaat ve hatta asli işlevinden uzaklaşmış tarikatların etkisiyle bir yere aidiyeti bir diğerini ötekileştirme sananlar; kibirleri, tarafları, dünya makamı ve zenginliği uğruna sürdürdükleri dünyaperest yaşantılarıyla, kendinden olmayanı ötekileştirmeleriyle Allah’ın gönderdiği İslam’ı mı yaşıyorlar?
Kendine lider tayin ettiği kişilerin her dediğini, her yaptığını mutlak doğru kabul edip o kişileri amansızca ve kendini Allah’tan edercesine savunanların; Allah’ın emirleri ve Peygamber Efendimizin söyledikleri söz konusu olunca birden bire hoşgörü abidesine dönüşerek Kur’an’a bile türlü türlü tevil getirmeleri nasıl izah edilebilir düşünenimiz var mı?
İslam’ı, İslam’ın kaynağı olan Kur’an’ın emirlerini, Hadis-i Şerifleri ve de dinin özüne karşı olmayan milli değerlerimizi bir şekilde hayatımızdan çıkararak veya değiştirerek; kuralları, yasakları, emirleri, haram helal ayırımı olmayan ve özünde İslam bulunmayan bir dini hayatımıza soktuğumuzu artık görmemiz gerekmiyor mu?
Dinimize ait fıkıh, ilmihal kitaplarının doğruluğu tartışılıyor, Ayet ve hadisler sorgulanıyorken gençlerimizin elinden düşmeyen batı felsefecilerine ait kitapların, ne idüğü belirsiz ezoterik kitapların her şeyiyle doğruymuş gibi okunuyor olması nasıl açıklanabilir?
Bütün bunların yanı sıra dinin kesin emirlerinin bile tartışmaya açılması, İslam’ın getirdiklerinin soru işaretlerine boğulması, Peygamber Hadislerinin doğru mu, değil mi kıskacına alınmasıyla oluşturulan bir din modelinin dayatılıyor olması nasıl bir tehdit ve tehlike altında olduğumuzu göstermiyor mu?
Kendi tarihimizin yalanlarla anlatılıyor olması, tarihi büyüklerin magazinleştirilmesi, onlara iftira atılması, iğrenç aşk meşk oyunlarına kurban oldukları yalanlarının dayatılması bu millete, bu vatana ve bu toprakları bizlere emanet edenlere hıyanet değil midir?
Kendi vatanımızda, dini ve milli değerlerimiz ile birilerinin bu kadar rahat oynayabilmesi, bizleri bu kadar rahat aldatmalarının altında; Müslümanların uzun yıllardır beyinlerini, inançlarını ve hatta imanlarını bir başkasına teslim etmeleri ve bu şekilde hem dünyalarını hem de ahiretlerini kurtaracaklarına inanıyor olmaları sebep olmaktadır.
Bütün bunların özünde olan sebep de şudur ki; Müslüman âlemini ve özellikle İslam’ın göz bebeği Türk milletini dininden, ibadetinden uzaklaştıramayanlar biz bunları dinlerinden edemiyorsak, dinen, ahlaken yıkamıyorsak, inandıklarının içini boşaltarak tahrip edelim mantığıyla dinin her kuralını yok etmeye, amacından saptırmaya çalışmaktadırlar.
Herkes iyi bilmelidir ki bizlere söylendiği gibi düşmanların, lobilerin, dış güçlerin ve vatan hainlerinin derdi ülkemizin, milletimizin gelişen, güçlenen ekonomisi asla değildir. Bizim ekonomimiz onların umurunda değildir. Onların hedefinde yüzyıllardır olduğu gibi Müslüman Türk Milletinin inançları, dini ve milli değerleri vardır.
Bu haçlı zihniyeti her daim bizi yok etmeye, daha doğrusu kendine benzetmeye çalışmıştır, çalışmaktadır ve her zaman çalışacaktır. Ve bizler onlara tam olarak benzediğimiz an bizimle olan savaşları bitecektir.
Lafı uzatmayalım; Müslüman veya başka dinden olan ve bu toprağın parçası hisseden her bir insanımıza sesleniyorum. Şöyle bir bakalım kendimize, etrafımıza ve ülkemize. Kendimize ait neyimiz varsa elimizden alınmak istenmiyor mu? Geçmişimiz, geleceğimiz ve yaşadığımız şu an bizlere ait olmaktan çıkarılmak istenmiyor mu?
İslam’a inanırız-inanmayız, yaşarız-yaşamayız ama kabul etmeliyiz ki; Bu ülkeyi ülke yapan, bu vatanı vatan yapan değerlerin başında İslam dini gelmektedir. Peki, inananlar ve dinini yaşamak isteyenler için bu dinin hangi kuralı işletilmektedir. Hangi prensibi, kuralı, düzeni, nizamı günlük hayatımızı etkilemektedir bir cevabınız var mı bana?
uzun zamandır yazılarınızı okuyor bir dostu kırmamak adına cevap yada yorum yazmayı düşünmüyor idim ama sırf yazı yazmak uğruna derin bir kuyuya daldığınızı hissetdiğim an işte bu an Müslüman-türk milleti tarihin çeşitli evrelerinde zirveyi yaşamış daha sonra fetretleri olmuş işgallere uğramış şehirler kitaplar kütüphaneler yakılmış ama kuran ve islam fedaileri canları uğruna bu mukaddes dini ve milli değerlerini koruma ve yaşatma uğruna evini barkını çoluğunu çocuğunu hiç çekinmeden seve seve bu mukaddes değerler uğruna feda etmiş milli bir tabirle cepheden cepheye giderken yaptığı işin ilayi kelimetullah uğruna olduğunun bilincindedir…üstad necip fazılın deyimiyle yüce dinimiz islam sevgili peygamberimiz vasıtasıyla kemale ermiş hiç bir ekleme ve azaltma kabul edilmez bir noktaya ulaşmıştır.tarihin çeşitli demlerinde islam toplumundaki iktidar sahipleri yanlış metod ve uygulamalar yapmış ama yine o toplumdaki manevi dinamizmi temsil eden kürsi sahipleri canları pahasını hakkı ve hakikatı bir nebze söylemekten korkmamışlardır.elbette 21 asır materyalizmin islamı dünya nimetleriyle imtihan ettiği en sıkıntılı asır olacağı ta öncelerden işaret edilmiştir.ama bu Müslüman toplumun allahın ipini bırakacağı manasına gelmez kaldıki kulu en iyi bilen yüce rabbi onu dünya malı ve rızıkla sınarve eğer sapar ve şımarırsa bu dini yüceltecek başka kavim ve topluluklar görevlendirir. bu şanı büyük rabbimize çok kolaydır demem oki sizin islam topluluğu adına iyiden yana endişe duymanızı bozulma ve dezenforme olmamızı anlıyorumda ikide bir bize göre doğru tarafta olmamızı niye yadırgıyorsunuz bu ülkede 100 yıldır Müslüman-türk çocuklarına reva görülen tek rütbe rençberlik ve ırgatlıktı dönmelerin dinimizi düne kadar dizayn ettiği bir ülkede müslümaların bazı şeyleri yaparken günaha düşmeleri elbette tasvip edilecek şeyler değildir ama bunları düzelmek öyle dinini kaybetmek kastıyla izah edilecek şeyler değildirve bu söz gayet ağırdır asıl olan dini değerleri istismar ettiğimiz bu zamanlardan allahın ipine sımsıkı sarılacağımız iklim ve zaman dilimine geçmeye çalışmaktır bu geçiş sancılıdır tarihte hep sancılı olmuştur ve rabbim bizi büyük bela ve musibetlere düçar etmeden inşaaallah uyanırız .ama ben son söz olarak diyorumki Allahın izniyle bu toplum o şuuru tekrar yaşamaya başlayacaktır….